Bayram Sokak’ta trans kadınların yaşadığı evlerin mühürlenmesine tepki gösteren Bayram Sokak 12 Platformu, “Bu sokaklar bizim, terk etmiyoruz” dedi. bianet'ten Evrim Kepenek'in haberi:
İstanbul Beyoğlu’nda trans kadınların yaşadığı Bayram Sokak’taki 12 No’lu binanın Beyoğlu Kaymakamlığı’nca mühürlenmesine tepki gösteren Bayram Sokak 12 Platformu, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi.
“Savunmak için buradayız”
Platform adına açıklamayı okuyan Beyza şunları söyledi:
"Bugün Bayram Sokak 12 No’lu apartman sakini trans kadınlar olarak bizlerle dayanışan diğer arkadaşlarımızla beraber buradayız. Bugün Bayram Sokak’ı kuşatmaya alanlara ve görmezden gelenlere karşı yaşamlarımızı ve haklarımızı savunmak için buradayız.
Bayram Sokak on yıllardır trans kadınların birlikte ve bir arada yaşadıkları bir barınma ve hafıza mekanıdır. Tarihimizdir. Bayram Sokak İstanbul’da yıllardır barındığımız, bir arada yaşam kültürünün örneklerinden olan nefes alma alanlarımızdan biridir.
Sokağımız yıllardır senede iki kere mühürlenme tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır. Bugün uygulanan mühürlenme ile Bayram Sokak’ta yaşayan trans kadınlar evsiz bırakılmıştır. Sokaklar biz transların emekleriyle inşa ettiği evleri, karnımızı doyurduğumuz sofralar, dayanışmayı büyütüp nefes aldığımız, kafamızı soktuğumuz kaleler olmuştur. Biz translar olarak mücadelemizin salt bugünle sınırlı olmadığını ve vermek zorunda bırakıldığımız mücadeleden her seferinde daha da güçlenerek çıktığımızı hatırlatmak istiyoruz. Kurduğumuz dayanışma ağlarını, kazandığımız sokakları, kurtardığımız bölgeleri bizlerden çalamayacağınızı buradan duyuruyoruz."
“Teşhir ediyoruz”
"Bayram Sokak'ta yaşayan trans kadınlara hayatı dar eden erkek, devlet ve polis şiddetini buradan tüm kamuoyuna teşhir ediyoruz.
Esat-Eryaman, Ülker Sokak, Avcılar Meis Sitesi ve İzmir Bornova Sokak gibi birçok yerde olduğu gibi, Bayram Sokak da sermayedarların, rantiyecilerin ve transfobik/kadın düşmanı politikaların tehdidi altındadır. Yaşadığımız ayrımcılık ve hak gaspları karşısında sessiz kalmayacağımızı buradan herkese duyuruyoruz!
Evlerimiz mühürlenmekte ve yaşadığımız sokaklar polis ablukasına alınmaktadır. Bununla birlikte barınamadığımız her bir mekan bize başka bir mücadele kapısı açmaktadır.
Körüklenen yalnızlaştırma politikaları ile yaşamayı kendine hak göremeyen, bu coğrafyada yeri olmadığına inandırılan translar varken; elbet trans intiharları politiktir. Hande, Mısra, Nefes, Murat, Günay, Zirve, Berrak, İpek, Deniz, Ecem, Dilan ve nicelerinin ölümleri; birer katliamdır. Devlet başta olmak üzere söylemleriyle toplumda transfobiyi yayan her bir yandaş da bu katliamların failidir.
Ankara’da Esat-Eryaman davasınının ancak yıllar sonra olması gerektiği gibi lehimize sonuçlanmasıyla gördük ki adalet, söz konusu trans kadınlar olunca yıllar sürerek sektelere uğruyor. Bizler yalnızca evsiz bırakılan kadınlar olarak değil; aynı zamanda erkek, devlet, ve polis şiddetine karşı direnen kadınlar olarak barınma hakkımızdan kesinlikle vazgeçmeyeceğimizi herkesin bilmesini istiyoruz.
“Özgürlüğün sokakta başladığını hatırlatıyoruz”
"Bizleri sokaklarda evsiz bırakıp ölüme terk eden bu düzene isyan ediyoruz. Evlerimiz mühürlense de, sokakta ölüme terk edilsek de buradayız, vazgeçmeyeceğiz, var olma mücadelemize devam edeceğiz. Özgürlüğün sokakta başladığını hatırlatıyoruz! Bizleri bütün yaşam alanlarından uzaklaştırıp yoksayanlara inat her nefesimizde haykırıyoruz: Artık yeter! Devlet, güvenli ve eşit şartlarda yaşama talebimizi karşılamak zorundadır! Bizleri, yaşamlarımızı ve haklarımızı güvence altına almak zorundasınız.
Platformumuz: hukuksuz mühürleme uygulamalarının son bulmasını, trans kadınların barınma hakkının güvence altına alınmasını, transfobik ve kadın düşmanı politikalara karşı birlikte mücadele etmeyi ve yaşadığımız hak ihlallerinin sorumlularının hesap vermesini talep etmektedir.
Hayatlarımızdan da, haklarımızdan da, sokaklarımızdan da, evlerimizden de vazgeçmiyoruz! Eskiden yaptığınız gibi kapılarımızı balyozlarla kırsanız da yaşamaya devam edeceğiz! Hortum Süleyman’a karşı direndik, torunlarına karşı da direneceğiz! Bayram Sokak onurumuzdur!"
"Nereye gideceğiz?"
Açıklamanın ardından söz alan apartman sakini Deniz, şöyle konuştu:
“Ben bu sokaklarda işkence gördüm. Sürekli olarak oradan oraya sürüklendim. Göç ettirildim. Biz şimdi ne yapacağız?”
Binada yaşayanlardan Beyza da şunları söyledi:
“Bu evler kilitlendi, biz bu akşam ne yapacağız, nereye gideceğiz? Hayatımıza nerede devam edeceğiz? Üç ay boyunca sokakta mı kalacağız? Mühürleme gerekçeleri müstehcen görüntüler, camdan sarkma… Buradaki insanların sığınma hakları ihlal ediliyor. Bu sokak burası bizim için ciddi bir hafıza merkezi için. Biz Bayram Sokak 12 Platformu’nu kurduk. Sadece üç ay için kapadılar fakat biz her gün burada olacağız. Bizimle yaşayan hayvanlarımızı besleyeceğiz. Bu sokakları terk etmeyeceğiz.”
Dükkanlar da mühürlendi
Açıklamaların ardından Bayram Sokak'a geçildi. Sokağın iki tarafında da polislerin konuşlandığı görüldü. Trans seks işçileri “Gidecek yerimiz yok” diyerek binaların mühürlenmek istenmesine tepki gösterdi.
Sokak’taki üç bina ve bazı dükkanlar mühürlendi. Mühürleme işlemi sonrası aktivistler ve translar kararı alkışlarla protesto etti.