Avrupa ordusu tartışması: Büyük çatlak

22.11.2018 - 14:16
Volkan Akyıldırım
Haberi paylaş

Birinci Dünya Savaşı’nın bitişinin yüzüncü yıldönümü etkinlikleri, “Transatlantik ittifakı” denilen ABD ve Avrupa’daki müttefikleri arasında ayrışmaya sahne oldu.

Batı emperyalizmi, İkinci Dünya Savaşı sonrası, en büyük siyasi krizi ve bölünmüşlüğü yaşıyor.

Sert sözler

Fransa’daki etkinliklerin hemen başında, ilk kez radyoya çıkan Fransa Cumhurbaşkanı Macron, “Gerçek bir Avrupa ordusuna sahip olmadıkça Avrupalıları koruyamayacağız. Tehditkar olabileceğini gösteren ve sınırlarımıza dayanmış bir Rusya’ya karşı, daha egemen, ABD’ye bağımlı olmayan ve tek başına kendini savunan bir Avrupa’ya ihtiyacımız var” dedi.

ABD Başkanı Trump’ın ilk tepkisi, “Avrupa önce ABD’ye NATO borcunu ödesin” oldu. Bununla yetinmeyerek, sosyal medyada şunları yazdı:

“Emmanuel Macron Avrupa’yı ABD, Çin ve Rusya’ya karşı korumak için kendi ordusunu kurmayı önerdi. Fakat Birinci ve İkinci Dünya Savaşı’nda sorun Almanya’ydı. Bu durum Fransa için nasıldı? ABD savaşa girmeden önce Paris’te Almanca öğrenmeye başlamışlardı. NATO için ya ödeme yapın ya da yapmayın”

Trump, Macron’u zor duruma düşürürken, Fransa’daki ortağı Le Pen liderliğindeki faşist harekete de selam gönderdi:

“Sorun, Emmanuel’in Fransa’da onay seviyesinin %26 ile son derece düşük ve işsizlik oranının neredeyse %10 olması. O yalnızca konuyu değiştirmek istiyor. Ayrıca Fransa’dan daha milliyetçi bir ülke yok, son derece gururlu insanlar ve bu konuda haklılar”

“Fransa’yı yeniden harika yap”  

Trump’ın destek verdiği faşistler, Fransa’da Nazi işgali sırasında Alman ordusuyla işbirliği yapmıştı!

Bu sert çıkışların ardından, Avrupa Parlamentosu’nda ‘Avrupa’nın Geleceği’ konulu bir konuşma için kürsüye çıkan Almanya Başbakanı Merkel “Geçen senenin gelişmelerine bakacak olursak, aslında önemli olan, gerçek bir Avrupa ordusunun kurulması vizyonu için çalışmamızdır. Sadece daha güçlü bir Avrupa, Avrupa’yı savunacak. Eğer toplumumuzu korumak istiyorsak Avrupa kaderini kendi eline almalıdır” diyerek Macron’a destek verdi.

Macron ve Merkel’in ortak askeri güç fikrine götüren sebepler, 2015’te Rusya’nın Kırım’ı ilhakıyla başlattığı şahin askeri politikalar, ilk kez bir ABD başkanının Transatlantik ittifakını sarsacak adımlar atması ve AB liderliğiyle kavgaya girişi, NATO’daki savunma harcamaları tartışmasının büyümesi.

Trump, NATO üyesi devletlerin askeri harcamalarını, gayri safi yurt içi hasılalarının yüzde 4’üne çıkarmalarını yani iki kat artırmalarını istiyor. Bunu yapmadıkları, yani ABD’den bolca silah satın almadıkları takdirde Rusya’dan korunmayacakları tehdidini de ediyor.

İtalya ve İspanya da ortak Avrupa ordusundan yana. Macaristan, Çekya, Polonya ve Slovakya da bu askeri gücün mültecilere karşı savaşta kullanılması için ortak ordu istiyor.

