(Seçtiklerimiz) Dina’nın öldürülmesi cinsiyetçi ve ırkçı

24.07.2023 - 12:47
Haberi paylaş

Bianet'ten Evrim Kepenek yazdı:

Gabon’dan Türkiye’ye üniversite eğitimi için gelen binlerce Afrikalı öğrenciden biri olan Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nın cansız bedeni 26 Mart’ta Karabük Filyos Çayı’nda bulundu. Bir erkek tutuklandı.

Dina’nın ölüme sürüklenmesinde sorumlu bir kişi mi? Organize bir suç mu var? Adli tıp raporları ne diyor?

Fail veya failler kaç yıl hapis cezası alacak? Bu ve buna benzer sorular yanıtlandığında belki Dina için bir parça adaleti sağlamış olacağız.

Bildiğim kadarıyla savcılık iddianameyi hazırlıyor. Yakın zamana bu konuda da yeni gelişmeler olabilir.

Dina’yı ölüme sürükleyen faillerin cezasız kalmaması bir çok açıdan çok önemli.

Hem Dina’nın ailesine karşı bir sorumluluğumuz var hem de mülteci karşıtlığının pekiştirildiği bir dönemde önümüzdeki günlerde mülteci kadınlara yönelik olabilecek muhtelif şiddet yönelimlerini engellemek adına da bu emsal cezalara ihtiyaç var.

Tam bu noktada Dina İçin Feministler grubundan söz etmek istriyorum.

Tamamen gönüllü, avukat, çevirmen, hak savunucusu kadınların bir araya geldiği grup, Dina’nın Gabon’daki ailesi ile de iletişim halinde.

bianet’ten arkadaşımız Zeynep Akat, Dina İçin Feministler’in son açıklamasına gitti ve haberleştirdi.

Bu haberde de belirtildiği gibi, Dina’nın ölümü aslında salt bir kadın cinayeti değil. Dina’nın siyah olduğu için ırkçı söylemler ve davranışlarla karşılaştığı da biliniyor. Cinsiyetçilik ve ırkçılık yine kol kola.

Dina’yla ilgili açılacak davayı kamusal alanda daha görünür yapmak elzem. 

Dina’nın yardım çığlığını o yaşarken duymadık, duyurmadık. Annesine dert yandığı ırkçı ve cinsiyetçi baskılara karşı ona güç olamadık. O yaşarken onu koruyamadık.

Türkiye’de mülteci kadınların da güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi de artık hükümsüz ve açık bir şekilde görüyoruz ki mülteci kadınları koruyan bir sistem de yok.

Bugün, Dina’nın adalet çığlığını duymak ve duyurmak bizim ilk işimiz.

Ancak o zaman o eril sistemin arasından çatlaklar bulup fail/faillerin hak ettiği cezayı almasının yolunu açabiliriz.

Kim bilir bir yasa değişikliğine gidilip mülteci kadınlara yönelik işlenen suçlarda daha ağır yaptırımlar gelir belki. Emsal bir karar çıkar belki.

Dina için adalet mücadelesi, Türkiye kadın hareketinin omuzlarında.

*** 

Yazıyı yazarken Eşitlik İçin Kadın Platformu – EŞİK’ten bir arkadaşımız Cezayir’li Berberi toplumuna mensup kadın şair Taous Ait Mesghat’ın şiirini paylaştı. 

Bacaklarımı açmak depremlere,

Saçlarımı açmak fırtınalara ve rüzgara sebep oluyorsa…

Gerdanımdan küçük bir görüntü denizlerin yükselmesine,

Sesim toprağın kaymasına sebep oluyorsa…

Sütlü koca memelerimin görünümü kıtlığa ve sefalete neden oluyorsa…

Kollarımın açıklığı iklimi ısıtıyorsa…

Gülüşüm kainatın dengesini bozup, istikrarsızlık yaratıp

Tüm ahlaksız içgüdüleri uyandırıyorsa…

Tüm doğal felaketlerin ardında ben varsam,

O halde benden kork!

Bültene kayıt ol