ABD Ukrayna'daki vekalet savaşından yoruldu mu?

06.12.2023 - 08:51
Alex Callinicos
Haberi paylaş

ABD emperyalizmi için Ukrayna savaşının ilk başta düşünüldüğü kadar faydalı olmayabileceği daha da netleşiyor

Artık sadece bir aptal ya da şarlatan ABD ve müttefiklerinin Ukrayna'da Rusya ile bir vekalet savaşı yürüttüğünü inkar edebilir. Washington Post geçen ay şöyle yazıyordu: "CIA, Ukrayna'nın Sovyetler tarafından biçimlendirilen [istihbarat] teşkilatlarını Moskova'ya karşı güçlü müttefiklere dönüştürmek için 2015'ten beri on milyonlarca dolar harcadı.”

Hatta irtibat amacıyla Ukrayna Güvenlik Servisi'nde (SBU) özel bir beşinci kol bile kurdu. Ayrıca İngiliz Gizli İstihbarat Servisi'yle birlikte çalışan altıncı bir kol da mevcut. Şubat 2022'deki Rus işgalinden beri, hem SBU hem de Ukrayna askeri istihbaratı (GUR), (Washington Post'ta yayınlanan yeni bir habere göre geçen yıl Kuzey Akım 2 boru hattının bombalanması da dahil olmak üzere) saldırgan suikast ve sabotaj operasyonları yürütüyor.

Post, "eski bir üst düzey CIA yetkilisinden" alıntı yapıyor: "1970'lerdeki Mossad'a benzeyen istihbarat servislerinin doğuşuna tanık oluyoruz." 70'lerde İsrail istihbarat teşkilatı dünya çapında suikastlar gerçekleştiriyordu.

Güvenlik ve istihbarat teşkilatına dış güçlerin bu kadar yoğun bir şekilde sızdığı bir devletin tam anlamıyla bağımsız olduğu söylenemez. Aynı durum, diplomasisi aynı güçler tarafından belirlenen bir ülke için de geçerlidir. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski'nin Halkın Hizmetkarı Partisi'nin parlamentodaki lideri David Arakhamia, gerçekten sansasyonel bir röportajda daha önce çeşitli kaynaklar tarafından bildirilenleri doğruladı.

Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden kısa bir süre sonra İstanbul'da yapılan görüşmelerde Moskova ve Kiev bir barış anlaşmasına varmaya yaklaştı. Vladimir Putin'in ana talebi Ukrayna'nın tarafsız kalması ve NATO'ya katılmamasıydı. Ancak Mart 2022'nin sonunda Zelenski hükümeti anlaşma konusunda tereddüt ederken Boris Johnson Kiev'e uçtu ve Arakhamia'nın aktardığına göre şöyle dedi: "Onlarla hiçbir şey imzalamayacağız, haydi savaşalım!"

Nükleer kıyamet tehdidi yaratan ve on binlerce can almaya devam eden bir savaşın uzatılmasından daha kötü bir şey düşünmek zor. Bu politikanın gerekçesi, savunucularından biri olan yeni muhafazakar Max Boot tarafından yakın bir zamanda kısa ve öz bir şekilde ifade edildi: “ABD için stratejik bir zorunluluk söz konusu: Ukraynalılar Rus silahlı kuvvetlerine büyük kayıplar verdiriyor ve bu da Rusya'yı önümüzdeki yıllarda NATO üyesi komşuları için daha küçük bir tehdit haline getirecek."

Buna karşın Joe Biden yönetiminin Ukrayna'daki savaştan usandığı açık. Bunun üç temel sebebi var. Birincisi, Ukrayna ordusunun karşı saldırıları yalnızca sınırlı kazanımlar elde etti. Ukrayna, topraklarının beşte birini elinde bulunduran, güçlü bir şekilde mevzilenmiş Rus kuvvetlerini kesin bir şekilde yarabilecek hava gücünden ve asker sayısından yoksun. Zelenski, Genelkurmay Başkanı General Valeriy Zalujni'yi yakın zamanda savaşın bir "çıkmaza" girdiğini itiraf etmesi nedeniyle azarladı ancak bu, sahadaki gerçekleri değiştirmedi.

İkincisi, Ukrayna'ya askeri ve mali yardıma devam edilmesine yönelik siyasi destek hem ABD'de hem de Avrupa'da azalıyor. Şu anda ABD Temsilciler Meclisi'ni kontrol eden Cumhuriyetçi sağ, genel olarak daha fazla yardıma karşı çıkıyor, Avrupa aşırı sağı da öyle. Brüksel kendisini her zamankinden daha büyük bir mali sıkıntıya soktu; Macaristan Başbakanı Viktor Orban bunu Kiev'in AB üyeliğini ve Ukrayna'ya daha fazla yardım gönderilmesini engellemek için kullanıyor.

Üçüncüsü, Ortadoğu'da Ukrayna'nın en önemli iki destekçisi ABD ve Almanya'nın dikkatini dağıtan tehlikeli ve kanlı bir savaş daha patlak verdi. Her iki ülke de İsrail'in Gazze'ye yönelik vahşi saldırısını güçlü bir şekilde destekliyor.

Washington ve Berlin'in artık Kiev'i Moskova ile müzakereye itmek istediğine dair söylentiler artıyor. Alman gazetesi Bild'in haberine göre “Ukrayna'nın en büyük silah tedarikçisi olan iki ülke, silah teslimatlarının nitelik ve niceliğini kısıtlayarak Kiev'deki hükümeti Putin rejimiyle görüşmeye zorlamaya karar verdi. Alman hükümetinden bir yetkili Bild'e şöyle dedi: 'Zelenski işlerin böyle devam edemeyeceğini anlamalı. Kendi özgür iradesiyle milletine seslenmeli ve müzakerelerin yürütülmesi gerektiğini anlatmalı.'"

Bu haberler doğruysa Zelenski, hamiler verilen desteğin artık maliyete değmeyeceğine karar verdiğinde vekil bir ülkenin ne kadar kolayca bir kenara atılabileceğini yakın zamanda keşfedebilir.

Alex Callinicos

(Çeviri: Irmak Yavlal)

 

Bültene kayıt ol