Ankara'da bir kadın cinayetine kurban giden üniversite öğrencisi Şule Çet'in ölümüyle ilgili yargılama bugün başladı.
Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet'in Mayıs ayında, Ankara'da bir plazanın 20. katından düşerek öldüğü iddia edilmişti.
Soruşturma boyunca katil zanlısı patronlar Çağatay Aksu ve Berk Akand tarafından deliller karartılmaya ve raporlar değiştirilmeye çalışıldı. Aksu ve Akand ancak üçüncü kez gözaltına alındıklarında, kamuoyundan gelen tepki sonucu tutuklandılar. Çağatay Aksu'nun kolunda Şule Çet'e ait parmak izlerine ilk raporda yer verilmedi. "İntihar ettiği" öne sürülen Çet'e ait pencerelerde herhangi bir iz bulunamadı.
Sonunda iddianame hazırlandı, sanıklar cinsel saldırı ve cinayetten yargılanıyor. Davanın ilk duruşması bugün Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor.
Sabah mahkeme önünde Ankara Kadın Platformu tarafından bir basın açıklaması yapıldı.
Davayı çok sayıda kadın örgütü ve siyasi partinin yanı sıra DSİP Ankara İl Örgütü üyelerinin de içinde olduğu büyük bir kalabalık izliyor.
Adliyede duruşmayı takip edenler arasında Sezgin Tanrıkulu, Mahmut Tanal, Filiz Kerestecioğlu ve Yüksel Mutlu da bulunuyor.
Şule Çet davasını takip etmeye gelen yüzlerce kişi, 250 kişilik mahkeme salonuna sığmadı. Kadın cinayetlerine büyük bir öfke ve kadınlarla muazzam bir dayanışma var.
Sanıkların ifadeleri
Katil zanlıları suçlamaları reddetti, Şule Çet için adalet talep eden aktivistlerin "gösteriş yaptıklarını" iddia ettiler.
Sanık Çağatay Aksu ifadesinde iddiaları reddederek, “Şule'ye dokunmadık. Cinayet söz konusu değil. Buraya gelenler gösteriş yapıyor” dedi. Aksu, olay gecesinde neler yaşandığı sorusunu "Gece 12.30’da plazaya gittik. Orası şirket işlerimizi yaptığımız bir ofis. Bütün gece içki içtik, jelibon-kuruyemiş yedik. Laptobu açtık ve bütün gece sadece müzik dinledik. Şule ben gidiyorum deyip yan odaya geçti. Ben de arkasından gittim. Ben gittiğimde Şule sarkık vaziyette pencerede duruyordu. Ben Şule’yi tutmaya çalıştım. O sırada onu tutmaya çalışırken parmağımın tendomları koptu” sözleriyle cevapladı. Aksu, savunmasında "Şule ile abi kardeş gibiydik, kafasını dağıtmak için buluşmuştuk" ifadesini kullandı.
Sanık Çağatay Aksu’ya, raporlarda Şule’ye zorla cinsel şiddetin olduğu sorulduğunda “Ne diyorsunuz, öyle bir şey asla olmadı. Hani nerde hangi rapor? Ben de istedim cezaevinde o raporu inceledim. Öyle bir şey göremedim” dedi.
Çağatay Aksu'nun ifadesinden sonra sanık Berk Akand'ın savunmasına geçildi. Şule Çet'i nereden tanıdığı sorulan Akand, Şule ile olay günü, Çağatay Aksu vesilesiyle tanıştığını söyledi. Akand ifadesinde "Ben gittiğimde Çağatay ile oturmuş yemek yiyorlardı, Şule'nin keyfi yerinde görünüyordu" dedi. Olay anı sorulduğunda Akand şöyle cevap verdi:
"Şule İle Çağatay yakınlaştı. Ben yan odaya gittim. Yüksek müzik sesi vardı bardağın kırıldığını duydum görmedim, sadece duyduklarımı anlatıyorum. Müzik sesi durdu, Çağatay yanıma geldi. Kalk kalk hadi, Şule gitti dedi.” Şule Nereye gitti dedim. Ben gidiyorum deyip camdan atlayıp gitti dedi. Saçmalama lan dedim baksana parmağıma ne hale geldi dedi, baktım parmağı şişmişti. Çağatay çok sakindi, sonra gel gidelim dedi. Ben hiçbir şey hatırlamıyordum şok geçirmiştim.
Aşağı indim güvenlikleri gördüm, buradan bir kız geçti mi dedim. Evet geçti demelerini çok istedim. Onlar da bana bir patlama sesi duydunuz mu diye sordular. Ben de ne patlaması dedim? Şule’yi bulmak istedim, belki yaşıyordur yardım ederiz diye düşündüm."
