Bir LGBTİ+ ebeveyninin ikinci tur beklentisi

24.05.2023 - 13:02
Haberi paylaş

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda ona oy veren milyonlarca insan gibi, ben de seçimi ikinci tura bırakmadan Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanmasını istiyordum. Zaten gel de isteme!

Erdoğan’ın başını çektiği Cumhur İttifakı Yeniden Refah gibi, Hüda-Par gibi, haydi bunlara sinek küçüktür ama mide bulandırır diyelim, AKP’nin bizzat kendisi gibi, MHP gibi fobik, LGBTİ+ varoluşuna karşı olan, sadece karşı olmakla kalsa iyi, aslında mümkünse yeryüzünden silinmelerini isteyen partilerden oluşuyor.

Diğer cenah, yani başını Kılıçdaroğlu’nun çektiği ve Emek ve Özgürlük İttifakı tarafından da desteklenen Millet İttifakı, rakibine göre biraz daha ılımlı. Yani Emek ve Özgürlük İttifakı müstesna olmak üzere, Millet İttifakı’nı oluşturan partilerin öyle aman aman LGBTİ+ dostu söylemleri veya vaatleri olmadı, olmamak bir yana, LGBTİ+ kısaltmasını kullanmaktan özenle kaçındılar, toplumsal cinsiyet kavramını bile tek tük kullandılar ya da kullanmadılar, hele Saadet Partisi, rakibi olan ittifakla bu konuda maşallah muhteşem bir uyum içinde.

Ama ben bir LGBTİ+ babası olarak yine de ikinci turda Kılıçdaroğlu’nun kazanmasını istiyorum. Parlamento seçimleri bitti ve mecliste Cumhur İttifakı çoğunluğu var. Bu, LGBTİ+’lar için hiç de iç açıcı bir durum değil. Kılıçdaroğlu’nun kazanması bu durumu bir nebze de olsa dengeleyecektir. Çünkü bu “bir nebze denge” hali, biz LGBTİ+ ebeveynleri için çocuklarımızın yaşaması ve ölmesi arasındaki ince bir çizgi anlamına geliyor. Çocuklarımız bu durumda çizginin “yaşam” tarafına bir tık daha kayabilir. Sadece varoluşları yüzünden öldürülen (mecazi falan değil, gerçekten öldürülüyorlar), dalga geçilen, zorbalığa uğrayan, okula giderken, doktora giderken, otobüse binerken, kimlik gösterirken, öylesine yolda yürürken, deprem bölgesinde depremzedeyken, iş ararken, çalışmaya başlamışken, devlet dairesine girerken ayrımcılığa ve ötekileştirmeye maruz bırakılan çocuklarımız yani. Kılıçdaroğlu kazanırsa üzerlerindeki bu muazzam baskı belki bir tık hafifleyecek, kendilerini azıcık daha güvende hissedecekler.

Elbette büyük beklentilere kapılmanın gerçekçi olmadığı da çok açık! Yukarıda da dediğim gibi, sağ olsun Kemal Bey bir kerecik olsun “LGBTİ+’lar da insandır, hakları hukukları vardır yahu” demedi, kendi demediği gibi partisi de demedi. Ama “Bu sapıkların derneklerini kapatalım, bunlar zaten sapkın, bizi bölüp yıkacaklar, ailemizi mahvedecekler” falan da demedi, bu da hanesine yazılan önemli bir artı. Hâl-i pür-melâlimiz bu işte! Bunları dememiş olmasını bile memnuniyet ve umutla karşılıyoruz. Ancak özellikle ilk turdaki sonucun ardından giderek dozu yükselen milliyetçi söylemler, mülteci düşmanlığı, aşırı sağcılara selamlar çakması, bütün bunlar da beni çok rahatsız ediyor. Ne de olsa haklar bir bütündür, bölünemez! Bugün mültecilerin temel haklarını dahi çiğnemekte beis görmeyenler, yarın başı sıkıştığı anda LGBTİ+ haklarını çiğnemekte de tereddüt etmeyecektir. Bunları çok iyi biliyor ve endişeleniyorum.

Ama neticede o da yalan, bu da yalan! Gerçek olan şu ki, LGBTİ+ mücadelesi bu seçimden önce de vardı, bu seçimden sonra da olacak. Bundan 30 yıl önce LGBTİ+’lar yeni yeni örgütlenmeye başlıyor, Hortum Süleyman benzeri işkencecilerle mücadele ediyorlardı. İlaç niyetine “Geçmiş olsun” falan diyenlerin sayısı da bir elin parmaklarını geçmezdi. Şimdi bu çok karanlık gibi görünen tabloda dahi çocuklarımızın çok sayıda derneği var, örgütlüler, seslerini duyuruyorlar, her yerdeler, çocuklarımızı geçtik, çocukları sayesinde dünyayı başka gözlerle görmeye başlayan, eşitlik ve özgürlük mücadelesinin ne demek olduğunu öğrenen ebeveynler bile örgütleniyor.

Kılıçdaroğlu kazanırsa, evet, bizim için dahi iyi ama kazansa da, kazanmasa da biz LGBTİ+ ebeveynleri her koşulda çocuklarımızın yanında olacak, eşit, özgür ve onurlu bir yaşam mücadelesini onlarla birlikte vereceğiz.

Alışın, her yerdeyiz!

Atilla Dirim

(Kaos GL)

 

Bültene kayıt ol