LGBTİ+ portreler - Holly Woodlawn: İsmini şarkılara yazdıran trans kadın

“Geceleri limuzinlerle rezidanslara ya da galeri açılışlarına gider, imza dağıtır ve insanlara öpücükler gönderirdim. Gündüzleri ise aç kalıyordum ve bir kulübede yaşıyordum.”

Çağdaş tarihte ikonik trans kadınlardan söz ederken, Amerika'nın en çok tanınanlardan biri olan Holly Woodlawn'ı görmezden gelmek mümkün değildir. Adı dönemin popüler şarkılarında dahi geçiyordu. Holly, queer kült klasiklerinde rol aldı. Hatta bir süre partilere katılması için ona para bile verdiler. Açık bir trans kadındı ve birçok Amerikalının bir trans kadınla tanışması onunla oldu. Pek çok kişinin hafızasında böylesine önemli bir yere sahip olan Porto Rikolu oyuncu hem ünlüler hem de sıradan insanlar tarafından çok sevildi.

26 Ekim 1946'da Porto Riko'da doğan Holly, açık eşcinsel olan amcasıyla yakın bir bağ kurdu. Kadın olduğunu çok erken yaşta anladı. Amcasıyla birlikte film izlemeye ve dans etmeye giderlerdi, ayrıca plajda başka trans kadınlarla tanışmayı da başarmıştı.

Bu yönlerden şanslı olsa da cinsiyet kimliğini kabul etmesi ailesi için pek kolay olmadı. Hatta onu “düzeltmesi” için bir din adamı bile çağırdılar. Bu nedenle Holly on beş yaşındayken başka trans arkadaşlarıyla birlikte evden kaçmak zorunda kaldı; birlikte New York'a gittiler.

Evden ayrılırken annesinin mücevherlerinden bir kısmını yanına almış ve bunları satarak geçinmeye çalışmıştı; ancak hayatta kalabilmek için seks işçiliği de yaptı. Yaşamının istikrarsızlıkla geçen bu bölümü, New York'a gelişine kadar sürecekti. Bir süre boyunca maddi ihtiyaçlarını karşılayan bir adamla birlikte yaşadı, ancak kısa süre sonra Andy Warhol’un yanında iş buldu; onun yıldızlarından biri olmayı umuyordu.

Holly, Warhol'un ilgisini çekmişti, çünkü daha yeni tanıştıklarında bile kendisini onun yıldızlarından biri olarak tanıtmıştı. Böylece Warhol Trash (1970) adlı filminde ona bir rol verdi. Rolü başlangıçta çok önemsizdi, ancak Holly kısa sürede kendisini gösterdi ve yaptığı doğaçlamalarla filme yön veren karakterlerden biri oldu.

Trash, Warhol’un en iyi filmlerinden biri oldu ve birçok otoriteye göre bunun en önemli nedeni Holly Woodlawn'ın varlığıydı. Oynadığı rol o kadar sevilmişti ki, Akademi Ödülü’nde En İyi Kadın Oyuncu adayı gösterilmesi için bir kampanya dahi başlatıldı. Ne yazık ki bu asla gerçekleşmedi. 

Bütün bunlara rağmen, Holly filmdeki rolü için çok düşük bir ücret almıştı: Günde sadece 25 dolar, toplamda yüz yirmi beş dolar.

2007'deki bir röportajda bu durum hakkında şöyle diyordu:

"Yavaş yavaş bir Warhol süperstarı olduğumda çok mutluydum. Kendimi Elizabeth Taylor gibi hissediyordum! Ancak hiç para kazanamayacağımı, hatta yıldızımın sadece iki saniye yanıp söneceğini de bilmiyordum. Tam olarak böyle oldu. Ama yine de buna değerdi. Bütün o eğlenceler, uyuşturucular, partiler, muhteşemdi."

Daha sonra verdiği bir röportajda ise şöyle diyordu:

“Bu çok kafa karıştırıcı bir durumdu. Geceleri limuzinlerle rezidanslara ya da galeri açılışlarına gidiyor, imzalar dağıtıyor ve insanlara öpücükler gönderiyordum. Gün boyunca aç kalıyordum ve bir kulübede yaşıyordum. ‘Fabrika’ya gidip Andy'den para dilenmem gerekmişti. O film için sadece 125 dolar almıştım ve o milyonlar kazanmıştı. Her şey tuhaftı, heyecan vericiydi. Gençtim, 23, 24 yaşlarındaydım, insan o kadar gençken her şey heyecan vericidir. Artık öyle değil! Şimdi önce güvenlik, son olarak da eğlence geliyor."