İktidardan hesap sormanın en garantili yolu, kitlesel eylemlerdir

24.03.2023 - 07:52
Faruk Sevim
Haberi paylaş

Yunanistan’da çoğunluğu öğrenci 57 kişinin ölümüne yol açan tren faciasının ardından işçi sınıfı hesap sormak için büyük eylemler düzenledi.  

28 Şubat’ta meydana gelen olaydan sonra, işçi ve kamu çalışanları sendikaları sürekli grevler yapmaya başladı, sorumluların istifasını, özelleştirmelerin geri alınmasını ve sistemde kalıcı olarak iyileştirmeler yapılmasını talep etti. Sonuçta Ulaştırma Bakanı istifa etti. 

İşçiler bakanın istifasını yeterli bulmuyorlar, eylemlerine devam ediyorlar. Özellikle özelleştirme sonucu işletmeyi yönetmeye başlayan İtalyan firmanın güvenlik konusunda somut adımlar atmasını talep ediyorlar.

Türkiye’de de demiryolu faciaları oluyor, ama bir istifa bile olmuyor

Türkiye’de Demiryollarının, TCDD’nin özelleştirilmesi konusunda AKP hükümeti epeyce yol aldı. 2013 yılında çıkarılan bir kanun ile TCDD bölünerek şirketler topluluğu haline getirildi, amaç parça parça satmaktı. Personel sayısı yüzde 70 azaltıldı, 10 yıl önce 46 bin olan personel sayısı 13 bine indirildi. İktidar TCDD’nin özelleştirilmesi konusunu sürekli gündemde tutuyor.

TCDD’nin gündemimize gelmesinin diğer bir sebebi de sürekli olan kazalar. Son 20 yılda pek çok kaza yaşandı, en az 94 kişi öldü, yüzlerce kişi yaralandı. Bunların en önemli ikisi halen hafızalarımızdadır. Birisi Pamukova’da olması gerekenden daha hızlı gitmesi talimatı verilen ve bu nedenle raydan çıkan “hızlı” trenin devrilmesi sonucu 41 kişinin ölmesi. Diğeri ise Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde, yolcu treninin devrilmesi sonucu 25 kişinin hayatını kaybetmesi.

Pamukova faciasından sonra iki tren makinistine 1’er yıl hapis cezası verildi. Çorlu faciası davası ise devam ediyor, davada tutuklu sanık yok. Ancak siyasetçiler ve üst düzey bürokratlar bu facialarla ilgili hiçbir ceza almadılar, üstelik istifa bile etmediler.

Yunanistan’da bakanın istifasına kadar giden ve halen devam eden hesap sorma süreci, işçilerin eylemleri sonucu ortaya çıkmıştır.

Türkiye’de de yapılması gereken bu: kitlesel eylemler. Bu eylemler ölümlerin sorumlusu olan iktidarlardan ezilenlerin hesap sorması için en önemli araçtır. 

İktidarın kurduğu korku rejimi ve emek örgütlerinin yöneticilerinin sağcılığı, işçileri ve ezilenleri eylemsizliğe sürüklüyor. Buna karşı mücadele etmeliyiz.

Faruk Sevim

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol