Mussolini faşizmi anlatıyor

Aşk ve Gurur, Kefaret, Anna Karenina, En Karanlık Saat filmlerinin yönetmeni Joe Wright tarafından,  Antonio Scurati’nin dört kitaptan oluşan ve çok satan serisinin ilk kitabından aynı adla uyarlanan “Mussolini: Yüzyılın Oğlu”, sekiz bölümlük bir dizi olarak Türkiye’de dijital yayın platformunda vizyona girdi.

Aşk ve Gurur, Kefaret, Anna Karenina, En Karanlık Saat filmlerinin yönetmeni Joe Wright tarafından,  Antonio Scurati’nin dört kitaptan oluşan ve çok satan serisinin ilk kitabından aynı adla uyarlanan “Mussolini: Yüzyılın Oğlu”, sekiz bölümlük bir dizi olarak Türkiye’de dijital yayın platformunda vizyona girdi.

Her biri yaklaşık bir saat süren bu sekiz bölüm, Mart 1919’da İtalyan Savaş Birlikleri’nin kuruluşundan, 1922’de Ulusal Faşist Parti’nin lideri olarak başbakan ilan edilen Mussolini’nin 1925’te sosyalist Milletvekili Matteotti’nin öldürülmesinin ardından parlamentoda yaptığı konuşmasına kadar olan dönemi kapsıyor.

Dizi, eleştirmenler tarafından da çokça vurgu yapılan bir kararla, Mussolini’nin hikayesinin Mussolini tarafından anlatılması biçiminde kurgulanmış. Dördüncü duvarın (Tiyatro, televizyon, film ve diğer kurgu eserlerde, oyuncular ile izleyiciler arasında bir duvarın varlığını hayal eden bir gelenek. Duvar izleyiciler için görünmezdir, bu nedenle izleyiciler performansı görebilir, ancak oyuncular için opaktır ve onları izleyiciden ayırır) yıkılması olarak tarif edilen bu biçimde, Mussolini adeta kendi hikayesinin peşinde, onu izleyiciye gösteriyor, ona anlatıyor ve sanki elinden tutup onu dönemin içinde dolaştırıyor. İzleyici ile kurulan bu iletişim çoğunlukla, olayların bir belgesel niteliğinde aktarılmasından ziyade, yorumunu-açıklamasını-niyetini daha direkt açık etmenin bir yolu olarak seçilmiş gibi. Dizinin ilk sahnesi, gerçek görüntüler eşliğinde, Mussolini’nin çöküşü ile biten ve hızlı bir video klip gibi verilen bir tarih bilgisi ile başlıyor. Dizinin diğer bölümlerinde de sıklıkla bu video klip tadında hızlı çekimlere yer verilirken, Chemical Brothers üyesi Tom Rowlands imzalı, film için üretilen elektronik müzikler de hem bu biçimi hem de şaşırtma ve zamanla oynama çabasını destekliyor.

Zamanla oynama çabası dediğim şey, Wright’ın faşist diktatör Mussolini’nin hikayesini ekrana uyarlarken bugün ile olan ilişkisine vurgu yapma niyeti. Yine ilk sahnede Mussolini’nin ağzından duyduğumuz “Hala buradayız” cümlesi, bu niyetin ilk göstergelerinden biri. Yoksulluğun, sınıfsal çelişkilerin, savaşın ardından yaşanan sefaletin karşısında yükselen sınıf hareketini, sosyalizm mücadelesini bir karşı devrimle bastırmak için sermayenin sınır tanımazlığının da sonsuz desteğiyle yol alan milliyetçilik ve evrildiği bir faşist diktatörlüğün yazdığı bu kanlı tarih, Mussolini örneğinden hareketle, hakikatten kopuşun da hikayesi aynı zamanda. Adım adım, hangi hamlelerle hangi iklimin yaratıldığını ve hem akıl almaz fiziksel şiddetle hem de söylemle nasıl inşa edildiğini gözler önüne seriyor. Bir sahnede Mussolini’nin yine izleyiciye dönüp “Make Italy great again” demesi, hakikatten kopuşun bugüne göndermesi olarak biraz fazla direkt olsa da yarattığı etki açısından bence başarılı.

