1915 Ermeni Soykırımı üzerine kurulan Türk devleti, misak-ı milli sınırları ile sardığı halkları dünyanın geri kalanından izole etti. “Türkün Türkten başka dostu yoktur” diyen milliyetçilik toplumun hücrelerine baskı ve zorbalıkla enjekte edildi. Cumhuriyet kurulurken Ermeni, Rum, Yahudi bir çok halktan oluşan solun yerini milli bir sol aldı.
Bu sol Moskova’ya bakıyordu. Ekim Devrimi çoktan yenilmiş, Stalin’in liderliğindeki bürokraktik sınıf iktidarı ele geçirmişti.
Dünya devrimi için mücadele rafa kaldırılmıştı. “Tek ülkede sosyalizm” adı altında Rus milliyetçiliği ile halkları baskı altına alan devlet kapitalisti rejim, kendilerine bakan dünya komünistlerinden kendi ülkelerinde devrimin zaferini değil Rusya’nın çıkarılarını savunmalarını istiyordu.
Kemalizm ve stalinizm içiçe geçti. Hala “ O zaman biz kendimizi Türk, Kürt ya da Ermeni olarak görmezdik, devrimciydik biz. Hangimiz Türk, hangimiz Kürt hangimiz Ermeni bilmezdik bile” diyebilen milli bir sol yaratıldı.
Onlar “Bağımsız Türkiye” için mücadele eder. Türk bayrağı taşır ya da yanı başlarında tutulmasından rahatsız olmaz. Kürdistan’ın ayrı bir ülke olduğunu kabul etmezler. 1915’e ‘Ermenilerle savaş vardı iki tarafta birbirini öldürdü’ diye bakarlar.
Türkiye’yi dünyanın geri kalanından bağımsız, kendine özgü görürler. Arap Baharı sırasında kimileri Türkiye devriminin dünya devriminin başlangıcı olacağını yazmıştı.
Stalinist-kemalist eski Türk solu, Türkiye gibi kendine özgü değildir. Uluslararası sosyalist hareketin tarihinde hep bir milliyetçi kanat ortaya ÇIKAR, buna karşı enternasyonalizmi savunan devrimci bir kanat şekillenir. 21. yüzyılın Türkiye’sinde milli eski sol ile yeni antikapitalist sol arasında çok hayırlı bir bölünme yaşıyoruz.
Milli bir sosyalizm, gerici bir ütopyadır. Küresel kapitalizm ancak küresel bir devrimle alt edilebilir. Bulunduğumuz ülkede yürüttüğümüz mücadelede önce uluslararası işçi hareketinin çıkarlarını göz önüne alırız. Yerel düşmana karşı mücadelemizin zaferi, her yerde neoliberalizme isyan eden milyonların zaferine bağlı. Sosyalist İşçi, Doğan Tarkan ve yoldaşları tarafından kurulduğu 1984’ten bu yana her türden milliyetçiliğe karşı mücadele etti: Egemen sınıfın en yaygın hakim fikri geriletilmeden, Türkiye işçi sınıfı devrim için mücadeleye atılamaz.
Volkan Akyıldırım
(Sosyalist İşçi)