Kanun taslağı değil kan kusturma taslağı

2025 yılının bizzat Erdoğan tarafından “Aile Yılı” ilan edilmesiyle birlikte, LGBTİ+’lar üzerindeki baskılar daha da ağırlaşmaya başladı.

Türkiye’nin önde gelen LGBTİ+ yayını Kaos GL tarafından ele geçirilen bir kanun taslağı, iktidarın LGBTİ+’ların zaten çok zor olan hayatlarını çekilmez hale getirmeye niyetli olduğunu ortaya koydu. Bu kanun taslağı, mevcut kanunlarda bazı değişiklikler yapılmasını öngörüyor.

Medeni Kanun’un 40. maddesinde yer alan cinsiyet uyum süreci prosedürleri değiştirilerek, halen 18 olan cinsiyet uyum sürecine başlama yaşı 21’e yükseltilmek isteniyor. Cinsiyet uyum süreci için gereken iznin verilmesi sürecinin ucu açık bırakılarak, belki de yıllar sürecek bir bekleme dönemi öngörülüyor. Başka ülkelerde yapılan cinsiyet uyum ameliyatlarının Türkiye’de tanınması zorlaştırılıyor; izinsiz yapılan işlemler yasa dışı ilan edilerek, bu süreçleri tamamlayan transların Türkiye’de cinsiyet tanınma talepleri engellenecek. Ayrıca transların hormon ilaçlarına erişimine yönelik olarak zaten önceden getirilen kısıtlamalar daha da ağırlaştırılıyor.

Yine bir değişiklik ile TCK’ya “doğuştan gelen biyolojik cinsiyet” ifadesinin eklenmesi planlanıyor. Bu ifade şu anlama geliyor: Herkesten ikili cinsiyet rejimine göre atanmış cinsiyetine uygun olduğu davranışlarda bulunması beklenecek. Yani, doğumda atanan cinsiyeti kadın olanlardan “kadın gibi” davranması, erkek olanlardan da “erkek gibi” davranması beklenecek. Kadın ya da erkek gibi davranmanın ne demek olduğu hiçbir yerde yazılı olmamasından ötürü, büyük ihtimalle toplumsal cinsiyet rollerinin en sağ yorumuna uygun davranmayanların, yani örneğin saçını kısa kestirip pantolon giyen kadınlarla, küpe takıp makyaj yapan erkeklerin hapisle cezalandırılması söz konusu olacak. Bu, sadece LGBTİ+’ları değil, toplumun tümünü ilgilendiren bir madde.

Ayrıca LGBTİ+ derneklerinin faaliyetleri “propaganda ve özendirme” kabul edilebileceği için, bu dernekler kapatılabilecek ve hak savunucuları cezalandırılabilecek. LGBTİ+’lar Türkiye’de güçlü bir muhalefet yapıyor ancak bu tek başlarına kazanabilecekleri bir mücadele değil. Otoriter iktidarın baskılarına maruz kalan tüm ezilenlerin bir araya gelerek hak ve özgürlük mücadelesini yükseltmesi, hatta LGBTİ+ karşıtı küresel saldırıya yine küresel olarak örgütlenerek karşılık vermesi kaçınılmaz görünüyor.

son yazıları

Kapital dev ve güncel bir kitap
Digel Tekstil'de neler oluyor?
Emekliler yürüdü: “Kurtuluş yok tek başına”

ilginizi çekebilir

maxresdefault
Kapital dev ve güncel bir kitap
9230904d-cde3-4083-94a7-edaad44027c4
Digel Tekstil'de neler oluyor?
WhatsApp Görsel 2025-06-27 saat 11.54
Emekliler yürüdü: “Kurtuluş yok tek başına”