Bazı fikirlere biraz fikir özgürlüğü

16.01.2016 - 11:46
Roni Margulies
Haberi paylaş

Çok içim rahatladı geçen gün. Memlekette basın özgürlüğüyle ilgili bazı sorunlar olduğunu ve bunların biraz hükümetten kaynaklandığını düşünürdüm ben. Meğerse öyle değilmiş.

Cumhurbaşkanı’nın ‘Çalışan Gazeteciler Günü’ mesajı çok güzeldi: “Medya bağımsız olmalıdır, basında çalışanlar ne derece özgür olursa, ülkenin demokrasisi de o denli güçlü olur. Fakat basının özgürlüğü hiçbir zaman sorumsuzluk olarak da algılanmamalıdır.”

Demek ki, hükümetten kaynaklanan bir sorun yokmuş.

Gerçi, “basının özgürlüğü, hiçbir zaman sorumsuzluk olarak da algılanmamalıdır” ifadesi sevincime biraz gölge düşürmedi değil.

Kimin tarafından algılanmamalıdır? Senin “sorumluluk” olarak algıladığını ben “sorumsuzluluk” olarak görebilirim. Veya tersi olabilir. O zaman ne olacak?

Ve zaten “sorumluluk” ne demek? Kim tanımlayacak bunu? Yasalarda böyle bir tanım mı var?

Bu kaygılarımı aşmaya çalışırken, bir de mesajın şu bölümünü okudum:

“Sosyal medya hızlı haber alma açısından olduğu kadar ‘kara propaganda’ bakımından da istenmeyen yayınların platformu haline geldi. Medya kuruluşlarımızın sorumluluklarının bilincinde olarak, hem demokrasimizin gelişmesine hem de birlik ve be-raberliğimizin pekişmesine katkılarını sürdüreceğine inanıyorum.”

Uzun uzun düşündüm. “Birlik ve beraberliğimizin pekişmesine katkı” ne demektir? Medyanın böyle bir görevi mi vardır? Varsa, bu görevi farklı farklı yorumlayanlar olursa ne yapacağız?

Sonra, Adana adlı bir yerel gazetede okuduğum “PKK’lıya vatandaş tepkisi” başlıklı bir haber bütün sorularımı cevapladı.

Habere göre, “iddiaya göre bölücü terör örgütü PKK yandaşları” yol kapatıp korsan gösteri yapmış. Polis bir kişiyi bacağından vurmuş. Yaralı hastaneye götürülürken şunlar yaşanmış:

“Bacanağının şehit olduğunu ileri süren İkram Birinci adlı bir vatandaş PKK’lıya ‘Adam, bu iyi günleriniz, daha durun, dua edin vatan size yine sahip çıkıyor, dua edin’ diye tepki gösterdi. Şehit yakını olduğunu belirten Birinci, bir oğlunun da askerde olduğunu belirterek, ‘Ben de vatan için seve seve canımı vermeye, kanımın son damlasına kadar savaşmaya hazırım’ dedi.”

“Birinci, ‘Size acıyorum. Yeter Yahudi’ye, Ermeni’ye hizmet ettiğiniz’ dedi. Yanındaki kadın ise PKK’lıya ‘Dua et seni öldürmemişler’ dedi. Polislerin bir kadın PKK’lıyı da götürdüklerini görünce, ‘Bir de kadın olacaksın. Kadın başına utanmıyorsun, değil mi?’ dedi.”

Dikkat ettiniz mi? Haberin başında “iddiaya göre PKK yandaşları” olan kişiler, haberin devamında “PKK’lı” haline gelivermiş!

Bu kişilerin görüşlerine başvurulmamış, ama yoldan geçen alakasız kişilerin görüşleri uzun uzun aktarılmış!

Ve böylece, “suçlular” saptanmış!

Yani gazete “birlik ve beraberliğimizin pekişmesinekatkı” yapmakta üstün başarı göstermiş.

Roni Margulies

[email protected]

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol