31 Mayıs 1971: THKO önderleri Sinan Cemgil, Alpaslan Özdoğan ve Kadir Manga, Nurhak Dağları'nda devlet güçlerince katledildiler

31.05.2016 - 10:02
Haberi paylaş

1971 askeri darbesinden sonra gerçekleştirilen "Balyoz Harekatı"nın ardından yakalanan Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın idam edilmelerini engellemek isteyen 7 Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO) militanı, Nurhak Dağı'nın eteklerinden Malatya Kürecik ABD Radar Üssü'nü basmaya karar verdi. Sinan Cemgil, Alpaslan Özdoğan ve Kadir Manga, eyleme giderken devlet güçlerince katledildiler.

12 Mart 1971 günü, hükümete Genelkurmay Başkanı Orgeneral Memduh Tağmaç, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Faruk Gürler, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Muhsin Batur ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Celal Eyiceoğlu'nun imzasını taşıyan bir muhtıra verildi.

Muhtırada şöyle deniliyordu: "Meclis ve hükümet, süregelen tutum, görüş ve icraatı ile yurdumuzu, anarşi, kardeş kavgası, sosyal ve ekonomik huzursuzluklar içine sokmuş, Atatürk'ün bize hedef verdiği çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak ümidini kamuoyunda yitirmiş ve anayasasının öngördüğü reformları tahakkuk ettirememiş olup, Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceği ağır bir tehlike içine düşürülmüştür".

Ordunun fiilen yönetime el koymasıyla birlikte hükümet istifa etti. Yeni kurulan Nihat Erim başkanlığındaki darbe hükümetinin ilk icraatı, Balyoz Harekâtı'nı başlatmak oldu. Harekât kapsamında başta Ankara, İstanbul ve İzmir olmak üzere 6 ilde sıkıyönetim ilan edildi. TİP ve DİSK kapatıldı. Ziverbey Köşkü bir işkence merkezine dönüştürüldü, yüzlerce devrimci gözaltına alındı, hapislere atıldı. Türkiye işçi sınıfı üzerinde muazzam bir terör estirildi. Bu saldırı çerçevesinde Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO) liderleri Deniz Gezmiş, Hüseyin Aslan ve Yusuf İnan yakalanarak idama mahkûm edildiler.

THKO militanları, önderlerinin idamını engellemek üzere Malatya Kürecik'te bulunan ABD Radar Üssü'nü basmaya karar verdiler. Sinan Cemgil, Alpaslan Özdoğan, Kadir Manga, Mustafa Yalçıner, Hacı Tonak, Metin Güngörmüş ve Ahmet Erdoğan'dan oluşan 7 kişilik bir grup, Mart ayı ortalarında başladıkları gerilla eğitimini, Mayıs ayının sonlarına kadar sürdürdüler ve üssü basmak üzere yola koyuldular. Yanlarında bol miktarda patlayıcı madde vardı. Bu patlayıcıları içeriye döşeyip içeride kim varsa rehin alacak, karşılığında Deniz, Yusuf ve Hüseyin'in Cezayir, Suriye gibi herhangi bir ülkeye gönderilmelerini isteyeceklerdi.

31 Mayıs'ta Gölbaşı'nın İnekli Köyü yakınlarına geldiler. Yiyecekleri ve suları tükenmişti. Bir çoban onları gördü. Çobanı fark eden THKO militanları, onun uzaklaşmasına izin verdiler. Bu güne kadar pek çok köylüyle temas kurmuş, kendilerini avcı olarak tanıtmışlardı ve hiçbir ihbar vakası olmamıştı. Oysa bu defa faşistlerin de bulunduğu bir bölgedeydiler.

Köye dönen çoban muhtara "eşkıya" gördüğünü haber verdi. Muhtar, o dönemde bölgede pek az olmasına rağmen, büyük bir talihsizlik eseri olarak manyetolu bir telefona sahipti. Jandarmayı arayarak durumu bildirdi. Kısa bir süre sonra etrafları sarıldı. Çatışma iki saate yakın sürdü. Sinan Cemgil, Alpaslan Özdoğan ve Kadir Manga, askerler tarafından katledildiler. Mustafa Yalçıner ağır yaralandı, Hacı Tonak silahsız olduğu için çatışamadan ele geçirildi, Metin Güngörmüş ile Ahmet Erdoğan kaçmayı başardılar.

THKO üyesi devrimciler, özellikle Latin Amerika'dan esen rüzgârlardan etkilenmişlerdi. Silahlı küçük grupların başlatacağı öncü savaşının, halkı devrime yönlendirecek bir hareketlilik içine sokacağını düşünüyorlardı. Devrimi işçi sınıfının kendi eylemi olarak görmüyor, sınıfın yerine kendilerini ikame ediyorlardı. 12 Mart darbesinin devrimcilere yönelik olarak başlattığı saldırıya cevap veremeyerek, kısa sürede fiziksel olarak tasfiye oldular. 12 Mart darbesine direnen devrimcileri anmak, bugün tüm darbelere ve darbe girişimlerine karşı çıkmak, darbecilere karşı onlar gibi kararlılık ve cesaretle karşı koymak demektir.

Bültene kayıt ol