Salgına karşı toplumsal bir çözüm için yapılması gereken çok basit aslında. Meslek örgütlerinin ve sendikaların taleplerine kulak vermek yeterli.
Çalışan herkese ücretli izin, evsizlere ev, sigortasız çalışan herkese işsizlik maaşı, herkesin doğalgaz, elektrik, su ve internetinin bu pandemik dönem bitene kadar ücretsiz olması en doğal insani hakkımız. Sadece Pandemi ile mücadale sebebiyle çalışmak ve üretmek zorunda kalan sektörlerde virüse karşı korunma önlemlerinin en üst düzeyde alınması salgının önüne geçmek için atılacak en önemli adım. Bu adımları atmak için kaynak, para ve koşulların da olduğunu biliyoruz. Ama hükümetin bu önlemleri tercih etmediğini de biliyoruz. Kaynakları elinde tutanların kaynakları bize harcamak istemedikleri çok açık. Bu kaynakları biz üretiyoruz, bu kaynakların bize harcanmasını istiyoruz.
Oklarımızı sokağa çıkan, çıkmak zorunda kalan yaşlılara, her ne sebeple olursa olsun yurtdışına çıkıp dönenlere, evden çalışabilmek ya da işyerlerinde ücretli izin için mücadele edenlere, aç kalmamak için anne-babalarının evine dönen öğrencilere değil vergilerimizle patronları, “piyasaları” kurtarmaya çalışanlara çevirmeliyiz.
Virüs, tepemizde kılıcını sallamaya devam eden yöneticileri kendi kendine teşhir etmiyor maalesef. Virüs yine en güçsüz olanları hedef alıyor. Virüs yine yoksulların korunmasız olduğunu biliyor. Virüs yine işyerlerinde sağlıksız koşullarda çalışan emekçileri vuruyor.
Bizim işimiz çok kolay değil, hem virüsten korunmanın yollarını birlikte bulacağız hem bizi virüsle başbaşa bırakmaktan adeta keyif alan, bizi gözlerini kırpmadan virüsün önüne atan patronlarla ve patronların sözcüsü hükümetle uğraşacağız. Bizim talebimiz çok basit ve bu talebin karşılanması için paramızın, kaynaklarımızın da olduğunu çok iyi biliyoruz.
Özden Dönmez, DSİP üyesi
(Sosyalist İşçi)