Rakka, neredeyse iki yıldır IŞİD’in kontrolünde olan önemli yerlerden bir tanesi.
Bir süredir Rakka’nın IŞİD’den alınması için Koalisyon güçleri tarafından operasyon başlatılmakta olduğu söyleniyordu. ABD’nin bombardıman gücü desteğiyle YPG’nin, Rusya’nın bombardıman gücünün yardımıyla da Esad’ın Suriye Ordusu’nun ‘Rakka’ya ilerlediği’ haberleri gün aşırı çıkmaya başlamıştı. Hafta sonundan itibaren bu operasyonun iki koldan başladığı söyleniyor. Benzer şekilde IŞİD’in önemli merkezlerinden biri olan Felluce’ye de, ABD tarafından eğitilmiş Irak ordusu askerleri, İran’ın askeri desteğiyle saldırmaya başladı.
IŞİD gibi bir baş belasının varolmasının temel nedeni olan emperyalizmin askeri müdahalelerinin, IŞİD’i geriletmek konusunda ne kadar başarılı olabileceği sorusu bir kenara; zaten emperyalistlerin orada ne işi var sorusunu sormak gerekir.
ABD ve Rusya’nın bombalarını Ortadoğu halklarının ‘kurtarıcısı’ olmak için atmadığı gün gibi ortada. Kilometrelerce uzaklıkta oturduğu yerden, emperyalistler IŞİD’i bombalıyor diye sevinen ve Suriye halkının da buna sevinmesi gerektiğini düşünenler saçmalıyor. Hafta sonu yapılan operasyonlar sırasında Rusya ve Esad güçleri vakum ve varil bombalarıyla sivilleri katletmeye devam etti.
ABD Irak ve Suriye’deki bu etkin askeri müdahaleleri hakkında, oradan geçerken tesadüfen öyle bir bulaşmış gibi davranıyor. Bunda başkanlık seçimi döneminde olması, Irak savaşında alınan yenilginin ardından gücünün zayıflaması, İran’la kurduğu yeni ilişkilerden rahatsız olabilecek bölgedeki diğer ittifaklarını gözetmesi gibi nedenler etkili olabilir. Esas mesele, Ortadoğu hiçbir zaman emperyalist güçlerin geçerken uğradıkları bir durak olmadı. Üstelik ABD giderek daha etkin olmaya başladı. ABD ordusundan birtakım ‘özel kuvvetlerin’ bölgede olduğu biliniyor. Karadan askeri bir harekatla askerlerini yığmamış olsa da, bu özel kuvvetler doğrudan sıcak çatışmalarda yer alıyorlar.
26 Mayıs’ta Obama tarafından, 3 Amerikan personelinin çatışmada öldüğü açıklandı. Birkaç gün sonraysa biri Suriye diğeri Irak’ta olmak üzere, özel kuvvetlerden 2 askerin ağır yaralandığı açıklandı. Böylece ABD askeri birliklerinin bölgedeki operasyonlarda, doğrudan çatışmalara katıldığı resmen kabul edilmiş oldu.
Bu manzaranın gösterdiği tek şey, Ortadoğu’da savaşın derinleştiği. 2000’lerin başında, Afganistan ve Irak’a yapılan askeri müdahaleler IŞİD’in varlığının temel nedeni. Koalisyona katılan olan Türkiye dahil bütün ülkeler elini Ortadoğu’dan çekmedikçe, IŞİD belası ne yazık ki var olmaya devam edecek. IŞİD kısa vadede askeri olarak yenilebilir ama önemli olan onu yaratan koşulların ortadan kaldırılması. Bu emperyalist müdahalelerle onu yaratan koşullar yeniden üretiliyor. IŞİD’in yenilmesini isteyenler önce emperyalist müdahalelere karşı çıkmalı.
Meltem Oral
(Sosyalist İşçi)