Trump'ın ticaret savaşının sonucu: AB, Çin ve Japonya yakınlaşıyor

17.07.2018 - 09:43
Haberi paylaş

Avrupa Birliği ile Japonya, dünyanın en büyük ticaret bloklardan birini oluşturmak için imzaları atıyor. Anlaşma, ABD Başkanı Donald Trump'ın korumacı ticaret politikalarına karşı verilen bir mesaj olarak görülüyor. Dünyanın ikinci büyük ekonomisi Çin de ticari konuları görüşmeye ve Avrupalı yatırımcıya daha fazla açılmaya hazır olduğunu duyurmuştu.

Avrupa Birliği (AB) ile Japonya arasında bugün geniş kapsamlı bir serbest ticaret anlaşması imzalanacak. Anlaşmayla ilgili görüşmeler geçen yılın Aralık ayında tamamlanmıştı. Anlaşma en geç 2019 sonbaharında yürürlüğe girecek. Avrupa Birliği'nin şimdiye kadar imzaladığı en kapsamlı anlaşma büyümeyi teşvik edip istihdamı arttırma amacıyla ticari bariyerlerin ve gümrüklerin kaldırılmasını öngörüyor.

Trump'a mesaj

Avrupa Komisyonu'nun ticaretten sorumlu üyesi Cecilia Malmstrom, Japonya ile imzalayacakları anlaşmayı, ABD'nin Trump döneminde izlediği korumacı politikalara karşı "dünyaya verilen güçlü bir işaret" olarak tanımlamıştı. 

Benzer açıklamalarda bulunan Japonya Ekonomi Bakanı Toşimitsu Motegi de "Korumacı önlemlerin küresel çapta hızla arttığı bir dönemde atacağımız imzalarla, serbest ticareti ilerletme konusundaki siyasi irademizin sarsılmadığını dünyaya bir kez daha göstereceğiz" dedi.

Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği (DIHK) Başkanı Eric Schweitzer de anlaşmayı "ticari politikada tam isabet" olarak nitelendirdi. Schweitzer anlaşmanın imzalandıktan sonra Avrupa Birliği Konseyi ve Avrupa Parlamentosu tarafından derhal onaylanmasını beklediklerini belirtti. Odalar Birliği Başkanı Schweitzer Japonya ile imzalanacak anlaşmanın "ABD'nin neden olduğu ticari anlaşmazlığa rağmen hareket serbestisinin kaybolmadığının işareti olduğunu" sözlerine ekledi. Schweitzer dünyanın en büyük üçüncü ekonomik gücüyle anlaşmaya varmasının AB için ekonomik olduğu kadar sembolik anlam da taşıdığını söyledi.

DIHK Başkanı Schweitzer ticari ilişkileri kesin kurallara bağlayıp tek taraflı ithalat kısıtlamalarını yasaklayacak olan anlaşmanın küresel himayecilik eğiliminin arttığı bir döneme rast gelmesinin önemine işaret etti.

Maliyetler düşecek

AB ile Japonya arasında 2013 yılında başlayan serbest ticaret görüşmeleri 2017 sonunda tamamlanmıştı. Hacim olarak AB'nin şimdiye kadar vardığı en kapsamlı ikili ticaret anlaşmasının ihracatçı Avrupa şirketlerinin maliyetlerini yılda bir milyar euro azaltması bekleniyor.

Japonya aynı zamanda Almanya'nın Çin'den sonra en fazla ticaret yaptığı Asya ülkesi sayılıyor. Almanya 2017 yılında bu ülkeye 19,5 milyar euro tutarında ihracat yapmış, karşılığında Japonya'dan 22,5 milyar euro'luk mal ve hizmet ithal etmişti. Japonya ile iş bağlantısı olan Alman şirketlerinin sayısı 450'yi aşıyor. Geçen yıl AB'nin Japonya'ya toplam ihracatı 60,5 milyar, ithalatı ise 68,9 milyar euro'ya ulaşmıştı. Japonya'ya ihracat yapan Avrupa şirketlerinde 600 bin kişi çalışıyor. Japon şirketleri ise AB ülkelerinde 500 bin eleman istihdam ediyor.

AB’den Trump’ın ‘rakip’ ifadesine sert tepki

Avrupa Birliği (AB) yetkilileri, ABD Başkanı Donald Trump’ın AB'yi "rakip” olarak nitelendirmesine sert tepki gösterdi. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Trump’ın kimi "arkadaş” olarak gördüğünü kendisine sormak gerektiğini belirterek, Avrupalıların ABD'yi “kesinlikle yakın bir arkadaş ve ortak” olarak gördüğünü ifade etti. Mogherini, "Bunu çokça söyledim, hükümet değişikliği ülkeler ile halklar arasındaki dostluğu değiştiremez” dedi.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, Trump’ın görüşlerini kelimesi kelimesine gerçek kabul etmemek gerektiğini belirtti. Le Drian, "Bütün dünya onun düşmanıymış gibi duruyor” dedi.

Trump’ın sözlerine Almanya'dan da tepki geldi. Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, “Artık Beyaz Saray’a kayıtsız şartsız güvenemeyiz” dedi. Twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda Maas, "ABD ile olan ortaklığı yeniden tartmalıyız. Bunu da ancak kendinden emin ve bağımsız bir Avrupa ile yapabiliriz” mesajını verdi.

Alman hükümet sözcüsü Steffen Seibert de Trump’ın sözlerine “Bu, bizim Avrupa Birliği ile ABD arasındaki ilişkilere bakış açımız değil. Aslında tam tersi: İyi Transatlantik ilişkileri için çok fazla güçlü sebep bulunuyor” diyerek tepki gösterdi.

Alman Dışişleri Bakanlığı'na bağlı Avrupa'dan Sorumlu Devlet Bakanı Michael Roth da Trump’ın AB'yi bölmek için uğraştığını, bunun için tahrik ettiğini ifade ederek, AB'nin ciddiye alınması için bir bütünlük içerisinde hareket etmesi gerektiğini belirtti.

Trump’ın sözlerine tepki veren bir başka isim de AB Konseyi Başkanı Donald Tusk oldu. Twitter hesabından konuyla ilgili bir paylaşım yapan Tusk, "Amerika ile AB en yakın arkadaşlar. Bizim rakip olduğumuzu söyleyenler yalan haber yayıyordur” dedi.

Trump ne demişti?

ABD Başkanı Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Helsinki'deki görüşmesinden iki gün önce CBS televizyon kanalına verdiği röportajda AB'yi İngilizce'de “rakip” ve “düşman” anlamlarına gelen "foe” kelimesiyle nitelendirmişti. Ticaret konusunda AB'nin ABD'den "gerçekten istifade ettiğini” söyleyen Trump, Rusya ve Çin için de aynı tabiri kullanmıştı. 

(Deutsche Welle Türkçe)

Bültene kayıt ol