Sykes, Picot, Barzani ve Kürdistan

29.01.2016 - 14:50
Roni Margulies
Haberi paylaş

Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Barzani, geçen hafta bir İngiliz gazetesine konuştu. “Dünya liderleri kendi aralarında Sykes-Picot döneminin sona erdiğine kanaat getirdiler. Bunu söyleseler de söylemeseler de, kabul etseler de etmeseler de fiiliyattaki gerçek bu” dedi.

Eninde sonunda gerçek durumu kabul etmek zorunda kalacaklarını ima etti. “Fiiliyattaki gerçek” derken, Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin gerçekte bal gibi bağımsız bir devlet olduğunu söylüyordu tabii. Ve zaten bağımsız bir Kürt devletinin “geçmişte hiç olmadığı kadar şimdi yakın olduğunu” açıkça söyledi.

Bu yıl İngiltere ile Fransa arasındaki gizli Sykes-Picot anlaşmasının yüzüncü yılı. Yani Ortadoğu yüz yıldır bir İngiliz’le bir Fransız’ın Birinci Dünya Savaşı sırasında ellerinde harita ve cetvellerle masaya oturup şaraplarını yudumlarken çizdiği düzen temelinde yönetiliyor.

“Kuzeydeki şu bölge zaten bizim nüfuz alanımız, bizim olsun.”

“Hayır, olmaz, biz de bir parçasını isteriz.”

“Tamam peki, o zaman ikiye bölelim, birine Irak diyelim, sizin olsun, öbürüne Suriye diyelim, bizim olsun.”

“Anlaştık. Faysal’ı da Irak’a kral yaparız. Ama Filistin bizim ha.”

“Olur, bizim oralarda gözümüz yok zaten. Şerif Hüseyin’in öbür oğlunu nereye kral yapacağız peki?”

“Filistin’den bir parça ayırırız, adına Ürdün deriz, Abdullah da oranın kralı olur.”

“Aa, Kürtlere yer kalmadı.”

“Kim takar Kürtleri, ne faydaları var ki bize?”

Konuşmalar tam da böyle geçmemiş olabilir! Ama aşağı yukarı böyle.

Rus devrimi 1917’de patlak verdiğinde Bolşevikler, Çarlık Rusyası’nın taraf olduğu bütün gizli anlaşmaları kamuoyuna açıkladığı için, Mark Sykes ile Georges Picot’nun Ortadoğu’yu nasıl bölüşüp tasarladığını biliyoruz.

Ve bunu izleyen yüz yıl boyunca emperyalizmin bölgede at koşturduğunu, soyup soğana çevirdiğini, kan kusturduğunu zaten biliyoruz.

Barzani artık “Sykes-Picot döneminin sona erdiğini”, “özellikle Irak ve Suriye’nin artık bir daha birleşik ülkeler olamayacağını” söylemekte büyük ihtimalle haklı.

Türkiye devleti ve Türkiye hükümeti açısından bütün bunların ve özellikle Barzani’nin sözlerinin tek bir anlamı var. Suriye’ye, Irak’a, Filistinlilere filan ne olduğu hiç umurlarında değil. Barzani’nin uzun söyleşisi içinde sadece dokuz kelimeyi duymuştur ‘bizimkiler’: “bağımsız bir Kürt devletinin hiç olmadığı kadar yakın olduğu”.

Zaten Barzani söylemeden önce de görüyorlardır yüz yıllık düzenin dağılmakta olduğunu. Sürekli bunu düşünüyorlardır, sürekli panik hâlindedirler.

Türkiye devletinin tüm yaptıkları, hem dış politikası hem içeride savaş politikası, Irak’ta ve Suriye’de bağımsız bir Kürt devletini engelleme çabasından kaynaklanıyor.

İsrail’e de bu nedenle yaltaklanıyorlar, Amerika’ya da bu nedenle yalakalık ediyorlar.

Roni Margulies

[email protected]

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol