Vergide adalet!

15.07.2023 - 09:30
Haberi paylaş

Vergiler, devlet bütçesinin en önemli gelir kaynağıdır. Teoride herkes vergisini verir böylece kamu hizmetlerinden (sosyal harcamalar) faydalanmaya hak kazanır. Pratikte ise durum bambaşka.

Türkiye'de vergi gelirlerinin yüzde 35'ini doğrudan vergiler (gelir vergisi, kurumlar vergisi, emlak vergisi vb.) oluşturuyor. Buna karşılık dolaylı vergilerden elde edilen pay yüzde 65'e ulaşıyor. 

Dolaylı vergiler KDV, ÖTV, MTV gibi harcamaların üzerinden alınan vergilerdir. AKP iktidarı, 21 yıl sonra dolaylı vergileri artırdı. KDV yüzde 18'den yüzde 20'ye çıkartıldı. 

İki vergi kalemi de adaletsizlikle dolu. Gelir vergisinin içine işçilerin direk maaşlarından kesilen vergiler de giriyor, şirketlerin yıl sonu bilanço oluşturup beyan ettiği vergiler de. 30 milyon ücretli emekçinin çalıştığı Türkiye'de gelir vergisinin yüzde 65'ini işçiler veriyor. Aynı çalışanlar (aileleriyle birlikte) yaptıkları zorunlu harcamalarda da insafsızca vergi ödüyor.

Gelir vergisi var, fakat en zenginler gelirlerine göre değil genel tarifelere göre vergi veriyor. Ücretlerinin ya da gelirlerinin önemli kısmını vergi olarak devlete ödeyen emekçiler Türkiye'nin vergi yükünü sırtında taşıyor.

Adil bir vergi sistemi

Adaletsiz vergi sistemine son verilmelidir. Türk-İş ve DİSK, mevcut vergi tariflerinin baştan aşağı değiştirilmesini, işçiler üzerindeki vergi yükünün azaltılmasını talep ediyor.

Aynı zamanda devletin patronlara verdiği gibi işçilere yüzde 5'lik SGK prim desteği vermesini de talep ediyorlar.

Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınmalı.

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol