Faşizm ırkçı bir hareketten fazlasıdır

13.01.2021 - 09:12
Haberi paylaş

Tomáš Tengely-Evans, faşizmi basitçe aşırı sağ ya da acımasızca ırkçı bir hareket olarak görmememiz ve ona has özelliklerini anlamamız gerektiğini açıklıyor. 

ABD Kongre Binası'na zorla giren kalabalık içinde Trump destekçileri, aşırı sağ komplo teorisyenleri ve açık bir biçimde faşist olanlardan oluşan bir grup vardı. Bu grubun merkezinde Nazi'lerin olduğuna şüphe yok. 

Bu grubun içinde, üzerinde Holokost'ta Yahudilerin toplu katliamına atıfta bulunarak "Kamp Auschwitz" ve "6MWE (altı milyon yeterli değildi)” yazan tişörtler giyen kapüşonlu adamlar bulunuyordu.

Bu tehdide karşı durabilmek için öncelikle onun doğasını anlamak gerekir. 

Faşizmi net bir şekilde tanımlamak, onun özelliklerini tek tek işaretleyeceğimiz bir listeye sahip olmak- ya da diğer sağcıların ve ırkçıların ortaya koyduğu tehlikeyi küçümsemek değil, faşizm ile daha iyi mücadele etmek için onu benzersiz kılanın ne olduğunu anlamaktır. 

Faşizm sadece otoriterliğin, ırkçılığın veya bağnazlığın çirkin bir biçimi değildir. Faşizm sokakta siyasi muhaliflere ve azınlıklara şiddet ve terör uygulayabilecek bir kitle hareketi inşa etmeye çalışır. Nihai olarak amacı, tüm demokratik hakları yok etmektir. 

Faşizm, Birinci Dünya Savaşını izleyen derin toplumsal krizden doğdu. "Normal zamanlarda", kapitalist sınıf, kendisine yönelik tehditleri kontrol altında tutmak için kendi devletine ve polise güvenebilir. İktidarını, parlamenter demokrasi, egemen sınıf fikirlerini yayan bir medya ve bir öfke patlaması olduğunda güvenlik supabı görevi gören "güvenli" muhalefet partileri yoluyla meşrulaştırır.

Kriz zamanlarında, olağan yöntemler her zaman yeterli olmaz. Savaştan sonraki yıllarda egemen sınıflar, militan, kitlesel işçi hareketleri ve devrim tehdidiyle karşı karşıya kalmıştı ve bu sınıf içinde bir grup, sonunda, işçileri ezmek için başka bir kitle hareketine - faşizme- yöneldi. 

Faşistler meşruiyet kazanmak için seçimlere katılırlar, ancak hiçbir zaman demokratik seçimler yoluyla devlet iktidarını kazanmamışlardır. 1930 Almanya'sında Adolf Hitler ve 1920'lerin İtalya'sında Benito Mussolini örneğinde olduğu gibi, egemen sınıf, düzeni ve istikrarı yeniden tesis etme umuduyla iktidarı onlara verdi. 

Bu, faşizmin sadece yönetici sınıfın veya egemen sınıf hareketinin bir eklentisi olduğu anlamına gelmez. Kendi kitle kökleri ve dinamiği vardır ve sahte bir "devrimci" veya "düzen karşıtı" dil kullanır. 

Faşizmin toplumsal tabanı "küçük burjuvazi"dir. Bu orta sınıf katmanları, küçük kapitalistler, küçük dükkân sahipleri ve kendi işlerini yürüten bazı profesyonellerden oluşur. 

Bu gruplar, sermayenin zenginliğinden ve gücünden ve işçi sınıfının kolektif olarak mücadele etme yeteneğinden yoksundur. Bir ekonomik kriz patlak verdiğinde, bu kriz içinde sıkışırlar. Güçlü bir işçi hareketi varsa, sola bakabilirler. Ancak eğer böyle bir hareket yoksa onlara, içinde bulundukları zorlu durumu için bir günah keçisi sunan sağa kayabilirler. 

1930'ların Almanya'sında Naziler’in yükselişi böyle oldu. Ama aynı durum daha yakın zamanda, örneğin faşist Jobbik hareketinin, orta sınıfın 2007-8 mali krizinde büyük borçların altında ezilmesinin ardından büyümesiyle Macaristan’da yaşandı.

Faşist hareketler, güçlerini sokak seferberlikleriyle kazanır- ve bu onlara sokakta karşılık verilmesi gerektiği anlamına gelir.

Hareket 

Bugün ABD egemen sınıfı düzeni yeniden sağlamak için faşist bir hareket arayışında değil.

Ancak bu, faşistlerin tehlikeli olmadığı anlamına gelmez. Trump, görev süresinin başında Beyaz Saray'daki faşistlerle açıkça flört etti. 

Aşırı sağcı komplo teorilerine destek oldu ve seçim zamanında, bu teorilerin faydalı olduklarını ima etti. Ayrıca Cumhuriyetçi Parti tabanının bir bölümünü daha da sağa çekerek faşistlere önemli bir izleyici kitlesi kazandırdı. Aşırı sağ veya ırkçı bir hareket içinde, genellikle daha yumuşak ırkçılarla çevrili bir Nazi çekirdeği bulunur.

Bu tür sağcı hareketler daha “ana akım” bir yöne çekilebilir veya içlerindeki Nazi çekirdeği büyüyebilir ve hareketi siyasi olarak sertleştirmeye çalışabilir. Faşistler ABD’de bunu yapmaya çalışıyor. 

Washington'daki sahneler, ciddi bir devlet iktidarını ele geçirme çabası değildi.

Ancak faşistler, hareketlerini inşa etmek için bazen cesur, kendilerini kitlelere tanıtmaya yönelik eylemleri tercih ederler. Örneğin Mussolini’nin faşistleri, 1919’da Milano’da sosyalist gazetelere saldırdı ve 39 kişiyi katletti. 

Faşistler, bu eylemi yaptıklarında henüz küçük bir güçtü. 

Ancak bu şiddet eylemi, hareket açısından bir niyet beyanı ve propagandaydı, Mussolini de bunu "iç savaşın ilk eylemi" olarak selamladı. 

ABD Kongre Binası baskını Trump başkanlığının son nefesi oldu. Ama aynı zamanda faşistlerin ve aşırı sağın bir yere gitmediğini de açıkça beyan etti. 

Amerikalı sosyalistler “Sağa karşı geniş bir aktif direnişi bir araya getiriyoruz” diyorlar

ABD’li sosyalist grup Marx21'den Virginia Rodino, geçen gün yapılan konferansın açılışını sağa karşı mücadeleden bahsederek yaptı. Virginia şöyle devam etti: 

“Trump’ın aşırı sağcı taraftarlarının geçtiğimiz Çarşamba günü tanık olduğumuz bu olayları haftalardır planladıkları sosyal medyadaki kayıtlardan açık bir şekilde anlaşılıyor. Bu olaylar ayrıca polis ve beyaz milliyetçiler arasındaki tarihsel bağlantı ve yakınlığa dair argümanımızı da doğruluyor. Beyaz milliyetçiliğin habis kökleri Trump'tan çok daha derin ve çok daha eskidir. Milyonlarca Amerikalının korkuları, popülist duyarlılığın verimli zemini haline geldi. Marx21’deki yoldaşlar, siyasi alanı birleşik bir cephe oluşturmak için kullanıyor. Şiddet yanlısı ırkçı ve aşırı sağcı gruplara ve ABD'deki faşizm tehdidine karşı geniş bir aktif direnişi bir araya getiriyoruz. Ekonomik kriz içinde olan, gidecek hiçbir yeri olmadığını düşünen, sendikası olmayan ve geride bırakılan milyonlarca Amerikalıyı kazanması gereken fikirler bizim fikirlerimiz. Politikamızla ve örgütlenmemizle faşistleri yenebileceğimize inanıyor ve kendimize güveniyoruz. "

Anti-faşistler geçen Pazar New York'ta gösteri yaptı.

Marx21, “Aşırı sağa karşı geniş birlik hiç bu kadar acil olmamıştı, ancak bu tek başına faşist tehdidi çözmeyecektir. Sosyalistler, geniş bir kitle hareketini inşa ederken, ırkçı ve faşist çaresizliğin köklerini tamamen açıklayabilen ve ortadan kaldırabilen anti-kapitalist solu da güçlendirmeliler” diyor.

Çeviren: Arife Köse

Bültene kayıt ol