Nafaka: Lütuf değil hak

05.03.2019 - 12:05
Haberi paylaş

Sosyalist İşçi'nin kadınlar tarafından hazırlanan son sayısında nafaka hakkına dair tartışmalar ele alındı.

“Siz erkeklerin 80 senelik kazanılmış hakkını aldınız elinden. ‘Ölünce bitiyor.’ E tabii ki bitecek canım. ‘Yeniden evlenince bitiyor.’ E tabii ki bitecek. Sen elin adamıyla evlen, ben de sana ödemeye devam edeyim. Sen elin adamıyla gayrı meşru yaşa, ben de sana her akşam içki paranı göndereyim. Var mı böyle bir şey? Bunları örnekleyerek ‘Bu sürelidir’ denilir mi ya. Tabii ki bitecek bu hâller. Bu hâle düşmezse, kocan ölmezse, kötü yola düşmezsen, evlenmezsen ölene kadar alıyorsun. Ben 1988’den bu yana bu nafakanın süresiz olmasını içime sindiremedim.”

Yukarıdaki ifadelerin sahibi Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Uğur Gençcan. Konu ise kadınların nafaka hakkı. Bu hak bir süredir toplumun önemli bir sorunuymuş gibi tartışılıyor. Nafaka Mağdurları ve Boşanmış İnsanlar ve Aile Platformu gibi gruplar oluşturularak kamuoyu yaratılmaya çalışılıyor. Akit gazetesi bu grupların sözcülüğünü yapıyor. Adalet Bakanlığı gerekli çalışmaların başladığını açıkladı. Erdoğan’ın eylem planında nafakanın adil hâle getirilmesinden bahsediliyor. Gençcan’ın ifadeleri, bir süredir altı harlanan tartışmaya hükümet de yeşil ışık yakınca kadınları nelerin beklediğini gösterdiği için önemli.   

Nafaka hakkı nedir?

Medeni Kanun’un 175. maddesine göre, cinsiyete bağlı olmaksızın boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak yoksulluk nafakası isteyebilir. İki taraf yasal olarak nafaka talep edebilir. İşsizlik durumunda nafaka azaltılabilir veya kaldırılabilir. Peki neden nafaka alan taraf çoğunlukla kadın? Çünkü eşitsizlik var. Çünkü kadınlar toplumda dezavantajlı pozisyonda. Ev işleri, çocuk bakımı kadınların omuzunda. Esnek ve güvencesiz işlerde çoğunlukla kadınlar çalışıyor. Kadınlar aynı işi yapmalarına rağmen erkeklerden daha az maaş alıyor. Genellikle kadınlar nafaka alıyor diye yapılması gereken bu hakka göz dikmek değil, kadın yoksulluğunun önüne geçecek politikalar üretmektir.

Üstelik göz dikilen mevcut nafaka sistemi hiç de düzgün işlemiyor. Çoğu zaman nafaka tahsil edilemiyor, erkekler nafaka vermemek için mülklerini elden çıkartıyor veya kendisini sigortasız gösteriyor. Dahası nafaka miktarları geçinmeyi sağlayacak düzeyde değil. Devlet sorunu tek tek bireylerin omzuna yıkıyor. Mağduriyetleri önlemenin yolu nafakayı kesmek değildir. Boşanan kadınların barınma, geçinme gibi sorunlarına çözüm olacak sosyal politikalar geliştirilmeli.  

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol