2021’de işçi sınıfı mücadeleye devam etti

27.12.2021 - 12:47
Haberi paylaş

2021'de gelişen işçi mücadelelerinin ve Antikapitalist Çalışanların faaliyetlerinin dökümünü yaptık.

2021 yılında hayat pahalılığı ve yoksulluk çok arttı. AKP’nin 19 yıllık iktidarının toplamına bedel bir yoksullaşmayı hep birlikte yaşadık, yaşıyoruz. TL’deki erime yüzde 60’ı geçti. Pek çok gıda fiyatı, ulaşım ve enerji bedeli yüzde 100’lere varan oranda zamlandı. AKP iktidarları döneminde şimdiye kadar görülmeyen ölçüde ortaya çıkan bu yoksullaşmaya karşı bazı sendikalar ve işçi örgütleri tepkilerini ortaya koydular, basın açıklamaları, mitingler yaptılar. Ama işçi sınıfının birleşik eyleminin örgütlenmesi, bir genel grev yapılması ihtiyacı her zamankinden daha fazla kendisini dayatıyor.

Öncü işçi ağlarının kurulması çok önemli

İşçi direnişleri özellikle son yıllarda bütünlüklü, dayanışmacı bir çizgi izlemiyor. Hak gaspı nedeniyle yapılan eylemlerde işçiler yalnız kalıyor. Eylemleri genelleşip yaygınlaşamıyor. İşçi sınıfının her kesimi henüz kendi derdiyle meşgul ve dayanışma örülmüyor. Bu yüzden işverenlerin en yakınındaki sendika olan Türk Metal bile olsa örgütlenme üzerindeki baskı bir ölçüde kolay işliyor. İşçiler, örgütlenme sorunu yaşayan diğer işçilerle birlikte büyük eylemler düzenleyemiyorlar.

İkinci önemli sorun da şu: Öncü işçiler arasında düşünsel bir dağınıklık var. Kadınların, LGBTİ+’ların, mültecilerin, göçmenlerin vb. pek çok ezilen dışlanan kesimin sorunları, bu sorunların çözümüne dair yaklaşımlar işçi sınıfını bölebiliyor. Yaşanan kutuplaşmalar; laik-dindar, Alevi-Sünni, Türk-Kürt kutuplaşmaları işçi sınıfını bölebiliyor. Diyanet İşleri Başkanının her gün her konuda fikir beyan ettiği bir ortamda işçi sınıfı örgütlerinin, sendikaların liderleri konuşmuyorlar, konuşsalar bile çoğunlukla işçi sınıfı için doğru fikirleri anlatmıyorlar. Çoğu sendika yöneticisi siyasi iktidarın aparatı haline gelmiş durumda.

İşçi sınıfının birleşik mücadele yürütebilmesi için, bazı temel konularda ortak fikirlerin oluşturulması ve savunulması gerekir. Bunları 2021 Türkiye’si için şöyle özetleyebiliriz:

  • Kadın hakları ve LGBTİ+ hakları, insan haklarıdır. Tüm kadın ve LGBTİ+ mücadelelerinin ortak talepleri; eşitlik, şiddete karşı etkin önlemler, cinsel ve bedensel özgürlüktür, işçi sınıfının bu taleplere sahip çıkması gerekir.
  • Göçmen işçileri yönelik ırkçılık işçi sınıfını bölüyor, işçilerin daha ucuza çalıştırılmasının önü açılıyor. Sendikalar göçmen işçilere çalışma izni verilmesi, sigortalandırılmaları, eşit işe eşit ücret verilmesi, birlikte örgütlenme ve ırkçılığa karşı mücadele için harekete geçmelidir. 
  • Kürt halkının hakları her düzeyde tanınmalıdır. Kürtçe dili, bu topraklardaki ana dillerden birisidir. Ana dilde eğitim insan hakkıdır, kabul edilmelidir.
  • Gıda ve su kıtlığının, kuraklıkların, sel felaketlerinin, orman yangınlarının daha fazla artmaması için, içinde bizim de yaşadığımız doğayı korumak için, acilen tüm fosil yakıtların kullanımına son verilmelidir.
  • Savaşa karşı barışı, ırkçılığa karşı dayanışma ve kardeşliği, sömürüye karşı eşitliği, baskıya karşı özgürlüğü, kapitalizme karşı sosyalizmi savunmalıyız.
  • İşçi sınıfının işyerlerinde her günkü çıkarları için verilen mücadele hem tüm işçi sınıfının mücadelesi haline gelmelidir hem de bu mücadele içinde doğru fikirlerle davranan bir öncü işçi ağının kurulması elzemdir.

2021 yılında başlıca işçi eylemleri ve Antikapitalist Çalışanların faaliyetleri şöyle özetlenebilir:

DİSK ve KESK asgari ücrete tepki gösterdi

2021 yılı başında, asgari ücret net 2 bin 825 lira olarak belirlendi. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) belirlenen asgari ücrete tepki gösterdi. KESK, yaptığı açıklamada, "5'li müteahhite vergi affı için para var! Kaçak saraya her gün 10 milyon TL para var! Kanal İstanbul için para var. Alınteri ile yaşam savaşı veren asgari ücretliye yok" dedi.

Antikapitalist Blok: Asgari ücret 4 bin lira olmalı

Antikapitalist Blok, 7 milyon işçinin ve ailelerinin tek geçim kaynağı olan, genel ücretlerin seviyesini de belirleyen asgari ücrete yapılan sefalet zammını eleştirerek mücadele çağrısında bulundu. Asgari ücretin en az 4 bin lira olması gerektiğini açıkladı.

Maaşlar yüzde 7 artacak, memurlar isyanda

Açıklanan son enflasyon verilerine göre, memur maaşlarına yüzde 7 zam yapıldı. Temmuz ayında yapılan zamla birlikte memur maaşları son bir yıl içinde yüzde 13 zamlanmış oldu. 2018 seçimlerinde AKP'ye oy veren seçmenler bile enflasyon artışının yüzde 30'dan daha fazla olduğuna inanıyor.

Yaklaşık 3,2 milyon memur ile 2 milyona yakın memur emeklisi 2021 yılı için yüzde 3+3 zamla yetinmek zorunda kaldı. Memur konfederasyonları 2021 yılı sözleşmesinin güncellenmesini istiyor, ancak hükümet bu talebi kabul etmiyor.

Sağlıkçılar eylemde

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), 11 Ocak - 5 Şubat tarihleri arasında “Maskeler konuşuyor” adıyla eylemler düzenledi. 

Antikapitalist Blok: Ücretlerimizi enflasyona ezdirmeyelim, ek zam istiyoruz!

Antikapitalist Blok olarak bir broşür yayınladık. Zam üstüne zamlar, aldıkları ücretler enflasyon altında kalan ve  temel harcamaları yapamaz haldeki milyonlarca işçinin, işsizin ve emeklinin talepleri, Antikapitalistlerin birleşik mücadele önerisi broşürde yer alıyor.

Somalı madenciler kazandı, tazminatları ödeniyor

Soma'da, 301 işçinin öldüğü iş cinayeti sonrasında, tazminat alamadan işten çıkarılan Soma Kömür İşletmeleri'ne bağlı Atabacası, Işıklar ve Geventepe madenlerinde çalışan işçilere, tazminat ödemeleri başladı. Somalı maden işçileri 5 yıldır ödenmeyen tazminat haklarını alabilmek için sürekli eylem yapıyorlardı.

İşçilerin sendikalara üye olma eğilimi artıyor

Resmi Gazetede yayımlanan işçi sendikalarının üye istatistiklerine göre Türkiye'deki 14 milyon işçinin yüzde 14'ü, 2 milyon 70 bini sendikalı. Bu oran 5 yıl önce yüzde 12 idi, sendikalı işçi sayısı 1 milyon 514 bindi. 

Sağlık işçileri: Hakkınız ödenmez dediler, ödemediler

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, sağlıktaki performans uygulamasına ilişkin Okmeydanı'nda Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi önünde basın açıklaması düzenledi. "Hakkınız ödenmez dediler, ödemediler" pankartı açan sağlık emekçileri, "Bedenim alkışla dinlenmiyor, alkışla aile geçindirilmiyor", "3600 ek gösterge istiyorum", "Yıpranma payım nerede?" dövizleri taşıdı.

Öğretmenlerin aşılanmaya başlanması bir kazanım, öncelik emekçilerin olmalı

Oldukça geç kalınması ve yeteri kadar eğitim emekçisinin henüz aşılama takvimine dâhil olamamasıyla birlikte eğitim iş kolunda aşı çalışmalarına, köy okullarının yüz yüze eğitime başlaması nedeniyle köy okulu öğretmenlerinin aşılanmasıyla başlandı.

Emek Forumu’nda işçiler direnişlerini anlattı

Antikapitalistler olarak Nisan ayında Emek Forumu düzenledik. Bugün işçi sınıfının en büyük sorunu işsizlik ve düşük ücretlerdir. Türkiye’de çalışma yaşamına katılmak isteyen 35 milyon kişiden ancak 25 milyonu iş bulabiliyor ve çalışabiliyor, 10 milyon kişi ise işsiz. 10 milyon işsiz demek, 6 milyon ailenin aç kalması demek. İş bulduğuna sevinenler ise açlık sınırının altında ücret alıyorlar.  Açlık sınırı 3 bin liraya dayanmışken, asgari ücret 2 bin 824 lira. Ama bu kadar bile geliri olmayan milyonlarca işsiz var. 

Direnmek gerekir. Haksızlıklara, yolsuzluklara, işten çıkarmalara karşı direnmek gerekir. Boğaziçi’nde, sokaklarda, işyerlerinde, okullarda; işçiler, öğrenciler, kadınlar olarak hep birlikte haklarımız için direniyoruz. 

KESK: İstanbul Sözleşmesi kadınların ve LGBTİ+'ların yaşam güvencesidir

Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) İstanbul Kadın Meclisi, “İstanbul Sözleşmesi bizim, vazgeçmiyoruz” talebiyle Karaköy’deki Galata Köprüsü üzerinde eylem yaptı. Gökkuşağı renklerinin bulunduğu ve üzerinde “İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmiyoruz” yazılı pankart açan kadınlar “Jin jiyan azadi”, “Bijî yekitiya jinan” ve “Kararı geri çek sözleşmeyi uygula” sloganları attı.

Antikapitalistler: 1 Mayıs yasaklanamaz, işyerlerinde mücadeleye!

Toplumun asıl değiştirici gücü olan işçi sınıfı, diğer tüm ezilen kesimlerle; kadınlarla, LGBTİ+’larla, göçmenlerle, iklim aktivistleriyle birlikte sahneye çıktığında, işçiler üretimden gelen güçlerini kullandığında, kapitalizm yıkıldığında hem Türkiye hem de dünya rahat bir nefes alacak. O yüzden işyerleri, sokaklar, meydanlar başta olmak üzere her yer 1 Mayıs alanı olmalı, hepimiz işçi olduğumuzu hatırlamalıyız. Bütün işçilerin ve ezilenlerin 1 Mayıs’ını kutluyoruz.

DİSK, 15-16 Haziran direnişinin yıldönümünde meydanlara çıktı

15-16 Haziran 1970 büyük direnişinin 51’inci yılında DİSK, pandeminin ve ekonomik krizin ağır bedellerini ödeyen işçi sınıfının ve geniş halk kitlelerinin taleplerini duyurdu.

Pandemi sona ermedi, ama işçilere verilen kısıtlı destekler sonlandırılıyor

2020'nin nisan ayında işvereni tarafından ücretsiz izne çıkartılan, kısa çalışma ödeneğinden ve işsizlik maaşından yararlanamayanlara ödenen nakdi ücret desteği ile birlikte işverenin, çalışanı işten çıkarma yasağı ya da bir başka isimle fesih yasağı da 1 Temmuz itibarıyla sona erdi.

İşçiler kamuda toplu sözleşme sürecini, ortak talepler ve mücadeleyi tartıştı

Antikapitalistlerin düzenlediği “Kamuda toplu sözleşme dönemi: Ücretlerimizi Enflasyona ezdirmeyelim” paneli 27 Haziran’da online olarak yapıldı. Panele Öz İplik İş Sendikası temsilcisi Ümmühan Özer, Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Derviş Erdem ve İz Enerji İşyeri Baş Temsilcisi Hamdi Demirkol konuşmacı olarak katıldı.

Antikapitalistler: KESK koltuk kavgası yapılan bir yer olamaz, delege sistemi istemiyoruz!

Kamu Emekçiler Konfederasyonu'nun (KESK) 10. Genel Kurulu toplandı. Antikapitalistler bir bildiri yayınlayarak, sendikal örgütlenmenin baştan aşağı değiştirilmesini istedi. Bildiride “Bizlere kendi koltuklarını, ideolojilerini, makam ve mevkilerini savunan değil mücadeleyi örgütleyen, tabandan kopmamış, sendika bürokrasisini yıkmış, emekçilerin sorunlarına ideolojik değil sınıfsal gözle bakan, siyasi partilerin arka bahçesi olmayan bir sendikal hareket gerekli. Grup çıkarlarını işçi hareketinin çıkarları önüne koyanları kabul etmiyoruz. Delege sistemini istemiyoruz. Her işyerinde sandıklar kurulmalı, doğrudan seçim yapılmalıdır” denildi.

Türk-İş ve Hak-İş, iktidarla anlaştı; kamu işçisi enflasyona ezdirildi

Kamuda 700 bin işçiyi ilgilendiren kamu çerçeve protokolünde Türk-İş ve Hak-İş AKP iktidarıyla anlaştı. Yapılan anlaşmaya göre en düşük işçi ücreti net 3 bin 533 lirada kaldı. 2 yıllık sözleşmede kamu işçilerine ilk 6 ay yüzde 12 diğer aylar yüzde 5 artı enflasyon farkı oranında anlaşmaya varıldı. Taşerondayken daha fazla ücret aldıklarını ifade eden işçiler, bu zammın bir fatura tutarına bile karşılık gelmediğini belirtti.

İktidardan kamu emekçilerine sefalet zammı: Kabul etmiyoruz

3 milyon kamu emekçisini ve 2 milyondan fazla memur emeklisini ilgilendiren ‘toplu sözleşme’ görüşmeleri taraflar arasında varılan mutabakatla sona erdi. Antikapitalist Çalışanlar’ın konuyla ilgili basin açıklamasında şu vurgular yapıldı: “Buna göre; hükümetin 12 Ağustos’ta yaptığı ilk teklifin 2022 yılı için sadece 1 puan, 2023 yılı için ise 2 puan, yani toplamda 3 puan artırıldığı görüldü.”

Antikapitalist Çalışanlar: Sefalet ücretlerine razı değiliz!

Kamu emekçileri sendikalarının taleplerini hiçe sayan iktidar, memurları ve memur emeklilerini bir kez daha yoksulluğa mahkûm etti. Antikapitalist Çalışanlar, KESK'in düzenleyeceği greve katılım ve destek çağrısı yaptı. Bütün kamu çalışanlarını, KESK’in çağırdığı, 27 Ağustos 2021 Cuma günü bir günlük hizmet üretmeme eylemine katılmaya davet etti.

Antikapitalist Çalışanlar: Sendikalar göçmen işçileri bir an önce üye yapmalıdır

2 milyon göçmen işçinin örgütlenmesi önemli bir potansiyel. Bunun için ilk olarak bütün göçmen işçilere çalışma izni verilmesi konusunda hükümete baskı yapmak gerekir.

Son günlerde artarak devam eden ırkçı linçlere ve Altındağ’daki ırkçı saldırılara karşı sendikalar tavır almalıdır. Bütün bu yükselen ırkçılığın temelinde örgütlenme zafiyeti yatmaktadır. Göçmen işçilerle birlikte örgütlenmeliyiz, birlikte mücadele etmeliyiz.

Geri dönüşüm işçileri: Yaptığımız işe engel olmayın

Geçen hafta İstanbul Valiliğinin kararıyla Ümraniye ve Bakırköy bölgesinde 100’e yakın atık kâğıt deposu basıldı. 650 adet çek çek aracına el konuldu. Bazı depolarda iş makineleri yakıldı. 145’i Afgan olmak üzere, 286 geri dönüşüm işçisi hakkında işlem yapıldı. Gözaltına alınan Afgan göçmenler Tuzla’daki geri dönüşüm merkezine gönderildi. Baskınlar sonrasında basın açıklaması düzenleyen geri dönüşüm işçileri, kamu kurumlarının baskılarını protesto ettiler, mücadele edeceklerini belirttiler.  

Antikapitalist Çalışanlar: Kamu çalışanları için toplu sözleşme düzeni istiyoruz

Ağustos ayında kamudaki toplu iş sözleşmesi sürecinde yetkili konfederasyon olan Memur-Sen, 2022 yılı için altışar aylık dilimler halinde yüzde 5+7 maaş artışına imza attı. Antikapitalist çalışanlar olarak bizler işçi sınıfına reva görülen bu zamları kabul etmiyoruz. Kamu çalışanları için toplu görüşme değil, grev hakkını da kapsayan toplu sözleşme düzeni istiyoruz. Sendikaları, Türkiye işçi sınıfının bir parçası olan mülteci işçileri örgütlemeye davet ediyoruz.

Antikapitalist Çalışanlar: Dr. Larin Kayataş işine iade edilmelidir

Dr. Kayataş’ın “genel ahlak” gerekçesi ile işten çıkarılması, aynı bahaneyle başka çalışanların da işten çıkarılmasının yolunu açmaktadır. Bu nedenle sendikalar LGBTİ+’lara yönelik baskılara karşı mücadele etmeli, Dr. Larin Kayataş’ın işe iade edilme mücadelesine destek vermelidir. LGBTİ+’ların hakları, insan haklarıdır ve çalışma hakkı bu hakların en başında gelmektedir. Dr. Larin Kayataş hemen işine iade edilmelidir.

Xiaomi Salcomp’ta direnen işçiler kazandı

Çin sermayeli Xiaomi Salcomp yönetimi ile Türk Metal Genel Merkezi arasındaki görüşmelerde sözlü mutabakat sağlandı. İşten atılan işçilerin işe iade edileceği, TİS görüşmelerinin 1 Ekim itibariyle başlayacağı aktarıldı.

TTB: "Geçinebilmek ve güvenceli çalışmak istiyoruz, harekete geçmeye hazırız"

Türk Tabipleri Birliği (TTB) , çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve insanca yaşayacak bir ücret için basın açıklaması gerçekleştirdi. “Karanlığa Karşı; Önlüğümüzün Beyazına, Özlük Haklarımıza, Halkın Sağlık Hakkına Sahip Çıkıyoruz” başlıklı basın açıklaması, İstanbul Tabip Odası binasında yapıldı.

Aile hekimleri, ceza yönetmeliğine karşı 7 Ekim’de iş bıraktı

30 Haziran 2021’de çıkarılan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine karşı açıklama yapan İstanbul Aile Hekimliği Platformu, “Ceza yönetmeliğini kabul etmiyoruz” dedi. 7 Ekim’de iş bırakan Aile Hekimliği Platformu aynı gün Çemberlitaş’ta kitlesel basın açıklaması yaptı.

TTB eylemde: 5 dakikada hekimlik yapılmaz, sağlık olmaz

Hekimlerin acil sorun ve taleplerini konuşmak için Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'dan randevu talep eden Türk Tabipleri Birliği (TTB), yanıt alamaması üzerine "Bu Sağlık Sistemi İflas Etmiştir, Artık Söz Bizdedir!" başlıklı bir eylem takvimi başlattı.

Bakırköy Belediyesi işçileri mücadelede

Bakırköy Belediyesi işçileri hareketli günler yaşıyor. Bir yandan KHK ile belediye bünyesine geçirilen 1200 temizlik işçisi Ocak ayından beri DİSK Genel-İş sendikası öncülüğünde yetki mücadelesi veriyor. Öte yandan belediyenin diğer birimlerindeki kadrolu işçiler Türk-İş'e bağlı Belediye-İş sendikası öncülüğünde TİS’de uyuşmazlık yaşanması nedeniyle greve çıkmaya hazırlanıyorlar.

36 saat mesai olur mu? Doktor Rümeysa Berin Şen için tüm hastanelerde eylem

Hekimler, Ankara’da 36 saatlik nöbet dönüşü kaza geçiren ve yaşamını yitiren meslektaşları Dr. Rümeysa Berin Şen için yurt genelinde eylem yaptı. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi önünde yapılan açıklamada, “Öfkeliyiz. Meslektaşlarımız tükeniyor. Bu gidişe dur demezsek Türkiye hekimsiz kalacak. Artık katlanacak halimiz kalmadı” denildi.

DİSK’ten 8 bölgede eylem: Gelirde ve vergide adalet sağlanmalı

DİSK, 8 bölgede yaptığı eylemle gelirde ve vergide adalet istedi. Açıklamalarda, "Ülkeyi yönetenler bol bol laf üretiyor ama ‘Geçinemiyoruz’ diyen milyonların sorunlarına çare üretmiyorlar” denildi.

Eğitim Sen: Barış imzacılarına ret kararı veren OHAL Komisyonu suç işliyor!

Eğitim Sen olarak, altını çizerek belirtmek istiyoruz, OHAL Komisyonu üyeleri açıkça suç işlemekte ve bu suçu işlemekte ısrarcı davranmaktadırlar! Unutulmamalıdır ki hukukun üstünlüğü ilkesini yok sayanların, hukuka ihtiyaç duyacakları günler yakındır! O gün gelene kadar EĞİTİM SEN mücadelesini kesintisiz sürdürecek ve imzacı akademisyenleri asla yalnız bırakmayacaktır!

Ankara’da 'Geçinemiyoruz' mitingi yapıldı

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB), Meclis’te görüşülen 2022 yılı bütçesine ilişkin taleplerini iletmek için Ankara Anıt Park’ta miting düzenledi.

TTB sağlıkta şiddetin önlenmesi ve ekonomik hakları için eylemler düzenledi

Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve tabip odaları, “Emek bizim, söz bizim” başlıklı eylem sürecinin beşinci haftası kapsamında, altı yıl önce sağlıkta şiddet sonucu katledilen Dr. Aynur Dağdemir’i andı. Sağlıkta şiddete karşı etkin yasa ve güvenli işyerleri talep etmek amacıyla birçok ilde işyerlerinde ve tabip odalarında basın açıklamaları düzenledi.

DİSK, "Geçinemiyoruz, artık yeter!" eylemleri düzenledi

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) örgütlü olduğu işyerlerinde bildiri okuma eylemleri yaptı, birçok ilde basın açıklamaları gerçekleştirildi.

İstanbul Kadıköy İskele Meydanı'nda yüzlerce işçinin katılımıyla basın açıklaması yapıldı. Eylemde "Asgari ücret 5.200 net", "Hükümet istifa, "Zafer direnen emekçinin olacak", "Asgari yaşamak istemiyoruz", "Direne direne kazanacağız" sloganları atıldı.

Emek Forumu İstanbul'da toplandı

Antikapitalist Çalışanların düzenlediği Emek Forumu'na farklı işkollarında birçok işçi ve sendikacı katıldı. “Açlığın, yoksulluğun sorumlusu kapitalizmdir. Sorunun çözülmesi için krizler yaratan, yoksullaştıran, insanları en temek haklarından bile yoksun bırakan bu sistemin yıkılması, yerine insanca yaşayabileceğimiz bir düzenin kurulması gerek” denildi.

Sağlıkçılar insanca ücret için grev yaptı

Pandemiyle savaşın ön cephesinde yer alan sağlık emekçileri, ücretlerde sefalet zammına ve ayrımcılığa karşı birlik oldu. Bütün illerdeki hastanelerde, polikliniklerde ve bazı aile hekimliklerinde insafsız düşük maaşlara karşı iş bırakıldı.

Bakırköy Belediyesi’nde grev umut ve coşkuyla devam ediyor

Antikapitalist Çalışanlar, 2 aydır grevde olan Bakırköy Belediyesi işçilerini ziyaret etti. Bakırköy Belediyesi’nde kimi masa başında, kimisi sokakta hizmet veren 294 işçi grevde. Belediye-İş sendikası greve destek için 81 ilden üyeleri ile Bakırköy’de kitlesel basın açıklaması yaptı.

İstanbul'da binlerce işçi hayat pahalılığını protesto etti

DİSK'in çağrısıyla İstanbul Kartal'da yapılan mitingde öne çıkan talep, asgari ücretin en az 5200 TL olması. Kara Salı'nın yarattığı zam dalgası ve sürmekte olan asgari ücret pazarlıkları üzerine yapılan mitinge katılım yüksek oldu. Maltepe sahil yolunda toplanan DİSK bağlı sendikalar, siyasi parti ve platformlar, sloganlarla miting alanına yürüdü.

Sağlıkçılar yine grevde: Birleşe birleşe kazanacağız!

Sağlıkçıların özlük haklarına ilişkin yasa teklifinin AKP ve MHP tarafından geri çekilmesi üzerine Türk Tabipleri Birliği, grev kararı aldı. SES ve birçok sendika ile dernek bu karara katıldı. Bir önceki uyarı grevi 6 Aralık'ta yapılmıştı. 15 Aralık grevine işyerlerinde katılım yüksek oldu. TTB, bir günlük grevin uyarı niteliği taşıdığını, hükümet ayrımsız tüm sağlık çalışanlarına ek zam getirene kadar mücadeleye devam edeceklerini vurguluyor.

KESK'ten mitingler: Emekten yana bütçe istiyoruz!

KESK, İzmir ve Diyarbakır’ın ardından İstanbul ve Ankara’da alanlara çıktı. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'nun (KESK) çağrısıyla İstanbul Kartal ve Ankara Tandoğan Meydanlarında toplanan binlerce emekçi, 'Geçinemiyoruz' sloganıyla hayat pahalılığını protesto etti, ek zam ve emekten yana bütçe istedi.

Metal işçileri mücadelede: Sefalet ücreti istemiyoruz!

Türkiye kapitalizminin kalbi olan metal fabrikaları kaynıyor. Toplu sözleşme sürecinin MESS'in yüzde 12 zam dayatmasıyla kopması üzerine Türk Metal ve Birleşik Metal-İş eyleme geçti. Türk Metal grev kararı aldığını açıkladı. Birleşik Metal-İş ise 20 Aralık'tan itibaren örgütlü olduğu fabrikalarda 1 saatlik iş bırakma, yürüyüş ve basın açıklamaları yapıyor.

Hayat pahalılığına, yoksullaşmaya karşı mücadeleyi yükseltelim

2021 yılında işçi sınıfı; haklarını korumak, ekonomik krizin yükünün üstüne yıkılmasına itiraz etmek için sokaklara çıktı, eylemler, gösteriler yaptı. Sağlık, eğitim, maden, metal, geri dönüşüm işkollarındaki işçiler, kamu emekçileri bu eylemlerde başı çektiler. 

Devrimcilerin, sosyalistlerin görevi en küçüğünden en büyüğüne tüm işçi mücadelelerinin içinde yer almak, bu mücadelelerde yer alanların bir devrimci partide birleşmesini sağlamak ve bu parti aracılığıyla mücadeleyi yaymaya, genelleştirmeye çalışmaktır. 

İçinde bulunduğumuz dönemde her küçük direnişi büyütmek, direnişleri öne çıkartmak, direnişlerle dayanışmak çok önemlidir. Her direniş, işçi hareketinin bir birikimi olarak görülmelidir. 

AKP-MHP iktidarı kötü ekonomik tabloyu çaresizce seyrediyor. Ellerinden bir şey de gelmiyor, çünkü Merkez Bankası (MB) kasası bom boş, hatta 50 milyar dolardan fazla eksi durumda. Hazine’de para yok, çünkü vergi gelirleri giderleri karşılamaya yetmiyor. Hükümet de eksik gelen yerde para basıyor, bu da enflasyona, pahalılığa yol açıyor. Asgari ücretin 4250 liraya yükseltilmiş olması işçi sınıfının sorunlarını çözmüyor, çünkü pahalılık devam ettikçe artan ücretler kısa süre sonra anlamsız hale geliyor. 

İşçi sınıfı hayat pahalılığına, yoksullaşmaya karşı bir araya gelmeli, birleşik bir direniş örgütlemelidir. Geçmişte kurulan Emek Platformu benzeri bir örgütlenme acilen oluşturulmalı ve genel grev için hazırlıklara başlanmalıdır.

Bültene kayıt ol