Seçim maratonunun son evresine yaklaştık. Haziran ayında gerçekleşecek genel seçim sürecinde Türkiye’deki mevcut kutuplaşma yine keskinleşecek. Seçim süreçleri sosyalistler açısından da önemlidir.
Dünyayı değiştirmek istiyoruz ve bunun için mevcut sistemin tüm kurumlarının işçi sınıfı tarafından dağıtılması gerektiğini savunuyoruz. Bu açıdan elbette parlamenter seçimler dünyayı değiştirme mücadelesinin tek ve vazgeçilmez aracı değildir. Sonuç olarak dünyanın büyük çoğunluğunun siyasete ve yönetime ortalama her beş yılda bir, beş dakikalığına sandığa giderek ortak olabildiği yetersiz bir sistemden bahsediyoruz. Üstelik parlamenter sistem biz sıradan insanların kendi kendilerini yönetebildiği demokratik bir rejim olmak bir yana dursun günün sonunda sadece dünyanın en zengin yüzde 1’lik kesiminin çıkarlarının korunduğu bir yönetim biçimi.
Tüm bunlara rağmen parlamenter demokrasi kazanılmış bir haktır. Sadece Kürt halkının parlamentoda temsil edilebilme hakkı için verdiği mücadeleye ve elde ettiği kazanımlara bakmak bile yeterli. Kürt vekillerin meclisten sürüklenerek çıkarıldığı dönemlerden onlarca vekilin Kürt halkını temsil ettiği, şimdi de yüzde 10 barajını aşmayı hedeflediği bir dönemdeyiz. Parlamentodaki bu temsiliyet kimliğinin tanınması, barış için mücadele eden Kürt halkı açısından olduğu kadar Türkiye siyaseti açısından da oldukça önemli. Bugün onlarca Kürt vekilin mecliste olması, çözüm görüşmeleri sürecinde barış isteyenlerin elini güçlendiren bir etken.
Dünya parlamentoya kimin girdiğine göre değişmeyecek olsa da parlamentoda temsiliyet önemsiz bir konu değildir. Mücadelenin araçlarından biridir o kadar.
Seçim süreçleri aynı zamanda tüm toplumun içinde bulunduğu siyasi iklimi tartıştığı, güncel politikanın gündelik hayatta daha yoğun yer almaya başladığı, kulakların açık olduğu dönemlerdir. Bu da dünyayı değiştirmek isteyenler için önemli bir fırsattır.
Genel seçime giderken AKP’nin neoliberal politikalarından, pervasızlığından, nobranlığından, CHP’nin ulusalcılığından yaka silkenlere başka bir alternatifin daha mümkün olduğunu anlatma fırsatı iyi değerlendirilmelidir. Devrimci sosyalistler genel seçimlerde HDP’ye oy çağrısı yapacak.
Barış için hükümetin somut adım atması gerektiğini anlatmak, milliyetçiliği geriletmek, yolsuzluğa, Soma’ya, grev yasaklarına karşı demokrasi ve özgürlük talebinin sesinin daha gür çıkartmak için güçlü bir seçim kampanyası örmek görevimiz.
Meltem Oral
(Sosyalist İşçi)