13 Haziran 1381: Adem tarla sürerken Havva yün eğiriyordu, peki o zaman kim efendiydi?

İngiltere'de 14. yüzyılın sonlarında büyük bir köylü ayaklanması patlak verdi. Wat Tyler adlı bir tuğla ustasının önderliğinde bir araya gelen binlerce köylü, toprak köleliğinin kaldırılması ve adaletin sağlanması talebiyle Londra'ya doğru yürüyüşe geçti. Köylüler, Adem'in de Havva'nın da alın teri döktüğünü, herkesin eşit ve kardeş olduğunu söylüyorlardı.

Henüz 15 yaşında bir çocuk olarak tahta geçen II. Richard, Fransa'yla yapılacak olan savaşın finansmanı için yeni bir kelle vergisi salınmasını emretti. Sarayın inanılmaz harcamaları ve sonu gelmez savaşlar yüzünden kraliyet hazinesi tamtakırdı; soylular ellerini kendi ceplerine atmayı istemedikleri için, çareyi halkın cebine sokmakta bulmuşlardı.

Ancak köylüler bu yeni vergiyi sessizce karşılamadılar. John Ball gibi rahiplerin de desteğini alarak, Wat Tyler adlı önderin etrafında toplandılar, eşitlik ve özgürlük talepleriyle yürüyüşe geçtiler. Binlerce kişilik köylü ordusu 7 Haziran'da Rochester Castle'ı ele geçirdi. İlk olarak Essex, sonra da Kent köylüleri isyana katıldı.

Köylüler 10 Haziran'da Canterbury'yi ele geçirdiler. Geçtikleri her yerde nefret ettikleri soyluların ve din adamlarının mülklerini ve servetlerini yağmalıyor, Adem'in toprağı işlerken Havva'nın yün eğirdiğini, dolayısıyla alın teri dökerek çalışan herkesin kardeş olduğunu, efendi diye bir şeyin olmadığını haykırıyorlardı.

Köylüler 13 Haziran'da Savoy Palace'ı ele geçirdiler, Londra'ya doğru yürüyüşe geçtiler ve şehre girdiler. Londra'nın her tarafı isyancı köylülerle dolmuştu. İsyancılar o müphem Londra Kulesi'ni basarak bazı soyluları öldürdüler. Bir gün sonra da, 14 Haziran'da kralla görüşmeler başladı.

Yapılan ilk görüşmede Wat Taylor kilise mallarına el konulmasını, toprak köleliğinin ve zümre düzeninin kaldırılması talebinde bulundu. Ancak Taylor kralla görüşmeye silahsız olarak alınmıştı. Londra'nın belediye başkanı William Walworth, Taylor'un taleplerine öfkelenerek kılıcını çekti ve onu ağır yaraladı. Kralın hizmetkarlarından biri de isyanın liderini öldürdü.

Bunun üzerine görüşmeler bir süre daha sürdüyse de, lidersiz kalan köylüler bir süre sonra dağıldılar. Kral ve soylular, köylüleri ağır şekilde cezalandırdılar, ancak efendisiz bir dünya talepleri bu güne dek ulaştı.

İlginizi çekebilecek diğer yazılar