2017, 16 Nisan’da yaptığımız Referandumun üzerinden 1 yıl geçmeden, erken seçim haberi ile yine bir seçim sürecine girildi. AKP’nin seçim ortağı MHP’nin önerisi ile 24 Haziran baskın seçim tarihi olarak açıklandı. Nihayet pusula kuraları, sıraların belirlenmesi derken geçen hafta itibari ile milletvekili aday listeleri de sunuldu ve kimin nereden milletvekili aday olduğu açıklandı.
Zaten adaylıklar açıklanana kadar kürsüleri ve ekranları çoktan erkek başkanlar işgale başlamıştı. Hâli ile listelerde kadınların sayısının azlığına kimse şaşırmadı. Listelere konan kadın milletvekili adaylarının büyük bir çoğunluğunun ikinci ve üçüncü sıralarda olması, yıllardır siyasi partilerde süren, kadınlar söz konusu olduğunda sus payı verme alışkanlığının yine değişmediğini gösterdi.
En çok kadın milletvekili adayını gösteren parti %38 oranıyla, 228 kadın milletvekili adayı ile HDP oldu. 81 ilin 18’inde ilk sıradan, tamamını kazanacaklarını düşündükleri illerde de kadın-erkek sayılarını eşit tutarak bu seçimlerde kadınlardan yana tutumunu teoriden pratiğe, laftan icraata götürebildi. HDP bir önceki seçimlerde de meclise giren kadın milletvekilleri sayesinde mecliste ilk kez kadın milletvekili oranını %18’e çıkarmayı başarmıştı. Bu oran AKP’de %21, CHP’de %22.8, İP genel başkanı ise bir kadın ama listesinde kadınlara en az yer veren parti İP oldu.
Oysa meclis koltuklarını kadınlara kaptırmak istemeyenler seçim sürecinde kadınların alanlardaki çalışmalarından, kadınları vitrinlerine koyarak, seçim malzemelerine ve sloganlarına alet ederek kullanılacak bir malzeme olarak görme siyasetinden bir adım geri atmıyor, mecliste de koltukları kaptırsalar, kürsüleri kaptırmamak üzere ayrı bir savaş veriyorlar.
Onlar koltuk ve kürsü savaşı verirken kadınlar meydanlarda barış, özgürlük, adalet ve ekmek mücadelesi veriyor. Bugünlerde 35 yıldır kürtaj hakkı için mücadele eden İrlandalı kadınlar büyük bir zafer kazandı. Dünya’ya kan kusturan ABD Başkanı Trump’a karşı kadınlar her fırsatta kadınlar sokaktalar. Çıkardığı yasalar ile kadınların hayatını zorlaştıran Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı binlerce kadın 8 Mart’ta sokaktaydı. Birçok yasayı geri püskürtmeyi başardık. Bunları başardığımız gibi koltukları da kürsüleri de kazanacak, miting platformlarında onların eşleri olarak değil bizzat sözü söyleyenler, mikrofonların sahipleri olarak yer almayı da başaracağız.
Ayşe Demirbilek
(Sosyalist İşçi)