Aile konuştu
Şule Çet'in babası İsmail Çet ve abileri Şenol Çet, Ercan Bıçak ve İbrahim Bıçak sanıklardan şikayetçi olduklarını belirtti.
Mahkeme başkanı yakınlara, Şule Çet'in maddi sıkıntıları olup olmadığını ve neden üniversite okurken çalıştığını sordu.
Baba İsmail Çet, "Kızıma aylık 500 lira gönderiyordum, 400 lira da burs alıyordu. İlk yılı yurtta kaldı. Sonra 3 arkadaşıyla ev tuttu. Erkek arkadaşı falan olduğundan bahsetmedi. Ekonomik sıkıntıları yoktu" dedi.
Abileri ise, Şule'nin ekonomik sıkıntıları olduğu hakkında bir bilgiye sahip olmadıklarını söyledi.
Tanıkların ifadeleri
Şule Çet'in babası ve abisiyle konuşulduktan sonra duruşmanın ikinci bölümü tanıkların ifadesiyle devam etti. Olayın yaşandığı plazada güvenlik görevlisi olan tanık dinlendi. Güvenlik görevlisinin ifadesi şu şekilde:
"Çağatay Aksu plazaya 00.30 civarında geldi. 03.50 civarında yüksek bir ses duyduk, etrafı kolaçan ettik. Önce bir şey bulamadık ama sonra geri dönüp bilgisayar ekranlarından kontrol ederken asansörde Berk Akand ve Çağatay Aksu'nun olduğunu gördük. Çağatay aracına binip ayrıldı Berk ise plazada kaldı. Çağatay ayrılırken çok sakindi ama Berk'e sürekli "Hadi gidelim" diyordu. Sonra Berk'in yanına doğru gittim. Çağatay arabayla ayrıldıktan sonra Berk, Çağatay'ı arayıp telefonu hoparlöre aldı ve 'Neredesin lan şerefsiz' dedi. Çağatay da 'Geliyorum' dedi.
Şule Çet'in olay gecesi mesaj attığı ev arkadaşına olay günü hakkında sorular soruldu. Ev arkadaşı geceyi , "Şule, olayın olduğu gün bana "Çağatay bana sürekli yazıyor ne yapayım, gideyim mi? Hem alacak param var, hem iş görüşmesi yapacağız" dedi. Şule, daha önce de Çağatay'ın kendisine asıldığını söylemişti. Sonra restorandan kalkıp ofise gittiklerinde konuşmuştuk, Şule'ye "Çık, gel" dedim" şeklinde anlattı.
Berk Akand'ın o gece arayarak plazaya çağırdığını iddia ettiği tanığın ifadesine geçildi. Tanık ifadesinde, "Berk beni plazaya davet etti. Aramalar devam etti ve bana videolar gönderdi. Berk sürekli beni aradığında 'Ne bu tacize varan aramaların' dedim. Sonra rahatsız olup telefonumu kapattım. Berk bana 'Kötü şeyler oldu, telefonu aç' yazan bir mesaj atmıştı. Sabaha karşı da 'Beni ara' yazan bir mesaj atmıştı ama mesajları sildim Sabah aradım. Olayı anlattı, ben de inanmadım. 'Saçmalama' deyip telefonu kapattım. Sonra olayı haberlerde gördüm." dedi.
Akand, ifadesinde Turgut'a attığı "Kötü şeyler oldu, telefonu aç" mesajını sabah attığını söylemişti. Mahkeme, Akand ve Turgut arasındaki konuşmaların kayıtlarının çıkartılmasını istedi.
Şule Çet’in avukat Umur Yıldırım, tanığa itiraz ederek “yemin altında beyanda bulunduğunuzu hatırlatırım. Gece 01.30 gibi uyuduğunuzu söylüyorsunuz. HTS kayıtlarına göre 2.30 dan sonra 21 dakika telefonda konuşuyorsunuz, sonra sanık Berk Akand size çok kötü şeyler oldu diye mesaj atıyor” dedi.
Sanık avukatlarının tutumu
Sosyal medyaya yansıyan bilgilere göre, sanık avukatları sürekli "gülüyor", beraat talep ediyor, mahkemeyi takip edenleri ve Twitter'da Şule Çet için adalet talep edenleri suçluyorlar.
Avukatlar ayrıca, Şule Çet'in "bakire olmamasını" ve "bira içmesini" haklılıklarına delil olarak sunmaya çalışıyor.
Tutukluluğa devam kararı
Mahkeme, sanıkların tutukluluk hâlinin devamına karar verdi. Şule Çet'in ölümüne ilişkin ayrıntılı rapor alınmasını kararlaştıran mahkeme, duruşmayı 15 Mayıs tarihine erteledi.