Ankara Gökkuşağı Aileleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Atilla Dirim ve Ümran (29) ile aile tartışmaları hakkında röportaj yaptık.
Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun başörtüsüyle ilgili yasal düzenleme önerisine, ailenin güçlendirilmesi düzenlemesi teklifiyle karşılık verdi. Atilla, bu sizin için ne anlama geliyor?
Atilla: Dirim: Bunun LGBTİ+’lar üzerinde daha fazla baskı anlamına geleceğini düşünüyoruz. Bu konuda bir anayasa değişikliği çalışması yapıldığı söyleniyor, ancak henüz somut bir bilgiye sahip değiliz. Ama çocuklarımızın devletin her kademesinden saldırıya uğradığını, hedef gösterildiğini biliyoruz. Yapılacak anayasa değişikliğinin, çocuklarımızın varoluş hakkına yeni bir saldırı niteliği taşıyacağına şüphe yok.
Geçtiğimiz günlerde sanayi ve teknoloji bakanı bile bir firmayı LGBTİ+ karşıtı kararı nedeniyle tebrik etmişti.
Evet, bakanının bile aslında görev alanıyla hiç ilgisi olmayan bir konuda görüş bildirmesi, çocuklarımızın aileye zarar vereceğini söylemesi, cinsiyetsizlik ve ‘LGBT’ dayatması olduğunu söylemesi çok tuhaf. Zaten böyle bir şey de yok. Kimse kimseye – artık bundan ne anlıyorlarsa – cinsiyetsizlik ve LGBTİ+ olmayı dayatmıyor. Aksine, devlet bütün kurumlarıyla ikili cinsiyet sistemini ve heteroseksizmi dayatıyor; bu çerçevenin dışında kalanları sapkın vs. ilan ediyor. Bakan kendi işine baksın. Aya gidileceğini söylüyordu. Onunla uğraşsın, çocuklarımızdan elini çeksin.
Aileler olarak örgütleniyorsunuz. Bu duruma karşı ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Biz her ne olursa olsun çocuklarımızın yanındayız. Şu anda iki derneğimiz var: Ankara’da Galader ve İstanbul’da Listag. Bunun dışında Antalya, İzmir, Denizli’de aile gruplarımız var. Daha fazla örgütlenmeye ve çocuklarımızın eşit, özgür ve onurlu bir yaşam taleplerini daha güçlü bir şekilde desteklemeye çalışıyoruz. Buradan çocukları LGBTİ+ olarak açılan bütün ebeveynlere derneklerimize katılma ve birlikte mücadele etme çağrısı yapıyoruz. Elbette sadece ebeveynler değil, adalet ve demokrasiden yana herkes LGBTİ+ hakları için mücadele etmelidir. LGBTİ+ hakları insan haklarıdır ve bir tek insan hakkının dahi ihlali, yarın yeni ihlallerin kapısını açacaktır. Bugün çocuklarımızın varoluş hakkını ihlal edenlerin, yarın diğer hakları da ihlal edecekleri çok açık değil mi?
---
Merhaba Ümran. Son günlerdeki aile tartışmaları hakkındaki düşüncelerini öğrenmek istiyoruz.
Tartışmaları kıyısından köşesinden takip ettim. Açıkçası çok da merak etmiyorum. Her zamankinden farklı şeyler demiyorlar. Dedikleri ‘sizden aile olmaz!’. Oysa bıraksalar çok güzel aile olacağız. (Gülüyor)
Ama aileye zarar veriyormuşsunuz?
Ne zarar vermesi? Ben kız arkadaşımla aile kurmayı istiyorum. Yani bunu resmiyete dökmeyi istiyoruz. Çünkü bizi bunu yapmaya zorluyorlar. Düşünün, eşiniz hastanede ameliyat oluyor, birinci derecede akrabası olmadığınız için onu göremiyorsunuz, ya da yanında refakatçi kalamıyorsunuz. Bunun gibi bir sürü şey. Yoksa o verdikleri defterin meraklısı değiliz.
Yeni kanunda “aile kadın ve erkekten oluşur” ibaresinin yer alacağı tahmin ediliyor.
Yani bizim açımızdan değişen fazla bir şey olmayacak ama bunun için anayasa değişikliği dahi yapılması sinir bozucu tabii (Gülüyor). Ailenin kadın ve erkekten değil de birbirini seven iki insandan kurulmasının daha iyi olacağını anladıkları gün çok şey değişecek zaten.
(Sosyalist İşçi)