Metal işçileri greve hazır

23.01.2020 - 10:57
Haberi paylaş

Metal işçileri grev kararı aldı, MESS lokavt ilan etti. Gebze’de yapılan Birleşik Metal-İş mitingine katılıp işçilerle konuştuk.

FT Solar işçisi Hüsniye Gürbüz Özer

“Grev işçilerin gücünü gösterecek”

Grev kararını sonuna kadar destekliyoruz. Sözleşme zamanında  işyerinde ufak, tefek eylemlerle gücümüzü  patronlara göstermeye çalıştık. MESS’in dayatmalarına karşı fabrika olarak meydanlardayız.   İşçinin meydanlara inmesinden korkuyorlar, yasaklarla,  grevleri yok etmeye çalışıyorlar. Grev sadece meydanlarda değil, fabrikalarda da.  Ne yaparlarsa yapsınlar, işçiyi sindiremeyecekler. Çünkü bu grev işçilerin gücünü gösterecek.  

Treleborg işyeri temsilcisi Dursun Karataş

“Birleşirsek, kazanırız”

Birleşik Metal İş Sendikası’nın MESS ile yürüttüğü toplu iş sözleşmelerini desteklemeye geldik. Treleborg grevimizin 41. günündeyiz. Biz işçiler birleşebilirsek, sermayenin dayatmaları karşısında dimdik ayakta durabiliriz. Grev yasakları olursa, işçiler arasında birlik ve beraberliğimizi oluşturabilirsek, MESS değil, isterse bütün işverenler bir araya gelsin zafer her zaman mücadele eden işçilerin olacak. 

Cengiz Makine işçisi

“Grev yasaklarını tanımayacağız”

Bugün grev tarihini açıklayacağız.  Ve inanıyorum ki, MESS’i dize getireceğiz. Sendikamız, başkan, genel merkez gereğini yapacak.  Ülkenin gidişatı belli, asgari ücrete yapılan zam belli. Zaten maaşlarımız erimiş durumda. Sefalet ücreti alıyoruz. Greve çıkıp,  patronlara gücümüzü göstereceğiz. Grev için tüm hazırlıklarımızı yaptık. Eğitimlerimiz tamam, grev komitemiz hazır, ne olursa olsun, grev yasaklarını tanımayacağız.  

Fontana Kalıp Sanayi  işçisi Tevfik

“Taleplerimiz kabul edilene kadar mücadeleye devam”

Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Taleplerimiz gerçekleşmesi için direneceğiz. Daha önce de  grevlerimiz yasaklandı. Ülkenin şartları belli, sürekli de değişen bir sistem içinde yaşıyoruz. Taleplerimiz kabul ettirene kadar mücadele edeceğiz. Grevle ilgili işyerlerinde çalışmalar yapıyoruz. Hazırlıklar yapıyoruz. 

Schneider Enerji fabrikası işyeri temsilcisi Savaş Sümbül

“Yaşasın işçilerin birliği”

Şu anda toplu sözleşme sürecinde değiliz. Sendikamıza ve örgütlülüğümüze destek vermek için buradayız.  Fabrikalarda durumlar belli. Son zamanlarda işverenlerin açıkladığı enflasyon oranları gerçek dışı.  Patronlar kar yapmalarına rağmen işçinin hakkını, emeğini gasp etmeye devam ediyorlar.  Bizler bu haklı mücadelede yer alacağız. Grevler yasaklanırsa fabrikalarımızda iş bırakma eylemleriyle, bu grevlere örgütlü desteğimizi vereceğiz. İşçi haklıdır ve hakkını almak için her zaman mücadele etmeye devam edecektir. Onun için yaşasın işçilerin birliği diyorum.

Sarkuysan Elektrolitik Bakır San işçisi Recep Karataş

“Hükümetler patronların yanında”

İşverenin yüzde 8’lik zam ve üç yıllık sözleşme dayatması karşısında tabii ki, grev yapacağız.  Zaten metal iş kolunda ücretleri asgari ücret seviyesini çektiler. Grev kaçınılmaz ve başka altarnatif yok. Biz işçiler olarak hazırız, gerisini artık  MESS’in patronları düşünsün.  Grev yasaklanırsa, anayasadan doğan hakkımızı fiili mücadeleyle koruyacağız. Metal iş sektörü ne zaman grev ilan etse iktidar patronlarla davranıp, grevleri yasakladı. Hükümetler var olduğundan beri patronlarla birlikte hareket ediyorlar. İşçiler üzerine vergileri yıkıp, haklarımızı gasp ediyorlar. 

Aperam Paslanmaz Çelik Sanayi işçileri

“Milletvekilleri ne kadar zam alıyorsa, bize de o kadar verilsin”

Grev kararı öncesinde iş yerinde küçük çaplı eylemler yapmaya başladık. Bu zamanla artarak devam edecek.  İşyerinde alkışlı protesto eylemleri yaptık. İmalat içinde pankartlarla yürüdük. Grev yasaklanırsa işyeri işgaliyle devam edeceğiz. Bu konuda işyerinde arkadaşlarımızla çok konuşuyoruz.  Zam istemek neden yasak oluyor anlamıyorum. Patrondan zam isteyeceksin yasak böyle bir şey olur mu? EYT de hakkımız onu da istiyoruz. Aslında hükümet bize aba altından sopa gösteriyor. Biz bunu anlayamadık. İşçiler olarak geç uyandık.  Bize artık daha demokratik, işçilerin arkasında duran bir hükümet lazım. 

