1992’den beri her yıl düzenlenen Marksizm toplantılarının 23’üncüsü bu sene Kadıköy’deki İkincikat Sahne’de gerçekleşecek. 9-11 Mayıs tarihlerinde yapılacak olan Marksizm 2025’te 13 toplantıda 43 konuşmacı yer alacak. Marksizm 2025, Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP) tarafından düzenleniyor.
Marksizm toplantıları bu sene hem aşırı sağın, hem de aşırı sağa karşı mücadelenin yükseldiği, milyonların sokaklara çıktığı ve siyaseti belirlediği zamanlarda yapılacak. Türkiye’de AKP-MHP iktidarının Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlı adaylığını engellemeye yönelik hamlelerine karşı milyonlarca kişi sokaklara döküldü. Üniversite öğrencileri yıllardır görülmeyen bir öğrenci hareketi yarattılar, DİSK ve KESK sınırlı da olsa hizmet üretmediler. Havada umudun, isyanın ve biber gazının kokusu var. Dünya’da Trump’a karşı mücadeleden, Sırbistan’da sokağa çıkan yüz binlere kitlesel mücadeleler tüm hızıyla sürüyor.
Direnişlerin yoğun olarak örgütlendiği, sokaklara taştığı zamanlar aynı zamanda politik tartışmaların da çok güçlü yapıldığı, çok sayıda sesin kendini ifade imkanı bulduğu zamanlar. Toplumsal hareketlerin başarıya ulaşması, hükümetlere geri adım attırması direnişin içindeki fikirlerin sağlam olmasıyla, “kurtuluş yok tek başına” sloganındaki herkesi kapsayabilmesiyle mümkün.
Dünyadaki ve Türkiye’deki sağcı hükümetlerin ardı arkası kesilmeyen ırkçı, homofobik, cinsiyetçi, sınıf düşmanı uygulamalarına ses çıkarmak, bunu yapabilmek, yani hareketin birliğini sağlayabilmek için de çok önemli. Bunun için Marksizm toplantıları hem direnişi ve sokaktaki hareketi nasıl inşa edeceğimizi konuşacağımız hem de hareketin içindeki sağcı, ırkçı ve hareketi bölen fikirleri nasıl bertaraf edebileceğimizi de konuşacağımız bir platform.
Marksizm toplantıları Trump’ın inkar ettiği, bütün dünyadaki otoriter rejimlerin önemsemediği iklim krizi ile nasıl mücadele etmemiz gerektiğini konuşacağımız “Marksizm ve Ekoloji” toplantısı ile başlıyor.
Yine neredeyse tüm ülkelerin arkasında durduğu İsrail’in Filistin’e uyguladığı soykırıma karşı yapılan mücadelenin dinamiklerinin tartışıldığı “Yerleşimci sömürgecilik açısından İsrail’in Filistin’e saldırısı” güncel tartışmalardan biri. Canan Şahin, Foti Benlisoy ve Joseph Choonara’ın konuşacağı “Dünyada ve Türkiye’de aşırı sağa karşı mücadele AfD – Meloni – Le Pen – Trump – Modi” toplantısında ise dünyada otoriterleşmeye karşı nasıl mücadele edeceğimizi tartışacağız. Seçildiği günden bu yana ırkçı, saldırgan çıkışları ile gündemde olan Trump’ın politikalarını tartışacağımız, “ABD emperyalizminin güzergahı- Trump neyin peşinde?” toplantısında da İngiltere’deki Sosyalist İşçi Partisi’nin önde gelen üyelerinden biri olan Joseph Choonara konuşacak.
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de demokrasinin en ufak kırıntısına bile tahammül edilmediği günlerden geçiyoruz. 19 Mart’ta İmamoğlu’nun ve onunla birlikte yüzden fazla kişinin gözaltına alınmasıyla başlayan kitlesel hareket her gün çoğalarak günlerce sokaktaydı. Tabi ki her harekette olduğu gibi bu hareket içinde de bir çok tartışma oldu. Bu hareketin nasıl büyüdüğünü, neye evrilebileceğini, nasıl tartışmaları barındırdığını, hareketten çıkardığımız dersleri konuşacağımız “Demokrasinin gaspına karşı kitle direnişinin tartışmaları” adlı forumda, mücadele içindeki pek çok arkadaşımız yer alacak.
Aşırı sağ hak ve özgürlüklere her yerde saldırıyor, homofobik, kadın düşmanı, ırkçı, mülteci politikalarla bu kesimler günah keçisi haline getirilmeye çalışılıyor. “ABD’den Türkiye’ye LGBT+’lar hedefte: Homofobiye ve Transfobiye karşı nasıl bir mücadele?” toplantısında homofobi ve transfobi ile nasıl mücadele edeceğimizi, nasıl araçlara, fikirlere ihtiyaç duyduğumuzu konuşacağız. Kadın hareketi Türkiye’de son zamanların en kitlesel mücadelelerinden biri. “Kadınların özgürlüğü için mücadele perspektifleri” konusunda kadın hareketinin nasıl büyüyüp güçlenebileceğini konuşacağız. Mülteciler de hem Türkiye’de hem dünyada aşırı sağcıların hedefinde. “Irkçılık, kapitalizm ve göçmen düşmanlığı” toplantısında hem mültecilere yönelik ırkçı saldırganlığı, hem de “seküler milliyetçilik” olarak adlandırılan aşırı sağcı dalganın dinamiklerini tartışacağız.
Kadınlara, LGBTİ+’lara, mültecilere düşman olan aşırı sağ, savunmasız sokak hayvanlarına da düşman. “Katliam yasası: Hayvan özgürlüğü için mücadele stratejileri” toplantısında aylardır katliam yasasına karşı mücadele edenlerle birlikte bundan sonraki süreci konuşacağız. On yıllardır süren Kürt ulusal hareketinin mücadelesi, bu mücadelenin dinamikleri, sosyalistlerin bu mücadeleye desteği, bugün gelinen çözüm sürecine ilişkin tartışmaların yapılacağı “Çözüm girişiminden barış sürecine perspektifler” toplantısına Gülistan Koçyiğit, Hakan Tahmaz ve Şenol Karakaş konuşmacı olarak katılacaklar.
Türkiye büyük bir ekonomik krizin içinde. Her gün daha da yoksullaşıyoruz, hayat pahalılığı altında eziliyoruz. Ancak sadece AKP ve patronların saldırısı yok, direniş de var. Polonez’den, metal işçilerine, Gaziantep tekstil işçilerinden, grevlere mücadele sürüyor. İşçi sınıfı, sendikalar, kitle örgütleri, meslek örgütleri ne yapıyor? Nasıl tepki veriyor, grev, miting çağrısında bulunuyorlar mı? Direnişin neresinde, nasıl yer alıyorlar? İşçi sınıfının yapısı, örgütlenme biçimi değişiyor mu, değişmeli mi? Bütün bu soruları “Kriz ve yoksulluk şartlarında nasıl bir işçi mücadelesi: Sendikalar, Sendikal Bürokrasi ve grev olanakları” toplantısında konuşacağız. Bu toplantıda sendikalardan direnişteki işçilerden konuşmacılar yer alacak.
Yapay zeka, teknoloji, dijitalleşme en çok konuşulan konulardan biri. Kapitalizmde teknolojik gelişimin işçi sınıfını nasıl etkileyeceği tartışmasını “Yapay Zekâ: İşçi sınıfının sonu mu?” toplantısında ele alacağız. Sonuç olarak, bir yandan aşırı sağ, otoriterleşme bir yandan buna karşı direnişin örgütlendiği günlerden geçiyoruz. Bir yandan ırkçı, homofobik saldırıların, bir yandan kazanımların olduğu mücadele dolu günlerdeyiz. Bir yandan iklim krizi felaketlerle geliyor bir yandan iklim krizine, demokrasinin gaspına, katliam yasasına, İsrail’in soykırımına karşı milyonlar sokakta. Felaketlere karşı direnişin örgütlendiği zamanlardayız. Umudu birlikte örgütlemek için, umudu örgütlerken mücadeleden dersler çıkarmak için Marksizm 2025’teki konuları ana hatlarıyla ele alacağımız son toplantı “Felaketler çağında umudu birlikte örgütleyelim” ismini taşıyor.