Kendisiyle yapılan bir röportajda Wright, diziyi çekmek istemesinin ardında yatan, bugünkü dünya ile ilişki kurma ve öğrenme motivasyonunu şu şekilde anlatıyor:

“Gençliğimde Mussolini’nin birtakım görüntülerini izleyip güldüğümü, “Soytarıya bak,” diye düşündüğümü hatırlıyorum. O zamanlar polislere ve öğretmenlerimize “faşist” derdik ama aslında bu terimin gerçek anlamını bilmiyorduk. Aşağı yukarı 2016’da bu kelime tekrar halk arasında sık sık kullanılmaya başlandı ama hâlâ etimolojisini tam olarak bilmiyordum. Bunu anlamak benim sorumluluğummuş gibi hissettim. Yani bu diziyi de kendimi eğitme çabası olarak yürekten benimsedim. Ama sadece birkaç bölüm çekip bırakmak istemiyordum, hepsini kendim yapmak istedim. İki yıl sürecek sekiz bölümlük maceram böyle başladı.”(1)

20. yüzyılın ilk yarısının tarihi, dünyayı yeniden şekillendirmenin arzusunun farklı alanlarda heyecanla dile getirilmesinin de tarihi. Manifestoların en çok kaleme alındığı bu dönem, teknolojik gelişmelerin yarattığı coşku ile geçmişi tamamen yok etmek arzusunun dile getirildiği sanatsal, kültürel arayışların çok yaygın olduğu bir dönem. Bu noktada gerek direkt gerekse de dolaylı olarak bence sıklıkla ilişki kurulan Fütürizm, dizinin önemli bir bileşeni. İtalyan şair Marinetti’nin 1909 yılında kaleme aldığı Fütürist Manifesto (2) ile dile getirdiği, geçmişin tamamen yıkılması, makinenin ve hızın cazibesi, savaşın yüceltilmesi, kadının aşağılanması gibi temaları, özellikle İtalya’da Mussolini’nin yükselişinde besleyici bir kaynak olarak karşımıza çıkıyor. Bu ilişki dizide, mekân tasarımından kostüme kadar Fütürist bir temsille tasarlanan ve manifestonun yazarı Marinetti’nin de yer aldığı bir sahnede oldukça başarılı bir şekilde gösteriliyor. 

İyi oyunculuklarla gücü artan bu uyarlamada, Mussolini’yi canlandıran Luca Marinelli’nin performansının özellikle çok etkileyici olduğunu da söylemek gerek.

Pek çok farklı yorum ve tarihsel bağlamı nasıl ele aldığıyla ilgili eleştirilerle birlikte, bir tartışma ortamı yaratması açısından da iyi bir dizi olduğunu düşündüğüm Mussolini: Yüzyılın Oğlu hakkındaki bu yazıyı, yine yönetmenin sözleriyle bitiriyorum:

“Mussolini’nin çok cazip görünmesinden endişeliydim sanırım. Bu yüzden empatiyle oynama, dördüncü duvarı yıkma fikri sayesinde seyircinin bazen cezbolmasına bazen de gerçek olayları anlatan bir dizide Mussolini’yi oynayan bir oyuncuyu izlediğini hatırlamasına imkân vermiş olduk. Böylece empatiyi bir kenara bırakıp eleştirel bir mesafe alabileceklerdi. Kendilerinin Mussolini’ye verdikleri tepkiyi sorgulamalarına yarayacak bir şey. Çok ilginç bir fikirdi bu bence: Cezbolmalarına izin verip sonra bunu sorgulatmak, buna nasıl kapıldıklarını düşündürmek.”

Esra Akbalık

1.https://mubi.com/tr/program-notes/better-the-devil-you-know-joe-wright-on-mussolini-son-of-the-century

2.https://www.gazeteduvar.com.tr/dunya-forum/2017/08/13/futurizm-makinelerin-ve-olumun-tapinagi

son yazıları

Trump'ın ABD'nin gerilemesine karşı yeni stratejisi
Barışı kazanmak zorundayız
Bütçede başlıca kaynak silahlanmaya aktarılıyor

ilginizi çekebilir

EDSC03000-2
Trump'ın ABD'nin gerilemesine karşı yeni stratejisi
1361416-1203318935
Barışı kazanmak zorundayız
111089
Bütçede başlıca kaynak silahlanmaya aktarılıyor