İstanbul’da 25 Kasım Kadın Platformu’nun çağrısıyla toplanan binlerce kadınlar “Biz kadınlar OHAL’e karşı herhalde direniyoruz” pankartıyla yürümüşlerdi.
Yürüyüş kadınların bir süre önce cinsel istismarın önünü açan skandal yasa değişikliğine karşı gene sokaklarda verilen mücadelenin başarıya ulaşmasının coşkusunu ve güvenini taşıyordu. Bu mücadele bizlere OHAL koşullarında direnmenin ve kazanmanın mümkün olduğunu gösterdiği için çok önemli. Kadınlar talepleri etrafında varolan siyasi bölünmüşlüğe rağmen birliği sağlayabildiler ve tüm yasaklara rağmen her platformda sokakta haklı taleplerini dile getirdiler.
Şimdi bu kazanımın sağladığı güvenle 8 Martta bir kez daha hayatımıza, kimliğimize, bedenimize sahip çıkmak için sokaklarda olmalıyız. AKP iktidarının dayattığı savaş politikalarına karşı barışı savunmak için, kadınları her fırsatta eve hapseden yasalara karşı hayatımız bizim, aileniz sizin olsun demek için ve kadınları kuşatan her türlü şiddete karşı ses çıkarmak için 8 Mart önemli bir fırsat sunuyor bizlere.
Sadece OHAL’de değil son yıllarda gerçekleşen irili ufaklı pek çok mücadele bizlere kadınların ön saflarda yer aldığını gösteriyor. Kadınlar artık susmayacaklar sözleri sadece basit bir slogan olmaktan ibaret değil, kadınların eş, anne, hasta bakıcısı olarak izole olmuş bir halde evde dört duvar arasında, işte, okulda, yurtlarda, otobüste, yolda yürürken yani her yerde yaşadıkları şiddet ve baskıya karşı tavırlarını gösteriyor.
Evet kadınlar artık susmuyorlar, tüm baskılara rağmen kazanmanın mümkün olduğunu gösteriyorlar. Gerçek değişimin ancak sokakta olacağı bilinciyle 8 Mart’ta sokağa mücadeleye özgürleşmeye diyoruz.
Ayla Deren
(Sosyalist İşçi)