Gazze ateşkesinde ikinci rehine takası

26.01.2025 - 10:28
Özdeş Özbay
Haberi paylaş

Gazzede 15 aylık soykırımcı işgalin sonunda İsrail hem ülke içerisinden gelen hem de uluslararası alanda gelen baskının bir sonucu olarak ateşkes imzalamak zorunda kaldı.

Ateşkesin ilk aşamasında 40 gün içerisinde 33 İsrailli rehineye karşılık 1.900 Filistinli serbest bırakılacak. Sonraki iki aşamanın çerçevesi belirlenmiş olmakla birlikte ilk aşama sırasında diğer aşamaların ayrıntıları müzakere edilecek.

İlk aşama 19 Ocakta 3 İsrailli rehineye karşılık 90 Filistinlinin serbest bırakılmasıyla başladı. 25 Ocakta ise Hamas 4 İsrailli rehineyi bıraktı ve karşılık olarak 200 Filistinli serbest bırakıldı. Bu 200 rehinenin 70i ömür boyu hapse çarptırılmış direniş örgütü üyelerinden oluşuyordu. İsrail tutsak direnişçileri Filistin Otoritesine değil Mısıra teslim ederek sınır dışı etmiş oldu. Bu grubun içerisinde Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, İslami Cihad, Hamas, El Fetih üyeleri de var.

Aylardır Gazzeye günde sadece birkaç on tane yardım TIR’ı girerken ateşkesle birlikte binin üzerinde yardım TIR’ı girmiş durumda.

Esir takasları sırasında yaşananlar ise İsraili zora sokmuş durumda. Rehinelerin etrafında disiplinli ve tepeden tırnağa silahlı onlarca Hamas militanının bulunması örgütün yok edilmediğini gösteriyor. Üstelik Hamas İsrailli rehineleri meydanlarda binlerce kişinin önünde coşkulu törenler düzenleyerek serbest bırakıyor.

İlk rehine takası sırasında zayıf bir meydan hazırlığı ve birkaç yüz kişilik düşük katılım varken ikinci takas sırasında Hamas tam anlamıyla bir gövde gösterisi yaptı. Üstelik de tamamen yıkılmış olan Gazze kentindeki Filistin meydanında. Büyük ve coşkulu bir kalabalığın önünde esirleri Kızılhaç’a teslim etti. Ardından saatlerce hem militanlar birbirleriyle kucaklaştı hem de halkla birlikte meydanda coşkulu kutlamalar yapıldı.

Hamas’ın serbest bıraktığı rehinelerin sağlık durumunun çok iyi olduğu da görülebiliyordu bu meydan gösterilerinde. Gülümseyerek kalabalık Filistinli sivillere el sallıyorlar. Bunu yapmaya zorlanmış iseler dahi hem fiziksel hem de bilişsel olarak sağlıklı oldukları tartışmasız bir gerçek. Oysa serbest bırakılan Filistinliler öncelikle fiziksel olarak iyi görünmüyorlar. Birçoğunun ağır sinir bozuklukları yaşadığı da görülebiliyor. Bu da İsrailin tutsaklara kötü muamelede bulunduğunu ve Hamas’ın rehinelere iyi baktığını tüm dünyaya ilan etmiş oluyor. 

Ateşkes sayesinde onbinlerce kişi yıkıntılar halindeki evlerine dönüp enkaz altında kayıplarını arıyor. Gazze Şeridinde 436.000 konutun yıkıldığı ya da hasar aldığı ve bu enkazların altında da binlerce ceset olduğu tahmin ediliyor. Daha şimdiden ulaşılan ceset sayısı 200’ü bulmuş durumda ki Gazze kentine girişlere henüz izin vermedi İsrail. Gazzeye gitmek isteyenlerin üzerine ateş açtı.

Yıkımın en yoğun olduğu yer Gazze Şeridinin en büyük kenti olan kuzeydeki Gazze kenti. İnsanlar buraya ulaştıklarında muhtemelen şuan 47 bin olan ölü sayısı enkaz altından çıkarılanlarla birlikte büyük bir hızla aratacak.

Ateşkese dair soru işaretleri

Ateşkesin Netanyahu hükümetine olan bedeli çok ağır. Hükümet ortağı olan faşist Yahudi Gücü Partisi, ateşkesi yenilgi olarak ilan ederek hükümetten çekildi. Diğer aşırı sağcı koalisyon ortağı Dini Siyonizm Partisi de ateşkesi “çok büyük bir hata” olarak tanımladı ve eğer ateşkes hükümlerinin ikinci aşamasına geçilecek olursa hükümetten çekileceğini açıkladı.