Yaptırımlar ve Suriye savaşıyla ABD ile had safhada gerginlik yaşayan Rusya Devlet Başkanı Putin, “çok taraflı dünyada olumlu bir gelişme” diyerek Avrupa ordusuna destek verdi.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise bu fikre kökten karşı çıktı ve “Stratejik bağımsızlık gibi bir süreçten çok fazla bahsediyorsanız, önemli stratejik işleri kendi başınıza yapacağınız anlaşılır ve bu akıllıca değildir” diyerek tehdit etti.

ABD’nin yeni gümrük tarifeleri ve ek vergileriyle başlattığı ticaret savaşıyla birleşen tartışmalar şimdi derin bir çatlağa dönüşmüş durumda.  

Kırılma

1914-1918 yılları arasında süren milliyetçi boğazlaşma sonucu 20 milyon kişi yaşamını kaybetti.

İlkiyle çözülmeyen emperyalist devletler arasındaki dünyanın paylaşımı ve hegemonya sorunu, 21 yıl sonra İkinci Dünya Savaşı’nı meydana getirdi. Bu kez 40 milyon insan öldü.

Her iki savaşta Avrupa’nın iki güçlü emperyalist devleti Almanya ve Fransa karşı cephelerde yer almıştı. İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda emperyalist galipler ABD ve SSCB arasında paylaşılırken, Alman ordusu dağıtıldı. “Birleşik Avrupa” fikriyle birlikte, ortak ordu önerisi de bu sırada gündeme geldi.

Fransa, Avrupa’da kurulacak ortak bir askeri gücün komutasında Alman subaylarının yer almasını dahi istemiyordu. Almanya da bunu kabul etmişti. Fakat bu ortak ordu fikri, emperyalist savaşın en büyük galibi ABD tarafından hızla gündemden çıkarıldı.

Dünyanın en büyük askeri gücü ve silah/şiddet tekeli ABD ordusunun etrafında örgütlenen ve Batı ittifakına dahil devletlerin ordularının bir parçası olduğu NATO, Batı emperyalizminin askeri örgütlenmesi olarak kuruldu.

ABD, Avrupa üzerindeki hegemonyasıyla, dünya çapındaki hegemonyasını koruyordu. ABD başkanları bu yüzden, Batı emperyalizminin küresel örgütlenme hiyerarşisini korumak adına, Avrupa’nın birleşmesini destekledi. Ta ki ABD’nin küresel ticaretteki payının azalmasına karşı radikal tedbirleri, milliyetçiliği ve kaosu savunan işadamı Trump başkan olana dek.

ABD tekellerinin çıkarları etrafında oluşan aşırı sağ ittifakın iktidarı, iki dünya savaşı sonunda kurulan küresel düzenin kurumlarını yok ederken, ekonomik rekabetin beraberinde getirdiği askeri rekabet NATO işleyişini sarsarken, şiddet ve imha kapasitesi yüksek yeni bir emperyalist ordunun kuruluşunu hızlandırıyor.

Yenilebilirler

Karşımızda, neredeyse mutlak bir güce sahip, dünyayı Pentagon’dan yapılan planlarla değiştiren, tüm müttefiklerini hizaya çekip, dünyanın geri kalanına kolayca baskı uygulayan bir emperyalizm yok. Aksine örgütlenmeleri dağılan, hiyerarşisi parçalanan, birbirine girmiş, çok boyutlu bir kriz yaşayan emperyalizmle karşı karşıyayız.

Bu kriz, yarattığı sonuçlar ne denli vahşn ve korkunç olsa da, 100 yıldır insanlığa acıdan başka bir şey getirmemiş emperyalizm zayıflığını ve yenilebileceğini de göstermekte.

Sosyalistler, NATO’ya, Suriye’de büyük vahşet yaratan Rus militarizmine karşı oldukları gibi Avrupa ordusuna da karşıdır. Güvenlik-beka kaygılarının kalıcı çözümü silahlanma yarışının durdurulması, sürmekte olan savaş ve çatışmaların durdurulması, bunları körükleyen güçlülerin kurduğu düzenin son ermesiyle mümkün.

Birinci Dünya Savaşı’na 1917’de Rusya’da işçi sınıfının Ekim Devrimi son vermişti. Bugün de barışı kazanacak güç, küresel işçi sınıfıdır.

Volkan Akyıldırım

[email protected]

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol