Ölen biz, kurtaran biz, faturayı ödeyen yine biz!

10.11.2020 - 10:45
Faruk Sevim
Haberi paylaş

İzmir Seferihisar açıklarında 30 Ekim Cuma günü meydana gelen 6,9 şiddetindeki depremde 114 insanımız öldü, 1026 insanımız yaralandı. Yunanistan’ın Samos adasında aynı depremde 2 çocuk öldü. Ölenlerin yakınlarına baş sağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum.

Depremin en büyük hasarı yoksul mahallelerinde oldu, en çok işçiler, emekçiler, yoksullar öldü. Bazı bilim insanları depremin herkese eşit mesafede olduğunu söylüyor, bu doğru değil. Depremler sınıfsaldır. Enkaz altında burjuvalar, zenginler kalmaz, hep yoksullar, emekçiler kalır. Depremde ölenler de, enkaz altındakileri kurtarmaya çalışanlar da emekçilerdir, işçilerdir. Burjuvalar, zenginler kendilerine sağlam konutlar yaparlar, yoksullar için derme çatma konutlar reva görülür.

Bazı köşe yazarları “Depremde biz olduk” diye yazdılar. Ama nedense ölenler hep emekçiler, işçiler. İzmir depremi de dahil her hangi bir depremde ölen zengin birisini bilenimiz var mı? Yoktur, çünkü onlar gayet sağlam evlerde otururlar, işyerleri sağlam binalardadır. Yoksullar o evlerde oturamazlar, o tip binalarda çalışamazlar. Çünkü o evler, o işyerlerinin bulunduğu lüks binalar çok pahalıdır.

İstanbul’da kentsel dönüşümler yapılıyor, bu bölgelerde arazisine ev yapılan yoksullar o evlerde oturamıyorlar, çünkü o evlerin apartman giderlerini ödemeye güçleri yok. Ya satıyorlar, ya da kiraya veriyorlar, kendileri yine depreme karşı dayanıksız başka bir konutta oturmaya devam ediyorlar. 

Anayasaya göre insanların depreme dayanıklı, sağlam konutlarda oturması bir hak, devlet de bunu temin etmekle görevli. 17 Ağustos 1999 depremi sonrasında “deprem vergisi” olarak toplanan, bugünün parasıyla 144 milyar TL yoksullar için sağlam konut yapmak yerine karayolu yapımında kullandı. 

Kuzey Marmara depreminin üstünden 21 yıl geçti, ama doğru dürüst bir hazırlık yapılmadı. Beklenen İstanbul depremi gerçekleştiğinde, uzmanlara göre 14 bin bina yıkılacak, 100 bin kişi ölecek. İzmir’de 17 bina yıkıldı, 107 kişi öldü. İstanbul için durumun vehameti ortada.

Sendikalar, hükümetten deprem vergilerinin hesabını sormalı. Yoksullar için sağlam konutlar yapılmasında ısrarcı olmalı. Bu konutların maliyetinin devlet tarafından karşılanmasını istemeli. Sendikalar depremin faturasını patronlara yüklemelidir.

Faruk Sevim

[email protected]

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol