2022 öfkeyle başladı

02.01.2022 - 14:01
Haberi paylaş

İktidarın körüklediği mali krizin yeni yıldaki ilk sonucu, fahiş zam dalgası oldu. Zamlara hayır! Herkese iş, insanca yaşayacak ücret!

Merkez Bankası rezervlerini satarak TL'ye değer kazandırmaya çalışan yönetenler, her zaman olduğu gibi patronları kolladı ve yarattıkları krizin faturasını, vergi veren emekçilere çıkarttı.

İşçiler dolarla maaş almıyor fakat kirli enerji şirketleri, döviz üzerinden anlaşma yapıyor. Kimileri bunun iktidardan habersiz olduğunu söyleyese de tüm fiyatları yükseltecek ve bu kış düşük ücretlerimizle çok zorluk çektirecek faturalar baştan kesildi, iktidardan bağımsız bunun olabilmesi mümkün değil.

►Elektrik yüzde 50,

►Doğal gaz yüzde 25,

►Buğday 23,

►Arpa 24,

►Fosil yakıtlar, vergilerimiz finans edilen köprüler, paralı yollar, toplu ulaşım aşırı zamlandı.

TL'ye değer kaybettirerek, başını Türkiye'nin en zenginlerinin çektiği bir avuç azınlığa ve müesses nizamın temsilcilerine servetin büyük bölümünü aktaran iktidar, 2018'den bu yana yürüttüğü - 128 milyar doların eritildiği - bugün ise "milli kurtuluş savaşı" olarak sunulan işçi-emekçi karşıtı programa devam ediyor.

Yeni Hazine ve maliye Bakanı Nebati, mali krizin sorumlusunun dış güçler olmadığını baştan itiraf etti.

Peki kim bu iç güçler? Sadece market zincirleri mi? Stokçuluk yapan mafya mı? Fiyatların artmasının önüne neden geçilmiyor? 

Geçilmiyor çünkü "yerli-milli" denilen, sınır ötesi askeri güç kullanmayı bir süredir lokomotif edinen, iş yaptığı emperyalist devletlerin neredeyse hepsiyle kavgalı olan 20 yıllık sermaye iktidarı AKP yönetemiyor. Türkiye kapitalizminin dış kaynak/borç krizini çözemiyorlar. Emekçi sınıfları soyma dalgası, ceberrut devlet geleneği altında dayatılıyor.

2022 belli ki sınıf mücadelelerinin yükseldiği bir yıl olacak. İşçiler, işsizler, öğrenciler, kadınlar, göçmenler ortak talepler mücadelede birleştiğinde bu vahim durum  değişecektir.

Bültene kayıt ol