120 milletvekilinin olduğu İsrail Meclisinde (Knesset) Dini Siyonizm Partisi de istifa ederse hükümet azınlık konumuna düşecek. Bu nedenle İsrailin muhalif gazetesi Haarezt, Netanyahunun üç aşamadan oluşan ateşkesi sabote edeceğini yazdı. Netanyahu'ya çok yakın bir uzman olan Amit Segalin bir televizyon programında söylediklerini öne çıkaran gazete, Netanyahu'nun Dini Siyonizm Partisi lideri ve aynı zamanda Maliye Bakanı olan Bezalel Smotrich'e verdiği sözü tutup savaşı tekrar başlatmadan önce Gazze'de bulunan 94 rehineden yalnızca 10 kadarının serbest bırakılmasını beklediğini söyledi.

Habere göre Netanyahu'nun savaşı yeniden başlatmak için iki muhtemel bahanesi var. Seçeneklerden biri, ilk aşamada serbest bırakılacak 33 rehinenin ardından ikinci aşamanın müzakerelerini yokuşa sürmek. İkinci seçenek ise Batı Şeria'da bir şiddet patlamasını kışkırtmak.

Ateşkes yürürlüğe girdiği ilk günden bu yana İsrail zaten Batı Şeriada sert saldırılar düzenlemeye başlamıştı. Daha ilk gün aşırı sağcı yerleşimler Filistinli yerleşimlerinde saldırıp çok sayıda evi ve arabayı ateş verdi. Ardından da İsrail ordusu Cenin mülteci kampına yönelik Demir Duvar” operasyonuna başladı.

İsrail ordusu Ceninde şu ana kadar 12 kişiyi öldürdü. İki hastaneyi kuşattı. Gazzede yaşananlara benzer şekilde hastanelerde teröristler” olduğunu söylüyor. Yüzlerce kişi Cenini terk etmek zorunda kaldı.

Oslo Barış Anlaşması’ndan bu yana Batı Şeriada Filistin Otoritesi gibi bir uluslararası tanınırlık altında yönetimi elinde bulunduran El Fetih örgütü de eş zamanlı olarak direniş gruplarına İsrail adına saldırılar düzenliyor. En son Cenindeki üçüncü bir hastaneyi de içeride İsrailin aradığı bir terörist” olduğu gerekçesiyle kendisi kuşattı. El Fetih lideri Mahmud Abbas daha önce de Gazzede yaşanan soykırımın sorumlusu olarak Hamas’ı ilan etmişti. Hamas ise Abbas’ın Batı Şeriada direnişçilere yönelik saldırılarına karşı Abbas’ı Filistinlilere ihanet etmekle suçladı. 

Siyonist Trumptan İsraile destek

Donald Trump 20 Ocakta ABD başkanlık koltuğuna oturdu ve Gazze'de ateşkesin sürdürüleceğinden emin olup olmadığına ilişkin bir soruya, "Emin değilim. Bu, bizim savaşımız değil. Bu, onların savaşı." diye yanıt verdi. Gazzenin sahil kıyısı, güzel bir yer olduğunu söyleyerek İsrailin orada çok güzel şeyler yapacağını da söyledi.

Trump’ın birinci hedefinin Çin olduğu ve ABDnin ekonomik gerileyişini durdurmak adına Ortadoğunun savaşlarına müdahil olmayıp askerlerini tamamen çekmeyi istediği biliniyor. Aynı zamanda bütün bölgeye silah satma konusunda da çok hevesli. İsraile hiçbir uluslararası hukuk ihlalini umursamaksızın silah satmaya hazır.

Öte yandan Trump geçtiğimiz günlerde ABDnin tüm dış yardımların durdurdu ama iki istisnayla. Trump, İsrail ve Mısır'a askeri yardımları bu yeni kararnamenin kapsamının dışında tuttu.

Trump’ın varlığı Netanyahuya daha fazla güven veriyor. Ancak İsrailde savaşmayı reddeden yedek askerlerin oranı yüzde 25e yükseldi. Rehine ailelerinin eylemlerinin sürmesi ve büyük destek topluyor olması Netanyahu için işlerin zorlaştığının kanıtları. Bunların yanında askeri başarısızlık ve ekonomik sorunlar da hükümeti şimdilik ateşkesi sürdürmek zorunda bırakıyor.

Özdeş Özbay

Bültene kayıt ol