Evde çocukları ile birlikte çalışmak zorunda kalanlar

15.04.2020 - 13:55
Haberi paylaş

COVİD-19 her ne kadar yayılış itibariyle insan ayırmasa da bu pandeminden herkesin eşit etkilenmediği çok açık.

Hastalık yayılıp da küresel bir hal aldıktan sonra kendine ada satın alıp yerleşen ya da evine ait özel havuzu, büyük bahçeleri ya da spor salonları ile kendi karantinasını oluşturan insanlar ile hastalığa rağmen her gün işe gitmek zorunda olanlar ya da göçmenler, LGBTİ+’lar, özel bakıma ihtiyacı olanlar gibi toplumdaki dezavantajlı grupların, sigortasız ve yevmiye ile çalıştırılanların aynı şekilde etkilendiğini söylemek büyük bir çarpıtma olur. Bir kaç ülke dışında, çoğu ülkenin pandemi ile mücadele karşısında takındığı tavır gösteriyor ki bu süreçte alınan önlemler sermayedarlar ve özel şirketler lehine. 

Bir de işçi sınıfı içerisinde “şanslı” olan bir kesim var: Evinden çalışmaya devam edebilecek bir işte çalışanlar. Tabii ki burada da eşit bir etkilenme söz konusu değil. Ataerkil sistemin dayattığı toplumsal cinsiyet rolleri gereği ev içerisi işler ve çocuk/yaşlı bakımı gibi durumlar kadına yüklenmiş durumda. Dünya genelindeki oran, Türkiye geneline göre görece daha iyi olmasına rağmen, durum hala ev işlerinin ve yaşlı/çocuk bakımının kadın erkek arasında eşit olmasına bir hayli uzak. Kadının üzerinde zaten var olan ev işleri ve bakıma muhtaçlarla ilgilenme sorumluluklarına ek olarak bireysel izolasyonun ve dolayısıyla bu durumun getirdiği evden çalışmanın sorumlulukları da eklenmiş durumda. Tüm aile fertlerinin bütün gün evde olması sebebiyle kadınlar daha fazla yemek, temizlik, ütü gibi ev işlerini yapmak zorunda kalırken, aynı zamanda varsa çocukların ve yaşlıların bakımından da sorumlu oluyor. Üstelik çocukları eğitim gören yaşta ise, uzaktan eğitim sırasında çocuğa destek olmak ve kendi işini/toplantılarını buna göre organize etmek zorundalar. 

Kadınların sosyal medyada yaptıkları paylaşımlardan, çocuk bakımı konusunda eşine yardımcı olan erkek sayısının bir hayli az olduğu fark edilen ilk şey. Erkeklerin genel olarak bütün gün sadece işleri ile ilgilendikleri, mesai saati bitse bile herhangi bir iş bölümüne dahil olmadıkları ve günlerdir evde kalmış olmaktan dolayı bunaldıkları görülüyor. Fakat kadınların günlerdir evde tıkılıp kalmaya ek olarak evden çalışmak, çocukla ilgilenmek, işleri çocuğa göre ayarlamak, ev işleri yapmak gibi çeşitli sorumlulukları her gün tekrar tekrar yapmak durumunda oldukları için bunalmış oldukları gözlemlenebiliyor. 

Ev işleri ve beraberinde gelen sorumluluklar tüm aile fertlerine eşit dağıtılmalı, çocuk ve yaşlı bakımı eşler arasında eşit sorumluluk ile yürütülmelidir. Bu taleplerin yaptırımı, ancak birlik olup ne kadar gür bağırdığımızla yankı bulabilir, yani dayanışmayla. Dolayısıyla bu pandemi ile mücadeledeki en önemli adım dayanışmak.

Dila Ak

Fotoğraf: Adana'da kozmetik ve ilaç endüstrisinde kullanılmak üzere portakal kabuğu soyarak aile bütçesini güçlendiren bir kadın. 

(Dosya) Salgının yükü kadınların sırtında

Bültene kayıt ol