Fransa, IŞİD’in korkunç saldırılarını düzenlediği ülkelerden biri. Dünyanın içinde bulunduğu kısır döngünün daha sarih yaşandığı bir yer Fransa. IŞİD’in saldırıları karşısında devletin esas politikası islamofobiyi güçlendirmek oluyor, ülkede islamofobi ve ayrımcılık yükseldikçe IŞİD’e katılımlar artıyor.
Fransa’da başörtüsü ve peçe yasakları 2004’ten beri devam eden bir konu. Bu konuda Avrupa’daki en katı ülkelerden biri. Müslüman kadınların devlet okullarında başörtüsü takmasına dair yasak tartışmasından, 2011’de Sarkozy döneminde kamusal alanda peçenin yasaklanmasına kadar sık sık gündeme Müslümanların kadınların ne giyip ne giyemeyeceği mefhumu sık sık gündeme geliyor.
En son ülkenin Cannes şehrinin Belediye Başkanı plajlarda burkini/haşema giyilmesini yasaklayan bir karara imza attı. Karara göre plajda kadınların haşema giymesi ‘kamu düzeni için tehdit oluşturabilir’. Cannes plajlarında haşema giyenler 38 avro para cezasına çarptırılacak. Cannes’ın ardından başka yerlerde de benzer ayrımcı yasaklar uygulanmaya başlandı. Dahası üniversitelerde ve özel sektörde başörtüsünün yasaklanmasına dair bir tartışma da başladı.
Belediye Başkanı ‘sadece islami aşırılığın simgesi olan bir üniformayı yasaklıyorum’ dedi, belediyenin başka bir yöneticisi ise daha da ileri giderek ‘bizimle savaş halinde olan terörist hareketlere bağlılık anlamına gelebilecek olan kıyafetler yasak’ diyor.
Hangi aşırı islamcı örgüt dalgıç kıyafetinden üniforma yapmış acaba? Belediye yetkililerinin bu mantık çizgisine ‘saçmalık’ deyip geçmek mümkün elbette. Ancak konu ciddi. Müslüman kadınların denize girerken giydiği kıyafeti IŞİD’e desteğin bir kanıtı olduğunu düşünmek ırkçılıktır. ‘Başörtüsü takıyorsa, haşema giyiyorsa, Müslümansa IŞİD’i destekliyordur’ diye düşünmek düpedüz ırkçılıktır. Bu islamofobik önyargıların yayılması oldukça tehlikeli. Çünkü IŞİD’e güç katan şey tam da bu.
Söz konusu yasak, IŞİD’in Nice kentindeki resmi törende 80’den fazla sivili katlettiği dehşet verici saldırısından sonra devreye sokuldu. Fransa’nın IŞİD saldırılarına dair ‘çözümü’ OHAL ilan etmek, güvenlikçi uygulamarı arttırmak ve savaş politikalarını derinleştirmek. Fransa’ya ait uçaklar bir haftadır Suriye’yi bombalıyor. Müslümanları komple IŞİD eylemlerinin sorumlusu, muhatabı, destekçisi ilan etmek, islamofobik yasalar çıkarmak ve Suriye’yi bombalamak, Avrupa’da ırkçı sağı yükseltmekten ve IŞİD’i dünyanın başına daha uzun süre bela etmekten başka bir işe yaramıyor.
Meltem Oral