Barış talep ettikleri için KHK ile işlerinden edilen akademisyenlerin kişisel hikâyelerinin yer aldığı “Akademisyenlerden KHK Öyküleri” isimli kitap NotaBene Yayınları’ndan çıktı.
Olağanüstü Hal (OHAL) Kanun Hükmünde Kararnameleri (KHK) ile görevlerinden ihraç edilen akademisyenlerin kaleme aldığı öykülerden oluşan “Akademisyenlerden KHK Öyküleri” yayımlandı.
NotaBene Yayınları’ndan çıkan kitapta, barış talep ettikleri için işlerinden edilen 15 akademisyenin hikâyesi var.
Kuvvet Lordoğlu tarafından yayına hazırlanan kitapta öyküleri yer alan akademisyenler şöyle: Didem Dayı, Ahmet Özdemir Aktan, Serdar Ulaş Bayraktar, Filiz Arıöz, Kuvvet Lordoğlu, Ferda Fahrioğlu Akın, Gül Köksal, Cenk Yiğiter, Özgür Müftüoğlu, Tolga Tören, Nilay Etiler, Mustafa Oğuz Sinemilioğlu, Hafize Öztürk Türkmen, Nejla Kurul, İbrahim Kaboğlu.
“Bu kitapta, itiraz edenlerin sesi yer alıyor”
Sema Kaygusuz, Ercan Kesal ve Burhan Sönmez’in takdimleri ile tanıtılan kitapta Kaygusuz’un kitaba dair sözleri şöyle:
“Fikirlerinden ve ruhsal donanımlarından başka hiçbir şeyleri olmayan Barış Akademisyenleri’nden, özel tarihlerini kaleme alan on beş yazarın anlatısını okurken barış fikrinin nelere mal olduğuna, hayatların nasıl başa yıkıldığına içeriden tanıklık edeceksiniz. Ama payınıza düşen sadece tanıklık değil. Mağdurun saf haysiyetinden doğan bu kitapta asıl işiteceginiz sey, hepimizin hakkı olan uygarlığın dili olacak.”
Ercan Kesal ise “Bu kitabın içindeki öykülerin sahipleri, isimleri ve imzalarıyla sundukları cesareti şimdi yazdıklarıyla da sürdürmüşler. Homeros’tan bu yana bitmeyen bir dileğin ve umudun temsilcisi olarak şunları söylüyorlar: Başımıza gelenler, bizden sonra da bu dünyayı yaşamaya devam edecek çocuklarımızın dilinde şiir ya da şarkı olacaktır. Öykülerimiz çocuklarımızın söyleyeceği şarkıların kelimelerini taşıyorlar. Öyle okuyun!” tavsiyesinde bulunuyor.
Burhan Sönmez de kitap için “Sokrates’ten Bruno’ya, Behice Boran’dan Server Tanilli’ye, düşün dünyası onurlu adlarla doludur. Şu günlerde biz de tarihi anlama sahip süreçlerden geçiyoruz. Aynı iktidar hırsı hüküm sürüyor ve aynı onurlu sesler buna itiraz ediyor. Bu kitapta, itiraz edenlerin sesi yer alıyor. Günlük hayatların sıradan ayrıntıları, küçük beklentileri anlatılıyor. Her bir hikâye ve her bir kelime, büyük bedellerin tasviridir. Açlıklar, ağlayışlar, üzüntü ve öfkeler, daha iyi bir geleceğe olan umuda bağlanıyor. Kim yok edebilir o umudu?” diyor.
(Gazete Karınca)