Evimize gittiğimizde, aşımızı rahat pişirebilmek, çocuğumuzu okuluna rahatça göndermek istiyoruz. Biz Türkiye’yiz buna gücü yeten bir hükümet yok başımızda. Milletvekillerine ne kadar zam veriliyorsa, bize de o kadar verilsin. Çalışıyor, üretiyoruz, hakkımızı istiyoruz.

Sarkuysan işçisi Hakan Şimşek

“Grev için hazırız”

Kamuoyu oluşturmak için bu mitingi gerçekleştirdik. Biz grev kararı almadık. Bizi greve mecbur ettiler. Grev bizim aracımız, amacımız değil. Patronlar, bizim emeğimizle, hayatımızla, her şeyimizle dalga geçiyorlar. Yani bugün hükümetin bile yüzde 22 yeniden değerlendirme  oranı varken, enflasyonun yüzde 40, 50’lerde hissedilirken,  yüzde 6’lık zam oranıyla karşımıza geliyorlar. Bir de lütufmuş gibi yüzde 8’e çıkıyorlar. Bundan sonraki süreçte bir tık daha yukarı çıkartacaklar.  Diyecekler ki; “Biz işçilere ilk verdiğimiz tekliften yüzde yüz daha fazlasını verdiğimiz halde kabul etmiyorlar.” Bizi terörist, hain olarak yaftalayacaklar. Zaten şimdiden bunun alt yapısını oluşturuyorlar. Diyorlar ki, “İşçilerin almış oldukları grev kararı hukuksuz bir karardır. Vatan hainliğidir. Hükümetin el atması gerekiyor.” Bu durumda susup, yüzde 6’yı kabul mü edeceğiz? İşçiler elbette işine, ekmeğine sahip çıkmak zorundalar. 

Yasalardan doğan haklarımızı kullanıyoruz.  2015 yılındaki grev kararının  hukuksuz bir şekilde engellendiği , 2018 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından tescillendi. Devlet sendikaya tazminat ödemeye mahkûm edildi.   2015’te grev kararımız hukuksuz değilse, 2019, 2020 yılında aldığımız kararının da hukuksuz bir tarafı yok.  Onlar istedikleri kadar yasaklarla bizi engellemeye çalışsınlar,  grev sabahı içeri girmeyeceğiz.  Hükümetler her daim patronların yanında, bu kural tüm dünyadaki hükümetler için de geçerli.  Varlıklarını sürdürebilmek için patronların dediklerini yapmak zorundalar. Onlar kendilerine verilen görevleri yapıyorlar. Biz işçiyiz ve kaybedecek bir şeyimiz yok.  Çünkü patronlar  bizi açlığa mahkum ediyorlar. Bugün Gebze’de en berbat yerde kiralar 1000 TL, geriye kalan 1.300 TL ile yaşamamızı istiyorlarsa ki, zaten yaşayamıyoruz. Zombi gibiyiz.  Ne sosyal hayatımız ne de çocuklarımızla ilgilenecek zamanımız var. Bize “24 saat fabrikada çalışın ama aç kalın”  diyorlar.  2010 yılında ilk kez greve çıktık. Ama 2015 yılında çıkamadık. Sendika greve çıkacakmışız  gibi gerekli eğitimleri veriyor. İşyerinde grev komitelerini oluşturduk. Grev sabahı kim ne yapacak, kim nöbete kalacak, kim içerde kalacak? Herkes işini biliyor.  

Kroman Çelik işyeri temsilcisi Enes Yiğit

“Grev yasaklanamaz”

Genel Başkan grev tarihini burada açıklayacak bunun içini sabırsızlıkla buraya geldik. Haklarımızı masada vermek istemeyenlere, sahada bunu alabileceğimizi göstermek için buradayız. İşyerinde 5 aydır ufak, tefek eylemlerimiz sürüyordu. Son iki aydır daha sert eylemler yaparak, maddi kayıplara da yol açacak direnişler gerçekleştiriyoruz. Grev kararının yasaklanacağını, Yüksek Hakemler Kurulu’na gideceğini benim 10 yaşındaki oğlum bile biliyor. Ama grev kararının arkasına sığınanlar şunu bilmiyor: Biz o kararı tanımayacağız. Anayasa Mahkemesi’nden kapı gibi belgemiz var. Bir önceki dönemde grev kararının yasaklanmasıyla ilgili hükümet ceza yedi. O cezanın anlamı şudur:  Grev yasaklanamaz. Eğer bu yasaklanamayan bir grevse anayasal hakkımızı sonuna kadar kullanacağız. Yasaklansa da fabrikalara girmeyeceğiz. Kapıda, nöbetçilerimizle, temsilcilerimizle, hazır bulunacağız.  En kötüye hazırlandık. İşçilerin tamam diyeceği bir noktaya gelinmezse, biz o gün greve çıkacağız. İktidarın MESS patronlarıyla davranmasında şaşılacak bir şey yok. MESS patronları zaten iktidarın içinde varlar. Zenginler ya hükümetteler ya da MESS’deler ama tabanın sesine kulak verecekler. Vermiyorlarsa, biz ne gerekiyorsa onu yapacağız. İnşallah “eyvah” diyecek duruma düşmezler de öncesinden bunu öngörürler.

Röportajlar: Çağla Oflas 

Bültene kayıt ol