Eylül ayında kadınların özgürlük ve eşitlik mücadelesi

13.10.2021 - 15:25
Haberi paylaş

Güney Amerika’da kürtaj hakkı mücadelesi

28 Eylül Uluslararası Güvenli Kürtaj Gününde Meksika’dan Peru’ya Latin Amerika’nın pek çok yerinde binlerce kadın kürtaj hakkı için sokağa çıktı. 28 Eylül 1990 yılında Karayipler ve Latin Amerika’da kürtaj suç olmaktan çıkarılmıştı. 2011 yılında ise Women’s Global Network for Reproductive Rights (WGNNR) 28 Eylül gününü kürtaj hakkı için bir eylem günü ilan etmişti.

28 Eylül’de Meksika, Peru, Salvador, Şili, Colombiya gibi pek çok ülkede kadınlar, kürtaj hakkının simgesi olan yeşil fularlarla sokağa çıktı. Eylemde “Yasal kürtaj şimdi!” “Karar verme hakkı” gibi pankartlar görülüyor. 

Eylemlerin gerçekleştiği ülkelerin çoğunda kürtaj hala yasal değil. Latin Amerika’da Küba, Arjantin ve Meksika’nın bazı bölgeleri dışında kürtaj hemen hemen her yerde yasak. Yalnızca annenin hayatının tehlikede olduğu durumlarda, tecavüz vakalarında ve fetüsün yaşama şansı olmadığı durumlarda gerçekleştirilebiliyor. Salvador, Haiti, Dominik Cumhuriyeti ve Nikaragua’da ise tamamen yasak. Salvador’da kürtaja 8 yıl hapse varan ciddi cezalar mevcut..

Kürtaj hakkının tanınması kadınların hayatlarına mal olurken hala kürtaj kriminalize edilmeye çalışıyor. Yalnız Latin Amerika’da değil; Türkiye dahil dünyanın pek çok yerinde kadınlar güvenli ve erişilebilir kürtaj hakkından mahrum kalıyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, dünyada her yıl tüm gebeliklerin yarısı (121 milyon) istenmeyen gebeliklerden meydana geliyor. Kürtaj hakkına erişimin olmadığı ülkelerde kadınlar güvensiz yollara başvurarak hayatlarını riske atmak zorunda kalıyorlar. 2010-2014 yılları arasındaki kürtajların yaklaşık %45’i güvenli değildi. 

Afgan kadınların Taliban’a karşı mücadelesi devam ediyor

7 Eylül’de Taliban, Kadın Bakanlığı binasını 'İyiliğe Davet ve Kötülükten Sakındırma Bakanlığı'na dönüştürdüğünü ilan etmişti. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, binaya asılan yeni tabelada Arapça ve Farsça olarak, "Dua, Rehberlik ve Faziletin Teşviki ile Ahlaksızlığın Önlenmesi Bakanlığı" yazısının yer aldığı görülüyor. Daha önceden Kadın Bakanlığı’nda yer alan kadın çalışanlar ise binaya alınmayıp işlerine son verildiği bildirildi. 8 Eylül’de kadınlar özgürlükleri için Kabil sokaklarındaydı. Eylemciler eşit haklar talep ederken Taliban’ın kadınları politikadan ve çalışma hayatından dışlamasına yönelik tepkilerini gösterdi. Eylemde “Azadi” yazılı pankartların yanı sıra “Dünya neden bizi bu kadar sessizce ve zalimce izliyor?” yazılı İngilizce pankartlar da vardı.

Kadınların barışçıl eylemine Taliban şiddetle yanıt verdi. Taliban askerleri eylemcileri kırbaçladı, havaya ateş açtı ve eylemcilere elektrikli sopayla şiddet uyguladı. Eylemciler bir yandan şiddete uğrarken diğer yandan bir kadının yerinin evi olduğu ifadeleriyle eyleme sebep olan kadın düşmanı söylemler devam ettirildi. Askerler şiddet sahnelerini video kaydına almaya çalışan kadınlara da aynı şekilde şiddetle karşılık verdi. Gazetecileri Koruma Komitesine göre eylemde onlarca gazeteci de gözaltına alındı. Kimi Afgan gazeteciler sert bir biçimde dövüldü.

BBC’ye konuşan bir eylemci: “Bana eyleme gitmememi söylüyorlar. ‘Taliban seni öldürecek’ diyorlar. Eyleme katılmak için erkek kardeşimle tartıştım. Sesimizi yükseltmemiz çok önemli. Korkmuyorum. Böyle devam edeceğim, yeniden ve yeniden, ta ki öldürülene kadar. Yavaş yavaş ölmektense bir anda ölmeyi yeğlerim. ” ifadelerini kullandı. Bir başka eylemci “Haklarımızı talep etmeliyiz, sadece kendimiz için değil; gelecek nesiller için, çocuklarımız için. Taliban’ın bizi bulacağını ve hedef alacağını biliyoruz. Ama başka seçeneğimiz yok. Devam etmek zorundayız” dedi.

Taliban sözcüsü “Bir kadın bakanlıkta çalışamaz. Buna izin vererek omuzlarına taşıyamayacakları bir yük yüklemiş olursunuz” diyerek güya kadınların iyiliğini düşündüğünü öne süren bir açıklama yaptı. Kadınların çalışmasını, siyasete katılmasını omuzlarında yük addeden Taliban, şiddet uygulamayı, kırbaçlamayı, ölümle tehdit edilmeyi kadınların iyiliği için yaptığını öne sürebiliyor. Kadınlar öldürülmeyi göze alarak özgürlükleri için mücadele etmeye devam ediyor.   

Bültene kayıt ol