‘Başka bir aile mümkün’

12.12.2019 - 09:48
Ezgi Koman
Haberi paylaş

Bazı kitaplar vardır, okur okumaz insanın hayatını değiştirmez belki ama yıllar boyu yürüyeceği yolların önünü açar… David Cooper’ın “Ailenin Ölümü” kitabı da öyle. David Cooper, anti-psikiyatri kavramının mucidi. Yankı Yazgan’a göre Franco Basaglia, Ronald Laing ve Foucault’un da desteklediği bu akımın temel kavramını Cooper; psikiyatrinin yeterince psikiyatri olmadığını ve aslında kimseyi tedavi etmeyi başaramadığını anlatmak için kullanır. Bazılarına göre ise anti-psikiyatri akımı temelde “ruhsal tabloların altında yatan sosyo-politik nedenlere dikkat çekmesi ve anlam arayışıyla betimleyici psikiyatriye bir meydan okumadır”.

David Cooper, “Ailenin Ölümü” kitabında ailenin kendi sahte yaşam tarzını korumak için bir hastalık yarattığını, toplumun gereksinimlerini karşılayan tıbbın ise bu hastalığın tedavi yöntemlerini belirlemek, tanımlamak, sınıflandırmak ve uygulamak için “psikiyatri” adında özel bir uzmanlık alanı oluşturduğunu iddia eder. Cooper ayrıca “ailenin bütün kurumlara kendi karakterini verdiğini, hem yalnız hem de başkalarıyla olmayı getiren saygın diyalektiği başlı başına yok saydığı için özerk inisiyatifi yok ettiğini” anlatır. Aile ona göre “bireylerin yaşamlarına yönelik bir işgalciliğe aracılık etmektedir”.

Bu yıl 10 Aralık günü yayımlanan bir bildiri önce David Cooper’ı, ardından 2013 yılında yapılan Heinrich Boell Stiftung Derneği tarafından düzenlenen “Başka bir Aile Mümkün Konferansı”nı* aklıma getirdi.

10 Aralık tüm insanların onur ve haklar bakımından eşit olduğu temeline dayanan Evrensel İnsan Hakları Bildirisi’nin kabul edilişinin yıl dönümüdür. Bu yıl da 71. yılı kutlandı. Bu tür özel günler konuyu bir kere daha gündeme taşımak, konuya dikkat çekmek için oldukça önemliyken başka bağlar ve bağlantılar kurmak için de olanak yaratıyor hepimize.

İşte Ankara Gökkuşağı Aileleri Derneği, LİSTAG LGBTİ+ Aileleri ve Yakınları Derneği, Akdeniz Antalya Aileleri Grubu, İzmir LGBTİ+ Aileleri Grubu ve Denizli LGBTİ+ Aileleri Grubu’nun yaptığı açıklama da böylesi bir niteliği taşıyor. İnsan Hakları Günü dolayısıyla yapılan açıklama Cooper’ın tarif ettiği işgale aracılık eden, kendi sahte yaşam tarzını korumak için hastalık yaratan aileye karşı bir duruş. Çünkü aileler kendi yaşam tarzlarını değil, bu tarzı korumak için LGBT+’ları sapkın ilan eden sistemi değil çocuklarını, onların hak ve özgürlüklerini, onların insan onurunu merkeze alıyor. Metnin tamamı şöyle:

“Bugün İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabul edilişinin 50. yılı. Ne yazık ki hem dünyada, hem de özel olarak Türkiye’de hemen her gün LGBTİ+’lere yönelik insan hakları ihlalleriyle karşılaşıyoruz.

Bildirgenin 1. Maddesi’nde “Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar” denmesine rağmen, Türkiye’de hemen her gün bu maddeyi ihlal eden, ayırımcı ve ötekileştirici nefret söylemleriyle karşılaşıyoruz. Devletin kişi hak ve özgürlüklerini korumakla görevli kurumlarının en üst düzey yöneticileri dahi LGBTİ+’leri doğal olmayan bir durum, bir sapkınlık ve sapıklık olarak damgalıyor, hedef gösteriyor.

Türkiye’de yürürlükteki mevzuatın içinde cinsel yönelimi de koruma altına alan tek kanun olan 6284 numaralı kanun, yani İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edilmesi için yoğun bir kampanya yürütülüyor. Bu kanunun LGBTİ+’leri desteklediği, bunun aile kurumunu parçalayacağı, böylece toplumun temellerinin sarsılacağı anlatılarak, evlatlarımız bir kez daha hedef gösteriliyor.

Bütün bu hedef göstermeler, nefret söylemleri, bize ayrımcılık, ötekileştirme ve şiddet olarak geri dönüyor. LGBTİ+’ler okulda, işyerinde, sokakta, hayatın her alanında ruhsal ve fiziksel şiddete maruz kalıyor. Bu şiddet ölümle dahi sonuçlanabiliyor.

LGBTİ+’lerin anneleri, babaları, kardeşleri ve akrabaları olarak örgütlenen bizler, bütün insanların özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğduğuna yürekten inanıyoruz. Bu en temel haklardan çocuklarımızın da yararlanması, ötekileştirmenin, ayrımcılığın, nefretin ve şiddetin son bulması için bir araya geliyor, örgütleniyor ve mücadele ediyoruz. Evlatları LGBTİ+ olan herkesi başka bir aile mümkün diyerek bize katılmaya, örgütlenmeye davet ediyoruz.

Gökkuşağının altındaki dünyada özgürce yaşamak her insanın hakkı!”

Ezgi Koman

* Konferans kitabına ulaşmak için: 

https://tr.boell.org/sites/default/files/baska_bir_aile_anlayisi_mumkun_mu.pdf

Bültene kayıt ol