Seçim sonuçları hakkında genel bir değerlendirme yapabilir misiniz?
AK Parti’de yüzde 7 oranında bir oy kaybı var. Bir takım kaygılar, korkular, tedirginlikler muhafazakar seçmen üzerinde etkili oldu, AK Parti’den kaçıyorsam alternatifi MHP diye baktı ve seçimin asıl galibi MHP oldu. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan, toplumdaki bir takım kaygı ve korkuların eseri olarak ilk turda seçilmeyi başardı ve bu kutuplaştırma politikası anlaşılan devam edecek, çünkü sayın Erdoğan oradan nemalanmayı çok seviyor.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin gerilediğini görüyoruz. 4 puan geriledi ve başarılı olamadı. Oldukça önemli bir gerileme yaşadı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 30’u bulmasına rağmen ilk turda yenilmekten kurtulamadı. Bu da yeni bir çizgi geliştiremeyen CHP’nin yavaş yavaş erimekte olduğunu gösteriyor. A veya B kişileri çözümler getiriyor belki doğru veya yanlış ama CHP’nin çözüm yolunda bir gayreti yok ve bu da yavaş yavaş aşınmayı getiriyor.
İyi Parti, şişirilmiş bir balondu. Çok fazla bir varlık gösteremedi. Daha sonraki seçimlerde daha da gerileyeceğini tahmin ediyorum.
HDP belki istediği sonucu alamadı ama seçimlerde çok zor olan yerlerden vekil çıkararak önemli bir şeyi başarmış oldu. Kürt illerinde oy kaybı yaşadı, istediği oy oranına ulaşamadı ama batıdaki Türk seçmenin gayretiyle HDP’nin milletvekili çıkarmasının anlamının büyük olduğunu düşünüyorum çünkü Türk ve Kürt arasındaki köprüyü kurma açısından bu kazanımlar son derece önemli. Kürt meselesinin hasır altı edilemeyeceğini, görmezden gelinemeyeceğini bütün insanlar anlamalı.
Şimdi Kocaeli’de bir milletvekilliği aldık ama ilerleyen süreçte bu artacaktır. Umudumuz bu yöndedir.
Belki Erdoğan sürdürdüğü hukuksuz politikalara gereken cevabı alamadı ancak kazansa da kaybetmiş durumda çünkü artık sürdürülebilir bir Türkiye yok. Bu kafayla istediği kadar oy alsın, yürütme kabiliyetini kaybedecek. Önümüzdeki zaman yeniliklere gebe. Ak Parti, dayatmayla veya korkutarak kendi partisine oy vermeyi başardı ya da oradan giden oylar MHP’ye giderek Cumhur İttifakı’nı güçlendirdi ama şu anda Ak Parti’nin artık devleti yönetecek gücü yoktur. Erdoğan’ın da yoktur. Önümüzdeki günler yeni olaylara, yeni ihtimallere de gebedir.
Siz KHK’lı bir milletvekilisiniz, mecliste bu konuda neler yapmayı düşünüyorsunuz?
KHK’lılarla mesaim herhalde oldukça yoğun olacak. KHK’lılar seçilmemi büyük bir sevinçle karşıladılar çünkü şimdiye kadar ayrımsız, her kesimden KHK’lının yardımına koştum. İnsanlarımız da bunu görüyorlar. KHK’lılar çok büyük bir zulüm altında, çaresiz bırakılmış durumdalar. Bunu sivil toplum çalışmalarımızda raporlarla dile getirmiştik. Bizim arzumuz OHAL’in kaldırılması ve KHK’ların toptan iptali çünkü KHK’lar anayasal sınırın dışına çıkmış kararnameler içeriyor. İçeriğine bakmaksızın anayasal suç içerdiği için KHK’ların hepsinin iptal edilmesi gerekir. Türkiye yeniden eski aydınlık günlerine dönmelidir. Eğer elimizde güç olursa bunu yaparız, yapılması yönünde konuşuruz. KHK’lıların çok önemli sorunları var, bunları dile getiririz. İnsanların aç, susuz bırakıldığı, kin ve nefret ile onlara davranıldığı bir zaman dilimindeyiz. Güvenlik soruşturmaları bahane edilerek doktorların bile tıp hizmeti vermelerinin önüne geçildi, sadece keyfi yöntemlerle binlerce kişi işsiz bırakıldı. 27 bine yakın öğretmenin lisansı iptal edilmiş durumda. Tek suçları bir okulda öğretmenlik yapmak. Yine OHAL komisyonu çok yavaş işliyor, insanlar çaresiz bir şekilde devletten adalet bekliyorlar. OHAL komisyonu ise dalga geçer gibi 1,5 yıl yakın zamanda 17 bin dosyayı inceledi ve 660 kişiyi iade etti. Çok yavaş ve keyfi bir şekilde ilerleyen hukuksuz bir mekanizma. Bu sonuçlanmıyor ki insanlar bir adalet arayışına girsinler, hukuk yarışına başlasınlar. Çok bariz bir şekilde dosyaları bekletiyorlar. İnsanlar AİHM’e gidemesin diye bir gayret içindeler. Biz zaten sivil toplumda bu mağduriyetlerin, ekonomik sefalet, aile içi ilişkiler, boşanma oranlarındaki artışlar, psikolojik sıkıntılarla ilgili bölümlerini çok inceledik. Ben A’dan Z’ye böyle bir grupla karşı karşıya olduğumu biliyorum. Karı-koca tutuklu çocukları ortada kalmış binlerce insan var. Bunlar için bire bir mücadeleye devam edeceğiz. Aynı zamanda hasta tutuklular var. Çok ağır hasta oldukları hâlde tahliye edilmeyen insanlar. Bunlara A’dan Z’ye elimizden geldiğince müdahil olmaya çalışacağız. “Bin taneden biri için bir şey yapsam ne olur ki?” demeyeceğiz, her birisi için elimizden geleni yapacağız. Tabii ki çözüm OHAL’in kalkması, KHK’ların iptal edilmesidir ama bu yapılmadığı takdirde de mücadelemize mecliste devam edeceğiz.