Portreler: Marek Edelman

02.06.2021 - 14:24
Haberi paylaş

Marek Edelman’ın doğum tarihi tam olarak bilinmemekle beraber 1919’da, bugünkü Belarus’ta veya 1922 yılında Polonya’nın başkenti Varşova’da doğduğu düşünülüyor. Yahudi bir ailenin çocuğu olan Edelman’ın annesi Yahudi sosyalistlerin örgütlendiği Bund partisine, babası ise Narodnik kökenli Sosyalist Devrimciler Partisi’ne üyeydi. Babasını çocukken kaybeden Edelman’ın annesi de Edelman henüz 14 yaşındayken hayata veda etti. Edelman, çocukluğundan itibaren Sosyalist Çocuklar Birliği içinde yer aldı ve biraz daha büyüdükten sonra Bund’a bağlı gençlik örgütü Tsukunft’un (Gelecek) liderlerinden biri oldu. 

Edelman, Varşova’yı her zaman evi olarak gördü. Varşova hakkında şöyle diyordu: “Varşova benim kentim. Lehçeyi, Eskenazi dilini ve Almancayı burada öğrendim. Buradaki okulda, bir kişinin her zaman diğerlerine göz kulak olması gerektiğini öğrendim. Aynı zamanda bir Yahudi olduğum için suratıma tokat yediğim yer de burasıydı”.

1939 yılında Naziler, Polonya’yı işgal etti. Edelman da kentteki diğer Yahudiler gibi Varşova Gettosuna kapatıldı. Getto, Yahudiler açısından ölümden önceki son durak anlamına geliyordu. Naziler tarafından işgal edilen ülkelerde kurulan gettoların en büyüğü olan Varşova Gettosunda 400 binden fazla insan bulunuyordu. 254 bin ila 300 bin arasında Yahudi, gettodan alınarak Treblinka’daki ölüm kamplarına gönderildi. Treblinka’dan kaçabilen birkaç kişi sayesinde kamptan “deport edilen” insanların doğrudan ölüme gönderildiği öğrenilince, kampta bulunan Yahudi örgütleri harekete geçmeye karar verdi. 

1943 yılında Bund, Sosyalist Siyonist Parti ve Komünist Parti’den oluşan üç örgüt bir araya gelerek Yahudi Muharebe Örgütü’nü (ZOB) kurdular. ZOB, ilk olarak Nazilere eşlik eden Yahudi polislerini hedef aldı, bir süre sonra ise doğrudan Nazilerle çatışmaya girerek Varşova Gettosu Ayaklanmasını başlattı. Marek Edelman, ZOB’un yönetici kadrosundaki beş kişiden biriydi. ZOB, silahlı ayaklanma sırasında çok fazla üyesini çatışmalarda kaybetti. Nazilerin askeri gücü karşısında ZOB’un çok fazla dayanma şansı yoktu ancak Nazilere ciddi bir şekilde güç ve moral kaybettirmeyi başardılar. 

Ayaklanma yenildi ancak Nazilerin yaptıklarının karşılıksız kalacağı duygusunu yok etti. Edelman’ın deyişiyle Naziler için “askeri onurlarını” koruyacak tek yol kalmıştı; gettoyu yakmak. 

Varşova Gettosu, Naziler tarafından ateşe verildi. Edelman, direnişin sağ kurtulan tek lideriydi. 

Savaş bittikten sonra Edelman, Polonya’da kalarak kalp cerrahı oldu. Hayatı boyunca politik açıdan aktif biriydi. 1948 yılında Bund’un Polonya Birleşik İşçi Partisi’ne katılmasını destekledi, 1970’li yıllarda Polonya’da kendisine komünist adını veren bürokratik rejime karşı İşçiler Savunma Komitesi’ne katıldı daha sonra ise devasa işçi gösterileriyle rejimin sonunu getiren Dayanışma Sendikası’nı destekledi. Devlet kapitalisti rejim yıkıldıktan sonra Edelman çeşitli liberal örgütlerde yer aldı. İsrail devletinin Varşova Gettosundan kendine pay çıkarmasına her zaman karşı çıkan Edelman, Filistin’deki direniş liderlerine bir mektup yazarak, “Ben Filistin’in yanındayım” diyordu. 

Edelman, 2009 yılında Varşova’da hayata veda etti.

Can Irmak Özinanır

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol