Diğer taraftan, emeklilerin alacağı enflasyon farkının ne olacağı rakamsal olarak belirsizliğini koruyor. Zira Merkez Bankası, yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 25 olarak açıkladı. TÜİK’e göre bile -Nisan ayı verileri ışığında- yıllık enflasyonun yüzde 37,86 olduğu bir yerde,
ENAG bu rakamı yüzde 73,88 olarak verdi.
Emeklilerin hak mücadelesi ve sendikal engeller
Enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında yaşama şansını kaybeden emekliler, geçtiğimiz günlerde Anayasa Mahkemesi’nin aldığı kararla örgütlenme haklarını da kaybettiler.
Devlet, emeklilere çalışmaya dayalı haklarının korunması yönünde önemli bir araç olan sendikalarda değil de derneklerde örgütlenmeleri gerektiğini söylüyor.
Yıllarca aynı sorunla karşılaşan memurlar, uzun mücadelelerinin sonunda bu haklarını kazandılar.
Uluslararası Sendikalar Federasyonu (ITUC) tarafından her yıl hazırlanan küresel haklar raporuna göre Türkiye, temel hakların ve örgütlenme hakkının en kötü olduğu on ülke arasında yer alıyor. 167 ülke arasında bu konuda en kötü 10 ülke arasında yerini her yıl koruyor ve işçilere sistematik saldırılarına devam ediyor. Rapora göre, işçilerin grev hakkı, sendika kurma hakkı ve sendikaya üye olma hakkı engelleniyor.
Temel Conta, Elau Metal ve Queen Seracılık örnekleri
Bu engellemeler arasında mücadelelerini 168 gündür aralıksız sürdüren Temel Conta işçileri de var. 17 işçiden 12’si kadın olan fabrikada üretim tamamen durmuş durumda. Tamamı asgari ücretle çalışan işçiler, ağır çalışma koşullarına karşı Petrol-İş Sendikası’nda örgütlenme kararı aldılar –İşçiler, 2023 yılının ekim ayında örgütlenmiş, patronun itiraz etmesine rağmen 2024 yılı ağustos ayında yasal süreç işçiler lehine sonuçlanmıştı. Toplu görüşme masasına gelmeyen patrona karşı işçiler aralık ayından beri grevde. İşçiler en son 22 Mayıs’ta kitlesel bir basın açıklaması yaparak, 16 Mayıs’ta patronun yönlendirmesiyle gerçekleşen bir saldırıyı protesto ettiler.
Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Alman Elau Metal fabrikasındaki işçiler ise Birleşik Metal-İş Sendikası’nda örgütlenerek 29 işçiyle çoğunluğu sağladı. Hiçbir şekilde toplu görüşme masasına oturmayan patron 23 işçiyi işten çıkardı. İşçiler sendikal hakları için 43 gündür fabrika önünde, mücadelelerini sürdürüyorlar.
Benzer sorunlardan bir başkası da İzmir Dikili’de yaşanıyor. Danimarkalı bir şirket olan Queen Seracılık’ta çalışan 350 işçinin Tarım Orman İşçileri Sendikası (BTO-SEN)’da örgütlenmelerinin ardından patronun işçiler üzerindeki mobbingi arttı. Özellikle kadın işçilere yönelik gözdağı ve tacizlerin artması sonucunda işçiler Danimarka Konsolosluğu önünde iki kez basın açıklaması yaptılar.
Belediyelerde ve diğer sektörlerde süren direnişler
İzmir Çiğli Belediyesi’nde 11 aydır işlerine geri alınmayı bekleyen belediye işçileri 1 Mayıs’ta Ankara’ya yürüyüş eylemi başlattı. Geçtiğimiz yılın haziran ayından beri işlerine geri dönecekleri konusunda herkesten söz alan işçilere verilen sözler yerine getirilmedi. Bu sözleri verenlerden biri de CHP Genel Başkanı Özgür Özel. Altı kadın işçi, eylemlerine CHP Genel Merkezi önünde devam ediyor.
Ocak ayından beri 23 bin işçinin örgütlü olduğu Genel-İş şubesine üye işçiler, TİS görüşmelerinin tıkanması sonucunda 29 Mayıs’ta greve çıkmaya hazırlanıyor. Genel-İş 1, 2, 3 ve 9 No.lu şubeler, Sosyalist İşçi’nin yayına hazırlandığı günlerde henüz anlaşma sağlayamamıştı. Sendika, 7 Mayıs’ta işyerlerine grev kararını gönderdi. İşçiler, “Sadaka değil, emeğimizin hakkı olan toplu sözleşme istiyoruz” diyor.
Kadro isteyen belediye çalışanları, 700 bin belediye işçisinin taleplerini duyurmak için 25 Mayıs’ta Ankara ve İstanbul’da eylem yaptı. Hükümete ve muhalefete aynı anda seslenen işçiler, kamuda çalışan herkese eşit hak, kadro ve güvence sağlanmasını istiyor. Belediye başkanlarının, çalışanların emeğini korumak, iş güvencesi sağlamak ve kadro taleplerine öncülük etmekle sorumlu olduğunu vurguluyor; işten atmalara karşı sessiz kalan her belediye yönetiminin işveren gibi davrandığını ve sosyal belediyecilik ilkesini inkâr ettiğini belirtiyorlar.
Dört farklı şehirde, sekiz ayrı lokasyonda 3 bini aşkın Petrol-İş Sendikası işçisi de greve çıktı.
Dünyanın en büyük Rüzgar Enerjisi Santrali kanadı (RES kanadı) üreticilerinden Arizona merkezli TPI Kompozit şirketinde çalışan 2300 işçi ise grevlerinin ilk iki haftasını geride bıraktı. 2024 kârı 1 milyar 300 milyon dolar olan şirket, işçilere her fırsatta zarar ettiğini açıklayıp, toplu görüşme masasına yüzde 30 zam teklifiyle geliyor. İşçilerin talebi ise yüzde 120. 2022 yılının temmuz ayında da greve çıkan işçiler, bugünün grevine o günün kazanımıyla yaklaşıyorlar. O gün taleplerinin tamamını kazandıklarını söyleyen işçiler, bugün de aynı güvenle davranıp taleplerinin sonuna kadar arkasında olacaklarını ve kazanacaklarını söylüyorlar.
Recep Aykın