Yayınladığı enflasyon verilerinin yanlışlığı geniş kesimlerce konuşulan TÜİK Başkanı, aldığı emirleri yerine getirerek ekmeğimizle oynuyor.
Temmuz ayında işçi, memur ve emekli aylıklarındaki otomatik artışları belirleyecek olan Haziran 2024 tüketici enflasyon rakamlarının düşük gelmesi infial yarattı.
Türkiye İstatistik Enstitüsü'nün web sitesinde hesaplamaya konu olan fiyatlardan biri olan kiraların ortalama 5 bin 300 lira olarak verilmesi tüm madde fiyatlarında çarpıtma olduğu kanısını uyandırdı.
Eleştiri oklarının hedefindeki TÜİK Başkanı Erhan Çetinkaya, bir basın toplantısı düzenlemek zorunda kaldı. Fakat öyle şeyler söyledi ki daha da battı.
Çetinkaya, ortalama kiraların 5 bin 300 lira olduğunu savundu. Fakat bağımsız akademisyenler TÜİK hesaplamasında 2022 yılı Nisan ayındaki veriler baz alınarak bugüne ortalama yapıldığını ortaya koydu. Sadece büyükşehirler değil ülke genelinde kira fiyatlarındaki tırmanış ve gerçek ortalama herkesin malumu.
TÜİK Başkanı önemli bir itirafta da bulundu. Yüksek enflasyonun sebebi fahiş şirket kârlarıdır dedi. Bunu dediği sırada özel enerji şirketlerinin dayatması devlet eliyle hayata geçirilip, onlar daha fazla kâr etsin diye hane elektriğine yüzde 38 zam yapılmıştı.
İktidar çevreleri "açgözlü şirketlerden" zaman zaman bahsediyor. Fakat AKP her zaman onları kollayıp devasa kârlarını artırmalarına, zararlarını topluma ödetmelerine dört elle yardım ediyor. Halk öfkelenince hayali suçlulara laf atıp tepkileri üzerlerinden kaydırmak biricik taktikleri.
Çetinkaya öyle bir laf etti ki evlere şenlik: 'Enflasyonun yüzde 75 olmasıyla yüzde 45 olması arasında bir fark yok.' TÜİK bir açıklama yapıp başkanlarının her iki oranın da yüksek olduğunu söylemek istediğini belirtse de iki rakam arasında dağlar kadar fark var. Bu fark ücretlerimizdeki artışı belirlemede baz alınıyor.
TÜİK Başkanı Çetinkaya tek başına bir makam değil. AKP iktidarının ve bizzat Erdoğan'ın belirlediği kararları uyguluyor.
Bu uygulama ise devletin, ücretlerimizin bir kısmına baştan el koymasına dayanıyor. Geri kalanına da yüksek vergilerle yine devlet ve fahiş fiyatlarla kapitalistler el koyuyor.
Ortak bir bildiri yayınlayarak iktidarı uyaran Türk-İş, Hak-İş ve DİSK, çok daha fazlasını yapmalı. Bildiri yetmez, birleşik mücadele gerekir.
(Sosyalist İşçi)