AKP-İsrail ilişkisi: Katillerin ittifakı

24.12.2015 - 08:40
Ozan Tekin
Haberi paylaş

Hükümetin siyonist rejimle “ilişkileri normalleştirmesi” gündemde. Zaten ekonomik ilişki büyüyordu, şimdi işin uzlaşma boyutuna gelmesi AKP tabanında rahatsızlık yaratıyormuş.

Yolsuzlukların üstünün örtülmesi, darbecilerin sokağa salınması, Kürt illerinde yürütülen kirli savaş, polisin Dilek Doğan’ı ailesinin gözleri önünde öldürmesi, haber yapan veya yapmak isteyen gazetecilerin tutuklanması… Bunların hepsi AKP’ye oy verenlerin bir bölümünde rahatsızlık yaratıyordur. Böyle bir birikmenin sonucunu 7 Haziran’da sandıkta görmüştük. 1 Kasım’da ise “istikrar” vaadiyle durum yine AKP lehine değişmişti.

Demek ki AKP liderliğinin ne olduğunun teşhirini çok daha yaygın hâle getirmemiz lazım.

AKP bir yandan ırkçıdır. En tepedekiler bunun kendilerini zor duruma düşüreceğini bildikleri için açıktan söyleyemezler ama AKP’nin taşeron örgütleri anti-semit kampanyalar yapabilir, “İsrail düşmanlığı” kisvesi altında Türkiyeli Yahudileri hedef gösterebilirler. Dünyayı “Yahudi komploları” ile açıklayabilirler. Tepedekilerin hem Türkiye hem de tüm Ortadoğu halklarına umut vadettikleri “Van minüt” şovlarını kazırsanız altından bu çıkar.

Ama bir yandan AKP, gerekli koşullar oluştuğunda “İsrail bizim dostumuzdur” diyebilir, anlaşma sağlayabilir. Rusya’nın doğalgazının yerine başka bir şeyi koyma ihtiyacı, Ortadoğu’daki sefil yalnızlığı giderme güdüsü buna yol açabilir.

Üstelik AKP, siyonist rejimin sahipleriyle ruh ikizidir.

İsrail’in Filistinlilerle ilişkisi ne ise, Türkiye devletini yöneten AKP’nin Kürtlerle ilişkisi de budur.

Evinde bombalarla vurulan Kürtler, cesedi buzdolabında saklanmak zorunda kalınan çocuklar, AKP’nin talimatıyla hareket ederken duvarlara ırkçı yazılamalar yapan, okulları işgal edip “Ya İstiklal ya ölüm” yazan kara tahtaların önünde poz verenler…

Bunların sebebi, AKP’nin bir egemen sınıf partisi olması, Türkiye’nin ve dünyanın elitlerine hizmet etmesidir.

Çıkar çatışmalarından kaynaklanan tartışmaları aldatmasın; Erdoğan’ın da Netanyahu’nun da düşmanları, Türkiye’nin ve Filistin’in yoksullarıdır. Kürtlerdir, Gazzelilerdir, Ortadoğu işçi sınıfıdır.

Farklı ulus, din veya mezheplerden ezilenlerin kendi çıkarları için dünyanın farklı büyük güçlerine bakmamalarının yolu ise her yerde tüm ezilenlerin özgürlüğünü savunan, tüm uluslardan sıradan insanların ortak çıkarlarını savunan antikapitalist, sistemin bütününe karşı olan örgütlenmelerin inşa edilmesidir.

Irkçılara karşı Yahudilerin, İsrail devletine karşı Filistinlilerin yanında olan böylesi hareketler, her türden egemen sınıf siyasetçisinin hegemonyasını kırabilir.

Ozan Tekin

[email protected]

Bültene kayıt ol