Ülkücü mafya Alaaddin Çakıcı’nın geçtiğimiz aylarda birkaç kez tehdit ettiği Kılıçdaroğlu, bu süreçte Seval Türkeş’ten dayanışma telefonu aldığını “Bu konuda beni duygulandıran telefon Sayın Seval Türkeş’e ait, aradı büyük üzüntülerini dile getirdi ve bu partinin böyle bir pozisyona düşmesinin kendisi açısından da çok büyük bir rahatsızlık yarattığını ifade etti” sözleriyle kamuoyuna duyurmuştu.
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kadıköy Belediyesi Başkanı Şerdil Dara Odabaşı gibi isimler de Kemal Kılıçdaroğlu’nu yalnız bırakmadı. Maraş Katliamı’nın yıl dönümünde gerçekleştirilen bu “anlamlı” ziyaret, faşistlerle açıktan iş birliği ve dostluk gösterisi yapmaktan çekinmeyen CHP’nin tavrını bir kez daha ortaya serdi. “HDP Kapatılsın” hashtagiyle Kılıçdaroğlu’nun koruması tarafından dolaşıma sokulan fotoğraflar sonrasında basına da servis edildi. Ülkücü katillerle kol kola gezen bu “muhalefet” anlayışı bir yandan da solun temsiliyetini elinde tutma çabası içerisinde. Faşistlerle dayanışma içerisinde olup Türkeş gibi katilleri hayırla yad edenler; Maraş’ta, Ökkeş Kenger’in yanında ezilenlerin karşısındadır.
19 Aralık 2020 aynı zamanda 1999’da hapishanelerde yapılan katliamların yıldönümüydü. O gün MHP yine hükümet ortağıydı. Ülkücülüğü durmadan öven Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP liderliği, faşist saldırıların hedefi ve mağduru olanları iki kere hiçe saydı.
