—
Aşı karşıtlığı, eğitim emekçilerinin savunusu olamaz
2021-2022 eğitim öğretim yılı pandeminin de etkisiyle çok büyük kayıplarla – binlerce öğrencinin uzaktan eğitimde gerekli materyallere sahip olamayışı, yoksul ve göçmen aile çocuklarının yaklaşık iki yıldır okulla bağlantısının kopması, gerekli önlemler ve yeterli aşı sağlanamadığı için Covid-19 nedeniyle aramızdan ayrılan eğitim emekçilerinin de acısıyla – 6 Eylül’de başlıyor. Geçenlerde Cumhurbaşkanı, “6 Eylül’de yüz yüze eğitimin başlamasıyla henüz aşı olmamış öğretmen ve personelin haftada en az 2 defa PCR testi yaptırmasını isteyeceğiz” dedi. Aslında bu aşılama süreci 2021’in ilk aylarında istenilen düzeyde tamamlanabilecek durumdaydı. Aracı şirketlerin aşı tedarik sürecini geciktirmesi, “Çin aşısı mı Alman aşısı mı” tartışmaları derken işin içine bir de adeta insanları yoğun bakımlara ve ölümlere davet eden aşı karşıtlığının da üstüne üstlük tıp eğitimi almış kişiler tarafından bile dile getirilmesi aşılama sürecini yavaşlattı.
Okullar bu dönem de online eğitimi kaldıracak düzeyde değil. Yoksul aile çocuklarının pandemiyle birlikte eğitim hakları ellerinden alınmış durumda. Yüz yüze eğitime geçilmesi için aşılanma sürecinin bir an önce tamamlanması gerekiyor. Bağımsız araştırmalar da şu gerçeği ortaya koyuyor: Aşılanma sürecini tamamlamış insanlar yoğun bakımda değiller ve dolayısıyla ölen insanlar “Aşısını yaptırmamış” olanlar. PCR testleri artık aşı yaptırmayan insanların sosyal yaşamlarına, okulların her kademesinden herhangi bir yere seyahat edebilmelerine kadar birer zorunluluk haline geliyor. Aşı karşıtları “bireysel özgürlük” kavramını çok yanlış anlıyorlar, çünkü konunun “toplumsal sorumluluk” boyutunu hiç düşünmek istemiyorlar.
Antikapitalist çalışanlar olarak Mart 2020’den başlayarak her mücadele döneminde “Herkese ücretsiz aşı, gerekli önlemler alınsın okullar açılsın, savaşa silaha değil eğitime, sağlığa bütçe” adı altında bir dizi imza kampanyaları yaptık. Tekrar başa dönmek istemiyoruz. Yeterli aşı varken bir an önce aşılama sürecinin tamamlanması gerekmektedir. Aksi halde en sevdiğimiz insanları, tamamen komplo teorisyenlerinin bilimsel olmayan dayanaklarla ortaya attığı ahmakça aşı karşıtlığına ve buna bağlı olarak Covid-19’a kurban verebiliriz.
Şafak Ayhan (Eğitim Sen üyesi)
(Sosyalist İşçi)