Zuckerberg’in 'ifade özgürlüğünü kısıtlamama' yalanı

Instagram, Facebook, WhatsApp ve Threads’in çatı şirketi Meta, platformlarında “ifade özgürlüğünü kısıtlayan” moderasyon süreçlerini kaldıracağını açıkladı. Gerekçe olarak da “daha geniş ifade özgürlüğü” yalanını öne sürüyor. 

Şirketin CEO'su Mark Zuckerberg, “İfade özgürlüğü konusunda köklerimize geri dönme zamanı geldi” açıklamasını yaparak, “göçmenlik, toplumsal cinsiyet ve cinsiyet kimlikleri” gibi konulardaki kısıtlamaların, beraberinde siyasi tartışmaları getirmesi nedeniyle kaldırılacağını belirtti.

Bu, Meta şirketinin işlettiği sosyal medya platformlarında göçmenlere, kadınlara ve LGBTİ+'lara nefret söyleminde bulunmanın serbest olacağı anlamına geliyor. Daha önce defalarca LGBTİ+’ları hedef göstererek ikili cinsiyet rejimini kutsayan Trump’ın göreve başlamasıyla birlikte, yürüttüğü nefret politikaları da etkisini göstermeye başladı. Trump’ın yemin töreninde Elon Musk da Nazi selamlı vererek siyasi kimliğini ifşa etmişti.

Dünyanın en büyük LGBTİ+ medya örgütü GLAAD de Meta’nın bu değişikliklerine tepki gösterdi. GLAAD Başkanı ve CEO'su Sarah Kate Ellis, 7 Ocak’ta yaptığı açıklamada “Meta nefret söylemi ve diğer politikaları kaldırarak insanların LGBTİ+ları, kadınları, göçmenleri ve diğer marjinal grupları şiddet, kin ve insanlıktan çıkaran anlatılarla hedef almasına yeşil ışık yakıyor” dedi.

Meta’nın politika değişikliklerine karşı All Out isimli internet sitesinde de bir imza kampanyası başlatıldı. Kampanyada Meta yönetimine “Meta'yı bu politika değişikliklerini derhal geri almaya çağırıyoruz. Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğini hedef alan zararlı söylemleri yasaklayan sağlam içerik denetleme politikalarını yeniden yürürlüğe koyarak platformlarınızda LGBT+ bireyler için korumaları güçlendirin. Herkes için güvenli ve kapsayıcı çevrimiçi alanlar oluşturma sorumluluğunu üstlenin” çağrısında bulunuldu.

İmzalamak için tıklayın