Irkçılığa taviz yok

02.01.2024 - 16:37
Volkan Akyıldırım
Haberi paylaş

Süper Kupa finalindeki rezalet, kutuplaşmayı artırdı. Arap ulusunu toptan düşman olarak gösteren yorumcular ve gazetecilerin yaptığı ajitasyon, ırkçılığa aradığı fırsatı verdi ve sokakta şiddete dönüştü.

1 Ocak günü AKP'ye yakın kuruluşlar, İstanbul'da Galata Köprüsü'nde Gazze ile dayanışma mitingi yaptı.

On binlerce kişinin katıldığı mitingden çıkıp evine dönen bir kişi, yolda başka bir kişi tarafından yumruklandı.

Olayın videosundan anlaşıldığı üzere yumruk atan kişi, eylemden çıkan kişinin taşıdığı bayrağı, sırf Arapça yazdığı ve yeşil olduğu için Türk olmamakla suçluyor ve yumruk atıyor.

Bayrağın hilafet ya da Suudi Arabistan bayrağı değil de dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye'de de İslamcı hareketin kullandığı ve üstünde Kelime-i Tevhid olduğunu ayıramamak, 100 yıllık cumhuriyetteki bölünmüş ve parçalı bir toplumun doğal sonucu. Buradaki asıl nokta bu değildir. Asıl mesele Suriyeli göçmenleri hedef alan, yer yer merkez partilerinin katılımı ve desteğiyle köpürtülen (resmi tarihin bir canlandırması gibi) Arap ulusuna, rejim ve yöneten ayırt etmeden bir halka düşmanlıktır. 

Suriyeli göçmenleri hedef alan ırkçı propaganda, saldırılar, pogromlar ve hatta katliamı doğurdu. Her ırkçı propaganda gibi bu dışladığı, yabancı hatta insandan alt mertebede birer varlık olarak kabul ettiği en savunmasız göçmenlerden içeriye döndü. Hem yumruk atan hem de saldırıya uğrayan Türk ve Müslüman olduğunu söylüyordu. Saldırgan ise yumruk attığı kişiyi Türk ya da yeterince Türk olarak kabul etmiyordu.

Sosyal medyada, AKP'ye muhalefet sosuyla verilen birçok mesajda Suriyeli göçmenlerin, Fiılsitin halkını savunanlar Araplaşmakla itham ediliyor. Hakim sınıf fikri olan Türk milliyetçiliğinin her taraftan pompalandığı bir ortamda bu ırkçılığı besliyor, büyütüyor. Bu ırkçılık, halkın içine dönüyor. İnsanların, gelir adaletsizliği, demokrasisizlik, özgürlüksüzlük ve genel şiddetin köklerinin kurutulması (adalet) gibi gerçek konuları konuşmasının,: İşçilerin, yaşanan ideolojik/siyasi suni bölünme ve milliyetçi histeri sonrası işyerlerinde birleşip hakları için mücadele etmesi zorlaşıyor.

Marksist.org sayfalarında sık sık tekrarlandığı gibi: Irkçılığa taviz yok! Arap düşmanlığına hayır! Suriyeli göçmenlerin hayatı önemlidir! Milliyetçiliğin çeşitli versiyonlarının hakimiyetine, enternasyonalist fikirleri ve mücadeleyi büyütmek. Irkçılığa karşı en geniş kesimlerin bir antifaşist mücadeleye girişmesi. 

Irkçılığın yarattığı toksik ortama oksijen verecek olan pratik görev, Filistin'e Özgürlük Girişimi'ni büyütmek ve sokakta suni kutuplaşmaları aşan bir seçeneğe katılmaktır.

Volkan Akyıldırım

Bültene kayıt ol