Uyvar önünde Türk gibi kuvvetli

19.03.2017 - 11:05
Roni Margulies
Haberi paylaş

Mustafa Kemal, 1924 yılı Ağustos ayında Kastamonu’da asker koğuşlarını ziyaret etmiş. Çıkarken duvarda “Bir Türk, on düşmana bedeldir” yazılı bir levha görmüş.

Subaya levhayı göstererek sormuş: “Öyle midir?” Cevap, “Evet Paşam.”

“Hayır, çocuğum," demiş, " bence öğle değildir. Bir Türk dünyaya bedeldir."

Çok sevdiğim bir laftır. Ve tabii ki doğrudur.

Bir de, daha eski, "Uyvar önünde Türk gibi kuvvetli" vecizesi vardı.

Uyvar, Avusturya'da bir kale.

Sadrazam Fazıl Ahmet Paşa kaleyi 1663 yılında almış.

İnsan düşünmeden, hayıflanmadan edemiyor.

Türkler Viyana'yı iki defa kuşatmış. Birincisi 1529 yılında, ikincisi de 1683'te. İkisi de başarısızlıkla sonuçlanmış. Uyvar önünde oldukları gibi olamamışlar, hezimete uğramışlar.

Ya birinden biri başarılı olsalarmış!

Ah ulan, ah...

Viyana, Avrupa'nın geri kalanının kapısı gibiymiş o zamanlar. Batı'ya doğru geniş ve engelsiz bir vadi uzanıyormuş.

Viyana alınsaymış belki de bütün Avrupa Türk topraklarına katılabilecekti!

Almanların da Hollandalıların da millî müziği Mehter Marşı olacaktı; mıhlama, mantı filan yiyor olacaklardı; futbol takımları şike yapacaktı...

Ve en önemlisi, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bugün belki de bütün Avrupa'nın Cumhurbaşkanı (ve müstakbel Başkan'ı) olacaktı.

Bu kimin kaybı?

Avrupalıların elbette.

Merzifonlu Kara Mustafa Paşa 1683'te Viyana kapılarında biraz daha becerikli olsaydı, biz Türkiyelilerin bütün avantajlarını bugün Avrupalılar da paylaşıyor olabilirdi: Kendilerine Türk diyebilmenin mutluluğu, siyasî istikrar, huzur ve barış, mükemmel bir ekonomik durum.

Olmadı. Bu güzelliklerden yararlanamıyor Avrupalılar.

Ve bu nedenledir ki, bizi kıskanıyorlar, bizden nefret ediyorlar, Türkiye'yi parçalamaya, zayıflatmaya çalışıyorlar. En başta da bütün bu avantajları bize sağlayan biricik Cumhurbaşkanımızı devirmeye çalışıyorlar.

***

Tahminimce, yukarıdaki anlatımı çok ikna edici bulmayanlar olacaktır.

İtiraf ederim, zaten değil.

Ama hem Almanya ve Hollanda'da hem Türkiye'de yöneticilerin, devletin, politikacıların anlattıklarından daha saçma değil yukarıdaki anlatım. Ve en azından ikiyüzlü değil.

Avrupalıların AKP'li bakanların toplantılarını engellemesi, hiçbir şekilde izah edilemez, kabul edilemez. Irkçılıktır ve kendi ülkelerindeki ırkçılara sempatik görünme, oy kazanma çabasıdır.

Türkiye'de de AKP politikacıları, AKP basını, aynı şekilde ikiyüzlüdür! Almanya'ya toplantı yasakladığı için Nazi derken, Türkiye'de nelerin yasaklandığını hiç mi düşünmez Sayın Cumhurbaşkanımız?

Al birini, vur öbürüne!

Roni Margulies

[email protected]

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol