Laz sosyalist aktivist, şair, ressam Helimişi Xasani (Hasan Helimişi) 1907 yılında Orta Hopa’da dünyaya geldi. O dönemde Osmanlı Devleti’ne bağlı olan Lazistan sancağının bir bölümü I. Dünya Savaşı’nda Çarlık Rusya’sının eline geçince Helimişi ailesi Çarşamba’ya göçmek durumunda kaldı. Bu zorunlu sürgün daha sonra eserlerinde kendisine yer bulacaktı.
Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra 1925-1932 yılları arasında Helimişi, Hopa ve Pazar arasındaki Laz köylerini dolaştı ve buralardaki halk ezgilerini ve şiirlerini derledi, aynı zamanda birçok halk ezgisinin de sözlerini yazdı. Aynı yıllarda sosyalist fikirleri benimsedi ve Türkiye Komünist Partisi’ne katıldı, partinin Lazona masasında görev yaptı. Komünist olması sebebiyle Türkiye’de bir süre hapis yattıktan sonra 1932 yılında SSCB’ye bağlı olan Gürcistan’ın Batum şehrine gitti. Aynı yıl içinde Leningrad’da bulunan SSCB Ulusal Azınlıklar Enstitüsü’ndeki eğitimine başladı. Burada müzik, dans ve tiyatro üzerine eğitim aldı ve Lazuri Grupa adı altında bir horon ekibi kurdu. 1935’te Leningrad’da bulunduğu sırada bir kazada sağ bacağını kaybettikten sonra bir dizi ameliyat geçiren Helimişi, Batum’a geri dönmek zorunda kaldı ve evlendi.
Batum’da Laz kültürü, Laz kimliği ve Lazistan (Lazika) hakkında şiirler, yazılar yazmaya devam etti. Geçimini ise kunduracılık yaparak sağlıyordu. Ancak SSCB’nin o dönem uyguladığı politikalara sebebiyle 1938 yılında tutuklandı. Üç ay cezaevinde kaldıktan sonra “yanlışlık olduğu” gerekçesiyle serbest bırakıldı. İkinci Dünya Savaşı yıllarında SSCB’yi destekleyen Helimişi, Lazlara da bu yönde davranmalarını salık verdiği şiirler yazdı. ABD ve Türkiye’deki yöneticileri eleştiren şiirleri de vardı.
Savaştan sonra Batum’da yaşamaya devam eden Helimişi, 1949 yılında “güvenilmez” ve “şüpheli” ilan edilerek ailesiyle birlikte Sibirya’da sürgüne gönderildi. 1954 yılına kadar Sibirya’nın Vasyugan isimli bir kentinde yaşadı. Sürgünden dönüşünden kısa bir süre sonra ailesinden uzaklaştı ve yalnız bir yaşam sürmek zorunda kaldı.
1961’de Tiflis Devlet Üniversitesi’nde Türkçe dersleri vermeye başladı. Bir komünist olarak Helimişi’nin, SSCB’de “komünist” olduğunu iddia eden rejimle ilişkisi muhtemelen hayal kırıklığı yaratmıştı. 1967 yılında üniversitedeki görevine bir süreliğine ara verdi. 1976 yılında Tiflis’te hayatını kaybetti. Tiflis’te defin işlemleri yapılmaya hazırlanırken, Sarpi köyünün gençleri Muhammed Vanilişi’nin önderliğinde örgütlenerek Helimişi’nin cenazesini Tiflis’ten kaçırdı ve Sarpi köyüne getirdi. Helimişi, burada toprağa verildi.
Laz halkının en önemli önderlerinden ve Lazcanın önde gelen şairlerinden biri sayılan Helimişi’nin çalışmaları Laz kültürünün yaşaması açısından hayati bir rol üstlendi. Şiirlerinin çoğunda Laz halkına seslendi, bir ressam olarak da genellikle Laz kültürü, deniz özlemi, köy hayatı gibi detayları işledi. Son yılları, doğduğu topraklara özlemle geçti. Bugün de Helimişi, Laz dil ve kültürü açısından en önemli figürlerden biri olma özelliğini koruyor.
Can Irmak Özinanır
(Sosyalist İşçi)