Kadınlara oy hakkını savunan Süfrajet hareketinin önde gelen militanlarından biri olan Sylvia Pankhurst, 1882 yılında İngiltere işçi sınıfının merkezlerinden biri olan Manchester’da doğdu.
Her iki ebeveyni de Bağımsız İşçi Partisi’nin kurucuları arasındaydı. 1903 yılında annesi Emmeline ve kardeşi Christabel Pankhurst ile beraber Kadınların Sosyal ve Politik Birliği WSPU’nun kuruluşuna katıldı ve gazetesi Kadınlar İçin Oy’da yazmaya başladı.
Annesi ve kardeşiyle arasındaki fikir ayrılıkları kısa bir süre sonra baş gösterdi, varlıklı kadınlara oy hakkını savunan WSPU’nun aksine Sylvia Pankhurst, ırk, cinsiyet, sosyal statü ve ve mal varlığından bağımsız bir genel oy hakkını destekliyordu. Kardeşi Christabel’le aralarında özellikle sınıf analizi konusundaki anlaşmazlık yıllarca sürdü. Bu sırada Sylvia, pek çok WSPU üyesi gibi tutuklandı. Açlık grevine girdi ve açlık grevindeyken devletin zorla yemek yedirme baskısına maruz kaldı.
1913’te cezaevinden çıkar çıkmaz, cezaevindeki koşulları teşhir etmeye başladı. Aynı zamanda WSPU’nun Doğu Londra’da yerel bir kolunu kurdu ve kira grevi örgütlemeye başladı. İşçi sınıfı saflarında verdiği mücadele nedeniyle Emmeline ile Christabel tarafından WSPU’dan ayrılması ve Doğu Londra’daki yerel kolun başka bir örgüt olarak hareket etmesi istendi.
Bu dönemde aralarındaki anlaşmazlık konularından biri de Birinci Dünya Savaşı olmuştu. Bir savaş karşıtı olan Sylvia’nın önderliğindeki yerel şubenin adı 1914’te Doğu Londra Süfrajet Federasyonu (ELFS), 1916’da ise İşçilerin Süfrajet Federasyonu olarak değiştirildi. Örgüt, İşçi Partisi içinde çalışma yürütüyor ve tüm işçileri kazanmaya çalışıyordu. Savaş yıllarında aktif bir mücadele örgütleyen ELFS, kadınların yaşamlarını fiilen düzeltmeye adanmış bakım evleri, restoranlar ve kooperatifler kurdu.
1917’de Rusya’da gerçekleşen Ekim Devrimi’ni selamlayan ELFS üyeleri, reformist İşçi Partisi ile bütün bağlarını kopardı. 1920 yılında Sylvia Pankhurst, İngiltere’de Komünist Parti’nin kurucuları arasındaydı. Bundan sonra “sol”-komünizm olarak anılan ve parlamentodaki her türlü aktiviteye karşı çıkan komünist akımın bir parçası oldu. 1921 yılında bu görüşleri sebebiyle Komünist Parti’den ihraç edildi. Kadın hakları için mücadeleye hayatı boyunca devam etti ve 1920’ler boyunca kadınların doğum kontrol hakkını gündeme taşıdı. Faşizmin yükselişiyle beraber Savaşa ve Faşizme Karşı Uluslararası Kadın Komitesi’ni kuran Pankhurst hayatının kalanında faşizme ve sömürgeciliğe karşı mücadele etti. İtalya tarafından işgal edilen Etiyopya’yı savunmak için gazete çıkaran Pankhurst, İngiliz istihbaratının üzerindeki baskıyı arttırması üzerine 1956’da Etiyopya’ya taşındı. 1960’da hayata veda eden Pankhurst’ün mezarı Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da bulunuyor.
Can Irmak Özinanır