İdam diyenler sorumluluktan kaçıyor

29.08.2019 - 11:32
Haberi paylaş

Şiddete ve kadın cinayetlerine karşı etkili bir mücadele yürütmeyen hükümet, idam cezasının geri getirilmesinden bahsediyor.

İdam tartışması, Emine Bulut cinayetinin ardından sosyal medyada başladı. Milliyetçiler, Emine Bulut'u öldüren eski eşinin ve diğer kadın katillerinin asılmasını istedi. Emine Bulut cinayetine öfkeyle, katilin idam edilmesi gerektiği bir talep olarak konuldu.

İstanbul Sözleşmesi gibi kadın kazanımlarını tartışmaya açan ve MHP ile birlikte nafaka yasasını değiştirme hazırlığı içinde olan AKP'nin lideri Erdoğan, hemen "idam" dedi:

"Avrupa idam için şöyle yapar, böyle yapar" diyor. Peki o canın yakınları ne yapar? Dünyanın değişik ülkelerinde idam uygulanıyor. Ben şahsen parlamento idam cezasını müzakere eder, kararını verirse onaylarım."

Öfkeli ailelerinin 'kısasa kısas' talebine karşılık veren Erdoğan'ın gündeminde cinsiyetçi düzeni değiştirmek, kadınları korumak ve şiddetten kurtuluşlarına yardımcı olmak yok.

İYİP'in lideri Meral Akşener, Erdoğan'ın sözlerine sahip çıktı. Emine Bulut'un ailesini ziyaret eden Akşener, çıkışta idam istediklerini belirterek, Erdoğan'ın partisine talimat vermesi durumunda meclise gelecek idam yasasına imza atacağını duyurdu.

Son olarak Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, "Sayın cumhurbaşkanın bu konuda tutumu açıktır. Eğer parlemento bu değişikliği yaparsa sayın Cumhurbaşkanı ne yapacağını söylemiştir. Meclis açıldığında bu şiddeti önleyici ne gibi ilave tedbirler gerekiyorsa hepimiz üzerimize düşeni elbette yaparız" diyerek idamın geri dönebileceği sinyalini verdi.

Kadınları korumayan devlet, katillere ve şiddet uygulayan erkeklere ceza indirimi yapan mahkemeler, idamla kadın cinayetlerini engelleyebilir mi? İdam cezasının uygulandığı ülkelere bakıldığında, kadına şiddet ve cinayetlerin devam ettiği görülüyor.

İdam veya hadım gibi tartışmalarla sansasyonelleştirmek iktidarın kadın düşmanı politikalarının, kendi sorumluluğunun üzerini örtmeye yarıyor. 

Kadına şiddete karşı etkili mücadele, aşırı sağın maço siyasetine son verilmesi, kadınların eşit haklarının tanınması, İstanbul Sözleşmesi ve benzeri belgelerin uygulanması, boşanma ve koruma dahil yargının kadınlar lehine karar vermesidir. 

Bültene kayıt ol