Farklı renklerde ve dillerde: Başka bir dünya mümkün!

23.02.2015 - 09:00
Ozan Tekin
Haberi paylaş

Bundan birkaç yıl önce, yoldaşımız olduğu gün katıldığı toplantıda yer almak üzere ben de İzmir’deydim.

Bir dizi tartışmanın ve gidip gelmelerin ardından formu imzalamaya karar vermişti Cezayir yoldaş.

Belli bir yorgunluğu, yıllar süren sınıf kavgasının yükünü omzunda taşıdığı belli oluyordu. Ama asla bir yılgınlık belirtisi değildi bu. İçinde yaşadığımız düzenden memnun değildi ve dünyayı değiştirmek istiyordu, bu yüzden geçmişin hatalarıyla hesaplaşmış ve yeni bir yolu seçmişti.

Geçen zaman içerisinde İzmir’e her gittiğimde onu görmem mümkün oldu.

En kalabalık eylemlerde ve açık toplantılarda da vardı, daha az kişinin bir araya geldiği örgütlenme toplantılarında da.

Bulunduğu yerelde bir devrimci partinin inşasına omuz vermeye çalıştığını da biliyordum, katıldığı siyasetler toplantılarında bizi nasıl temsil ettiğini de.

Kendisinin yetiştiği devrimciler kuşağından onun bulunduğu noktaya gelmek kolay değildi. Ama o ne yaptığının farkında, dikkatle dinler ve yer aldığı tartışmalarda “Bizim son derece demokratik bir sosyalist partimiz var” diyerek girerdi lafa. Her seferinde, fikirlerimizi emekçi sınıflarla buluşturmanın ne kadar önemli olduğuna vurgu yapar, belki elle tutulur somut bir önerisi olmasa da bunun üzerine kafa yorardı.

Ve ciddiydi, içinde bulunduğu ortamı son derece ciddiye aldığı belli olurdu. Nasıl olduğunu sorduğumda, her seferinde büyük bir heyecan ve yüzündeki gülümsemeyle yanıt verir, beni İstanbullu yoldaşlarının temsilcisi olarak görür ve “Sizler nasılsınız?” diye sorardı.

Bugün cenazesinden bir kareye, üzerinde DSİP İzmir İl Örgütü yazan çiçekler bütününe baktıkça hem üzülüyor hem de umut doluyorum.

Türkiye’de siyasi dengelerin hızla değiştiği, askeri vesayetle ve milliyetçilikle büyük bir hesaplaşma döneminin ardından bu kez hükümetin krize girdiği, işçi sınıfının en hareket etmez sanılan kesimlerinin mücadeleye atıldığı bir dönemde veda etti hayata.

Sosyalizm mücadelesinin bir sıra neferi, Cezayir yoldaş, bize kalan son fotoğrafında, elinde devrimci sosyalistlerin bayrağıyla gülümsüyor yine bir pankartın arkasından.

O pankartta farklı renklerde, üç dilde; Türkçe, Kürtçe ve Ermenice “Başka bir dünya mümkün” yazıyor.

Başka bir dünya elbette mümkün ve onu kurmayı başaracağız. Bunu sağlamak için taş üzerine taş koyan hiç kimseyi ve tabii ki Cezayir yoldaşı asla unutmadan. Onun bize devrettiği enerji ve umutla…

Ozan Tekin

[email protected]

Bültene kayıt ol